Bir Modern Çağ Prensi

Sakıp Sabancı Müzesi’nin yeni sergisi ‘Şehzade’nin Sıra Dışı Dünyası: Abdülmecid Efendi’, Osmanlı sanat hayatında derin izler bırakmış Şehzade Abdülmecid Efendi’nin çoğu ilk kez yan yana gelmiş bir seçkisiyle SSM’de ziyarete açıldı.

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi, Sabancı Holding’in desteğiyle Türkiye sanat tarihinde derin izler bırakmış, kendisi de önemli bir ressam olan; hat, müzik ve edebiyatla da ilgilenen, pek çok sanatçının, kurumun hamiliğini üstlenmiş Abdülmecid Efendi’nin, hayatı ve sanatı üzerine kurgulanan ‘Şehzade’nin Sıra Dışı Dünyası: Abdülmecid Efendi’ sergisini sanatseverlerle buluşturuyor. Sergi, SSM’nin koleksiyonu, 14’ü resmi kurum koleksiyonu, 17’si aile koleksiyonu, özel müze ve galeri koleksiyonlarından eserlerle birlikte, Halife’nin son 20 yılını geçirdiği Fransa’dan, Institut Français Türkiye ve Fransa’nın İstanbul Konsolosluğu’nun iş birliğiyle gelen eserlere yer veriyor. Nice şehrindeki Musee Massena Koleksiyonu’ndan 1926 tarihli bir otoportreyle, Rochefort’taki Pierre Loti Müze Evi’nden alınan ve Abdülmecid Efendi’nin Loti’ye hediye ettiği orijinal çerçeveli iki resimle sergi koleksiyonu 60 tablo ve 300’ü aşkın belgeden oluşuyor.

Abdülmecid Efendi’nin sanatının kapsamlı bir bakış açısıyla ele alındığı sergide, SSM koleksiyonunda yer alan Abdülmecid Efendi’ye ait altı eser ilk kez bilimsel bir araştırma ile ‘Görünenin Ötesinde Abdülmecid Efendi’ başlıklı bölümde yer alıyor. Sabancı Üniversitesi, Koç Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi iş birliğiyle gerçekleştirilen çalışmada, Abdülmecid Efendi’nin resim tekniği, eserlerinin geçirmiş olduğu restorasyon çalışmaları, kullandığı malzemelerin yapısı, rengi, boya katmanları ve dokusuyla onun sanatsal üretim koşullarına ışık tutuluyor.

Abdülmecid Efendi’nin Sakıp Sabancı Müzesi Koleksiyonu’nda bulunan
altı tablosu, (Siste Kalyon, Genç Kız Portresi, Cami Kapısı, Hanzade Sultan Sultan Abdülaziz’in saltanatı sırasında doğan ilk oğlu Abdülmecid Efendi, erken yaşta babasının trajik ölümüne tanık olmuş ve bunu hiç unutmamış. Hayatının yaklaşık 50 yılını şehzâde, dört yılını veliaht, yaklaşık 16 ayını halife, son 20 yılını ise sürgünde geçirmiş. 76 yıllık ömründe mutlakiyet, meşrutiyet ve cumhuriyet olarak üç rejime tanıklık etmiş, iki dünya savaşı yaşamış. Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanıp tarihe karışması sürecine de bizzat şahit olan Osmanlı’nın son veliahdı, son halifesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin seçtiği ilk ve tek halife olmuş. Yaşanan askeri ve siyasi olaylardan en çok etkilenen kişilerden olmasına rağmen, her zaman müşfik bir baba ve dede olan Abdülmecid Efendi’nin en bilinen özellikleri sanatçı ruhu ve bu alanlardaki çalışmaları. Ressam kimliğinin yanında hat sanatıyla da ilgilenen Abdülmecid Efendi, şehzâdeliğinden itibaren aydınları ve sanatçıları desteklemenin yanı sıra onlarla samimi dostluklar kurmuş.

Yorum Bulunmuyor

Yorumlar Kapalı