Yaşam, kişisel gelişim ve ilişki üzerine tavsiyeler veren, son dönemin en çok konuşulan ve takip edilen isimlerinden Uzman Klinik Psikolog Esra Ezmeci, yeni kitabıyla okuyucularla buluşuyor. Esra Ezmeci’den dikkat çekici içeriklere sahip kitapları ve verdiği danışmanlık hizmetleri hakkında bilgiler aldık.
“İyi bir insan olmak, en az başkalarına olduğu kadar, kendine yardım edebilmektir” diyen Uzman Klinik Psikolog Esra Ezmeci, son günlerin adından çokça söz ettiren isimlerinden biri. Haliç Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nü birincilikle tamamladıktan sonra aynı üniversitede Klinik Psikoloji üzerine yüksek lisans yapan Ezmeci, Adli Bilimler doktorasına devam ediyor. Gençliği ve güzelliğiyle de merak uyandıran Esra Ezmeci, bağımlılık tedavisi, aile/ilişki/evlilik danışmanlığı, ergen psikolojisi, bireysel danışmanlık üzerine çeşitli konularda danışmanlık ve tedavi çalışmaları yürütüyor. Esra Ezmeci’den ilişkilerinize yeni bir yön verecek tüyoları sizin için öğrendik.
Sosyal medyada geniş bir takipçi kitleniz var. Sizi sıkça televizyon programlarında görüyoruz. Başarılı bir klinik psikoloğu olduğunuzu biliyoruz. Psikolog olmaya nasıl karar verdiniz?
Psikolog olmak aslında benim çocukluktan beri kurduğum bir hayaldi. İnsanlara yardım edebileceğim, destekte bulunabileceğim bir mesleğin içinde olmak aslında en büyük hedefimdi, fakat ilk seçimim bu olmadı. İlk olarak Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde okudum. Evlendikten sonra ise bu mesleği iyice istediğime karar verip üniversiteye girdim. O sırada hamileydim ve üniversiteyi birincilikle bitirip, yüksek lisansımı yaptım. Şu an hala doktoraya devam ediyorum. Yani ben insanlara dokunabilmek, temas edebilmek, yardım talep ettikleri herhangi bir konuda insanlara destek olabilmenin mesleğini okumak istedim. Bundan dolayı da çok severek okuduğum ve çok severek yaptığım bir mesleğe sahibim.
‘Esra Ezmeci’ sizin tanımınızla nasıl biri?
Benim hayattaki hedeflerim hep insanlara dokunabilmek üzerine olmuştur. Esra Ezmeci de belirli sınırları olan, kendi öz değerinin zamanla farkına varmış, yaşamda herhangi bir iz bırakmadan, yaşamanın herhangi bir anlamı olmadığını düşünen biri. Kitaplarımda da anlattığım gibi aslında özellikle ‘İz Bıraktığın Kadar Varsın’ da ben bu dünyada bir iz bırakmış olmak istiyorum. Bu da insanların yaşamlarına dokunarak, ilişkilerini düzelterek, onlara kendi değerlerini fark ettirerek olabilir. Ben insanlara yardımcı oldukça, hayatlarına dokundukça, onları iyi hissettirdikçe mutlu olan biriyim. Bu da benim hayattaki en büyük hedefim. İlerideki en büyük hedefim ise insanların kendi kendilerinin geçimlerini sağlayabileceği, kendi öz değerini hissedebileceği atölyelerin olduğu, çeşitli imkânlar kazanabilecekleri küçük bir köy kurabilmek. İnsanlar orada çeşitli iş kollarında aktif olacaklar, geçimlerini sağlayacaklar, meslek öğrenecekler, kendi hobilerini sürdürüp iyi hissedecekler. Bundan ötürü dernek benzeri bir yardım merkezi kurmak en büyük hedeflerimden biri.
Bugüne kadar altı kitap yazdınız. Yazarlık serüveninizden bahseder misiniz? Sizi yazmaya iten neydi?
Kitap kuşaktan kuşağa aktarılarak, öğreticiliği sürekli olan en kıymetli izlerden biri. Ben de hayata iz bırakmak isteyen biri olarak yazma yeteneğimi kullanarak bir eser bırakmak istedim. Çocukluğumdan beri şiirler ve hikâyeler yazarım bunun bana verilmiş bir yetenek olduğunu, aynı zamanda bilgi ve düşüncelerimi iyi aktarabildiğimi düşünüyorum.
İnsanlara aktardığım bu bilgiler sadece psikolojiyle sınırlı kalmayarak aslında diğer tüm bilimlerden de araştırdığım bilgileri içeriyor. Enerji bilimleri, bitkiler vb. Birçok bilime inancım vardır. Aynı zamanda araştırmalar da bunları doğruluyorsa onlarla ilgili birçok şeyi de insanlarla paylaşıyorum. Bundan ötürü de yazmak insanlara bırakabileceğim en güzel miras.
Biraz da kitaplarınızdan bahsedelim mi? Okuyucular kitaplarınızda nasıl bir yolculuğa çıkacak?
Kitaplarımda öncelikle kişinin kendi değerini bilmesini anlatıyorum. Çünkü öncelikle her şey insanın kendi değerini bilmesiyle başlıyor. Kitaplarımdan ‘Düştüğünde Kalkarsan Hayat Güzeldir’ kişisel gelişim kitabı, insanlara kendi değerini bilmeyi, hayır demeyi, özgüvenli olmayı, sınır çizebilmeyi, insan ilişkilerinde nasıl davranılması gerektiğini ve nasıl davranırsa kendi değerini koruyabileceğini anlatıyor. Bundan öncesinde ‘Süt Lekesi’ adlı romanımın da benim için apayrı bir yeri var. Orada gerçek yaşam ve kurgu karışımı olan çok değerli bir hikâye var. O benim için çok özel bir roman, yakında da kısmet olursa dizisini izliyor olacağız. Bunlar dışında ‘Kararı Ben Veririm, Kadınlar Sıcak Erkekler Soğuk Sever, İz Bıraktığın Kadar Varsın, Vazgeçilmez Olmanın Sırrı’ kitaplarım sırayla önce kişinin kendi değerinden bahsediyor sonrasında ise kişinin kendi değerini anlatırken, ilişkilerine bu değeri nasıl yansıtacağını, karşısındaki insan zorsa, davranışları kestirilemez ise, öfkeliyse, cimriyse nasıl davranılması gerektiğini anlatıyor. Artı olarak ikna ve iletişim becerilerini de anlatıyorum. Fakat ben bunları kendi yöntemlerimle insanlara aktarıyorum.