Anne Olma Mucizesi

En Anlamlı Kutlamalardan Biridir Anneler Günü. Çünkü Bu Özel Gün Etle Kemik Gibi Birbirine Bağlı İki Varlığın Mucizevi Hikayesini Özetler. Tüm Anneler Kutsaldır Ve Hikayelerini Sorduğunuzda Hep Benzer Duygular Akar Dudaklardan. Biz De Dört Güzel Ve Başarılı Annenin, Anneler Günü Özelinde Duygularını Dinledik.

SEMA GÜRAL SÜRMELİ
KÜTAHYA PORSELEN SANAYİ A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Anne olmayı üç sözcük ile özetlerseniz, hangilerini seçerdiniz?

Sevgi, şefkat ve nefes.

Çocuğuyla ilişkilerinde başarılı bir anne iş hayatında da aynı başarıyı gösterebiliyor, bu konuda sizin fikriniz nedir?İlişki yönetimini çocuk mu anneye öğretiyor, anne mi çocuktan öğreniyor sizce?

Sevgi, özveri ve saygı anne çocuk ilişkisinin temelini  oluşturur. Aile içi iletişimde birlik ve beraberliğin sağlanması, annenin de huzurlu olması demektir. Ayrıca, önceliğimin çocuklarım olması nedeniyle onlarla hep kaliteli zaman geçirmeye çalışıyorum. Bu durum, işimde olumlu etkiler yaratıyor.

Kariyer yapmak anne olmaya engel mi? Tek başına tüm zorlukları göğüslemek zorunda kalan bir anne kariyerine de devam edebilir mi sizce?

Bir kadının tek başına tüm zorlukları göğüslemesi çok zor. Ancak anlayışlı, karısına destek olan bir eş ve güçlü aile bağları ile hem iyi bir kariyer yapabilir hem de çok iyi bir anne olabilirsiniz. Ben şanslı annelerdendim. Babam her zaman önceliğimin çocuklarım olduğunu söyler daha sonra eşim ve işim sıralamasını yapar. Ben de babamı dinleyerek, eşimin ve ailemin desteği ile bugüne kadar iki güzel evlat yetiştirdim ve işimi hiçbir zaman aksatmadım.

Eğer böyle düşünüyorsanız bilim adamları, ünlü sanatçılar ya da devlet adamları arasında bu kadar az kadının olmasını neye bağlıyorsunuz?

Bunun sebebi, kadınların hem okumasına hem de çalışma hayatında yer almasına önem verilmiyor. Bazı değerler artık değişmeli ve kız çocukların eğitimine önem verilmeli. Biz bu konuda çok hassasız. Birçok kadromuzda yöneticilerimiz kadın, biz bu hassasiyeti ülke genelinde ve tüm sektörlerde görmeyi ümit ediyoruz.

Çocuğunuzu büyütürken ‘keşke’ leriniz çok oldu mu? Olduysa bunlardan bahsedebilir misiniz?

Hayatımda hiçbir zaman ‘keşke’lere yer vermedim. Konu çocuklarımsa eğer onlar benim ‘’iyiki’lerim, yaşama sevinçlerim ve nefes alışlarımdır.

Siz anne olduktan sonra annenize daha çok benzediğinizi düşünüyor musunuz?

Annem her zaman anne olunca anlarsın derdi. Evet, anne olduğunuz zaman anlıyorsunuz çoğu şeyi. Bazen ağzımdan annemin kelimeleri ve cümleleri dökülüyor. Ozaman daha çok benziyorum ona ve daha iyi anlıyorum onu.

Toplumsal kuralların genel geçer pedagojik kurallardan daha önemli olduğunu düşünüyor musunuz? Örneğin Amerikalı ya da İngiliz bir pedagogun kurallarıyla çocuğunuzu büyütmenin doğru olduğunu düşünüyor musunuz?

Çocuklarımı büyütürken kaynak kitaplardan yararlandım. Ama benim için önemli olan ailemden aldığım eğitim ve görgüyü çocuklarıma aşılayabilmek. “Bir çocuğu büyütmek ve eğitmek bir ülkenin kaderini belirler” derler. Bu doğrultuda da topluma yararlı bireyler olmaları için emek verdim ve hala elimden geleni yapıyorum. Karşılığını aldıkça da onlarla gurur duyuyorum.

HEDİYE GÜRAL GÜR
NG HOTELS YÖNETIM KURULU BAŞKANI

Anne olmayı üç sözcük ile özetlerseniz, hangilerini seçerdiniz?

Sonsuz sevgi, adanmışlık, hayatın anlamı.
Çocuğuyla ilişkilerinde başarılı bir anne iş hayatında da aynı başarıyı gösterebiliyor, bu konuda sizin fikriniz nedir?

İlişki yönetimini çocuk mu anneye öğretiyor, anne mi çocuktan öğreniyor sizce?

