Ekonomist Emre Alkin’ın Dört Ayda Yazıp Altı Ayda Düzenlediği, 47 Yılın Tecrübesi Ve Gözlemlerini Anlatan ‘Seve Seve Aldattım,’ Günümüz İlişkilerine Işık Tutuyor.
BİRBİRİNDEN farklı 14 küçük öykü size aşkı, aldatılma kavramını, kadın-erkek, baba-oğul, anne-kız ilişkilerini anlatıyor. Her bir karakterde kendinizden bir şey bulabileceğiniz ‘Seve Seve Aldattım’ı Ekonomist ve Akademisyen Prof. Dr. Emre Alkin’den dinliyoruz.
Kitabı yazmaya nasıl karar verdiniz?
Ben 12 yaşındayken annem kanser hastalığınayakalandı. Tedavi için İngiltere’ye gittik ve 24 yaşına kadar onun tedavisiyle bizzat ben ilgilendim. Romantizmi annesinden babasından iyi görmüş ama annesine bakmak zorunda olduğu için romantizmi yaşamamış bir adamdım. 24 yaşından sonra ilişkilerim oldu. Yaşayamadığım çocukluğu 30 yaşından sonra yaşadım. 2011’den beri gecikmiş olarak hayatımı tanımaya başladım. İnsan 40 yaşındaki tecrübesiyle hayatı tanımaya başladığında çok muazzam şeyler yaşıyor. Bir gece kalkıp bu kitabın üçte birini yazdım. Aklıma beş tane hikâye geldi. Gözlemlediğim şeylerden de esinlenerek yazdım. Başkalarının aşklarını gözlemlemek bana çok eğlenceli geldi. Kitabı geçtiğimiz ağustos ayında bitirdim ve teslim ettim. İçinde çok eğlenceli, tutkulu aynı zamanda hüzünlü aşk hikâyeleri yer alıyor. Birbirinden eğlenceli 14 hikâye. Sadece kadın-erkek ilişkisiyle sınırlı değil, kitapta baba-oğul, anne-kız, sürpriz sohbetler de yer alıyor. Bunu yazarken İstanbul’da uçağa binip Paris’e seyahat eden kişinin yolculuk boyunca okuyup bitirebileceğini hayal ettim. Sürükleyici, hikâyelerin birbirini çağırdığı bir kitap oldu. Edebi olarak hikâyelerin hiçbirinde kişi ismi, mekân ve zaman geçmiyor. Bu yüzden klasikleşebilecek, bundan yıllar sonra da okunabilecek akıcı bir kitap ortaya çıkardığımı düşünüyorum. Zor bir denemeydi. Her bir paragraf için ayrı ayrı çalıştım. Dört ayda yazdım, altı ayda edit ettim. Ama 47 yıl gözlemledim.
Romantik misiniz?
Her zaman romantik bir adamdım.