Anneler onu tam altı yıldır ‘Hassas Anne’ olarak tanıyor. Üç çocuk annesi araştırmacı bir blogger ve ‘Hassas Anne’ kitabının yazarı, Ece Kumkale. Bu ay, zorlu ama mutlu sonlu anne olma yolcuğunu anlatıyor.
Şu sıralar anne etkinliklerinde moderatörlük ve motivasyon konuşmacılığı yapan Ece Kumkale ile birlikteyiz. Parents dergisinin dört yıldır yazarı ve dijital işler koordinatörü. Bir televizyon programının anne bölümü sunucusu aynı zamanda. Bu çok yönlü olma durumu, yurt içi ve yurt dışında birçok farklı eğitim almış olması ve anneliği tüm zorluklara rağmen keyifle üstlenmesiyle ilişkili diye düşünüyoruz. Tüm merak ettiklerimizi biz sorduk, Ece Kumkale cevapladı.
Farklı alanlarda eğitimler aldınız. Bu eğitimlerin büyük bir kısmı yurt dışında, biraz bahseder misiniz?
Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü bitirdikten sonra Amerika’da yaşadığımız altı buçuk yılda Florida Üniversitesi’nde sosyal psikoloji alanında bir yıllık lisansüstü programını tam burslu olarak tamamladım. İlk üniversiteme başladıktan tam 25 yıl sonra bu yıl İstanbul Üniversitesi İkinci Üniversite kapsamında dört yıllık çocuk gelişimi lisans programına başladım. Bu yeni eğitimin hem işime hem de anneliğime çok katkısı olacağını düşünüyorum.
Yurt dışında psikoloji konusunda çalışma hayatınız da oldu. Yurt dışındaki standartları ülkemiz koşullarıyla karşılaştırdığınızda neler söyleyebilirsiniz?
Amerika’da Florida ve Duke Üniversite’lerinde Sosyal Psikoloji Laboratuvarı Müdürü, İletişim ve Araştırma Koordinatörü olarak üç buçuk yıl çalışma fırsatım oldu. Yurt dışında bilimsel araştırmalara ve eğitime çok önem veriliyor. Özellikle üniversitedeki ortamın çok farklı olduğunu düşünüyorum.
Anne olma süreciniz hayli zorlu geçti. Kısaca bahseder misiniz?
İlk oğlum Kaan, 21. haftada prematüre olarak dünyaya geldi ve ciğerleri gelişmediği için doğumdan hemen sonra vefat etti. Rahim yetmezliği nedeniyle Amerika’da ender yapılan bir ameliyatla rahmime kelepçe takıldı. Oğlum Alper’in ve ikiz kızlarımın hamilelikleri boyunca toplam 10 ay yattım ve erken doğumu önlemek için toplam 50 progesterone iğnesi oldum. Oğlumun doğumunda yumurtalığımda kanser başlangıcı (borderline) tümör bulundu. Buna rağmen oğluma kardeş verebilmek için oğlum 14 aylıkken tüp bebek tedavisi gördüm ve ikiz kızlarımı 33 haftalık kucağıma aldım. Sonrasında da yumurtalıklarım ve rahmim alındı. Neyse ki bu zorlu hikaye çok mutlu bir sonla bitti ve şimdi 11 yaşında bir oğlu ve dokuz yaşında ikiz kızları olan çok mutlu bir anneyim.
Anne olduktan sonra bakış açınızda ve hayatınızda neler değişti?