Esra Oflaz Güvenkaya’nın Bodrum Mandarin Oriental’deki evi, enerjisi ve ışığıyla meditasyona davet ediyor. “Seçtiğim evin bana nasıl enerji verdiğine bakarım’’, diyen Oflaz yaşam alanı ile ilgili her şeyi Zen bir şekilde seçiyor.
MCD Medya Grubu Başkanı Esra Oflaz televizyon dünyasındaki önemli girişimleriyle tanınan başarılı bir iş kadını. Ancak onun en önemli özelliği geçmişi ve bugünü konusundaki şeffaflığı. ‘Geçit: Hikayem ve Ötesi’ adlı kitabında da paylaştığı yaşam serüveni onu güçlü ve başarılı kılmış. Bulunduğu mekânı dolduran güzelliği, samimiyeti ve bilip de kulağımızın arkasına ittiğimiz her şeyi konuşabilme cesareti veren gülümsemesiyle bizi misafir etti Bodrum Mandarin Oriental’deki sakin ve huzurlu evinde. Bu huzur duygusu Esra Oflaz’ın kendisinden mi kaynaklanıyor bilmiyorum ama bir sayfiye alanında arınmak, karmaşadan kaçmak için ne hissediyorsanız onların yanıtını bu evden alabiliyorsunuz. Az sayıda eşya ve yaşam alnını tanımlayacak nitelikte birkaç aksesuarla sükunete davet ediyor bu iki katlı ev sizi.
“Gözlerimi kapatıp, sessizlikte erk hayvanım, koruyucum kaplanımı yardıma çağırmıştım. O da sevgiyle çağrıma kulak vermiş, şeffaflığından sıyrılmış, ihtiyacımı ifade ettiğim noktada yazgımın yörüngesine etrafımda dönerek dahil olmuştu… Her zaman üzerinde kaplan figürü olan bir yüzük, kolye veya eşarp ya da iğne takar oldum. Yatağımın başucunda illa da bir Feng Shui kaplanı sağdan bana bakar, evimde çeşitli kaplan objeleri, resimleri bulunur. Huzurda hissederim kendimi. Yıllar içinde herkesin bir erk hayvanı olduğunu anladım.” Geçit: Hikayem ve Ötesi, sayfa. 181.
Esra Oflaz çoğu insan için fazla şeffaf, hatta bu neden ile onu sorgulayanların da olduğunu düşünüyorum. Ancak onun dünyaya bakış biçimini anlamaya çalışınca bu açık yürekliliği sorgulayanlara da cevap vermiş olacağım sanırım; özümüzde sakladığımız, söyleyemediğimiz şeylerin bizi hasta ettiğini düşünürsek bu şeffaflık aslında gerçek bir iyileşme hali. Toplum olarak hepimizin bu iyileşme halini öğrenmeye ihtiyacımız var. Geçit: Hikayem ve Ötesi kitabını şiddetle okumanızı tavsiye ediyorum çünkü içimizde biriktirdiğimiz öfkenin, affedememe durumu karşısında yaşamımızı daraltan duyguların pençesinden kurtulmak için herkese küçük pencereler açabileceğini düşünüyorum.
Esra Oflaz ile Mandarin Oriental Bodrum’daki yazlığında karşılaştığımızda, röportaja ilk olarak ‘fazlasıyla gerçeksiniz’ diyerek başlamıştım. Oflaz’ın sadece geçmişi değil, bugünü de olabildiğince şeffaf ve gerçek. Bu da onu farklı kılan en önemli özelliği bence. Oflaz ile yaşam alanı üzerine röportajımıza geçmeden yine kitabından küçük bir giriş yapmak istiyorum: “Hepimizin özünde som altın Buda ışıldamaktadır. Önemli olan; benliğimizin farklı katmanlarını anladıktan sonra kendimizi tanımaktır. Doğru yere bakmaktır. İçimizdeki som altın Buda’yı üzerindeki çamurdan, karanlıktan kurtarıp, gün ışığına çıkarıp, gerçekte kim olduğumuzu hatırlamaktır. Yüksek benliğimiz içimizdeki özümüzdür, bizimle sezgilerimiz kanalıyla haberleşir.” Geçit: Hikayem ve Ötesi, sayfa. 185-186.
Her şeyi holistik felsefede düşünen bir insansınız. Mekânın sizin için anlamını öğrenmek istiyorum ilk önce.