Ben annelik ve iş hayatının dengede tutulmasından yanayım. Yeri geldiğinde elbette biri diğerinin önüne geçebilir. Ancak, sürekli şekilde bir rolü diğerinin üstünde tutmak doğru gelmiyor. Ne anne olunca kariyerden vazgeçmeli, ne de kariyer uğruna annelik görevleri ihmal edilmeli. İlişki yönetimini kimin sağladığı ise yumurta-tavuk hikayesi gibi bence. Anne ve çocuk ilişkisinin süreç içerisinde beraberce şekillendiğini düşünüyorum. Ayrıca her çocuk birbirinden farklı ve her ilişkide farklı dinamikler etken oluyor.

Kariyer yapmak anne olmaya engel mi? Tek başına tüm zorlukları göğüslemek zorunda kalan bir anne kariyerine de devam edebilir mi sizce?

Kariyer yapmak anne olmaya asla engel değil. Çalışan kadın zaten çok daha planlı ve disiplinli hareket ettiği için annelikle ilgili görevlerini de iyi planlıyor. Elbette zor zamanlar oluyor ama çalışmak anne olmak için bir engel olarak görülmemeli. Bekar anneler için durum daha zor gibi görünse de, aslında istisnalar hariç Türk aile yapısında çocuklarla ilgili konular annelerin omuzlarında oluyor. Ve anneler bir şekilde bunların üstesinden geliyor.

Eğer böyle düşünüyorsanız bilim adamları, ünlü sanatçılar ya da devlet adamları arasında bu kadar az kadının olmasını neye bağlıyorsunuz?

Yine bunun da sosyolojik bir durum olduğunu düşünüyorum. Bizim geleneksel çocuk yetiştirme alışkanlıklarımız arasında kız çocuklarını farklı alanlara yönlendirme eğilimimiz var. Mesela mühendis olmak isteyen bir kıza, ailesinin kızlara daha uygun olduğunu düşündükleri için mimarlığa telkin ettiği pek çok örnek duyuyoruz. Yine siyasete girmek de aynı nedenlerle engellenebiliyor. Bu sebeple Türk toplumu olarak gelişmeye açık bir yanımız olduğunu düşünüyorum bu konunun.

Çocuğunuzu büyütürken ‘keşke’leriniz çok oldu mu? Olduysa bunlardan bahsedebilir misiniz?

Aslında çok da keşke diyeceğim bir durum olmadı henüz. Çocuklarım hala büyüme evresindeler. Oğlum 11, kızım 7 yaşında. Onları doğurduktan kısa süre sonra işe döndüm. Ben kendi işimizde çalıştığım için şanslı bir anneydim aslında. Emzirme dönemlerinde onları da yanıma alıp gittim işe. Bana ihtiyaç duydukları dönemlerde özellikle hastalandıklarında işe gitmeme rahatlığım vardı. Bebeklik çağını atlattıktan sonra gelişme döneminde anne-babanın eğitimi çocuk üzerinde çok etkili oluyor. Bu sebeple çocuk ne kadar ailesiyle beraberse o kadar iyi bence. Bir de tabi artık çok konuşuluyor ama kaliteli zaman geçirmek çok önemli. Ben de çocuklarımla kaliteli zaman geçirmeye çalışıyorum. Onların önce sevgi, saygı ve huzur dolu bir ortamda büyümelerini çok önemsiyorum. Biz büyük ve birbirine bağlı bir aileyiz. Aile değerlerini bilerek yetişmeleri, ileride toplumsal değerlerinin ve ilişkilerinin gelişmesinde onlara çok yardımcı olacak diye düşünüyorum. Eğitimleri keza bizim aile olarak çok önemsediğimiz bir konu. Evlatlarımızın her birinin çok iyi eğitim alması için çaba gösteriyoruz. Bunların hepsini de inanarak yapıyoruz. Ve çocuklarımız için yaptığımız hiçbir şeyin ileride keşke dedirtmemesini umuyorum.

Siz anne olduktan sonra annenize daha çok benzediğinizi düşünüyor musunuz?

Ben zaten genel olarak anneme benzediğimi düşünüyorum. Ama anne olduktan sonra anne-babamı çok daha iyi anladığım tartışılmaz bir gerçek. Anne olunca insanın tüm hayata bakışı değişiyor. Öncelikler değişiyor, sevginin türü değişiyor. Bir insanı kendinden çok sevmek neymiş, kendinden önce düşünmek neymiş anlıyorsun. Gençliğinde yapmak isteyip de izin vermedikleri konularda aslında ne kadar da haklı olduklarını anne-baba olunca anlıyorsunuz. Onların kullandıkları atasözlerini bile farkına varmadan kullanmaya başlıyorsunuz.

Toplumsal kuralların genel geçer pedagojik kurallardan daha önemli olduğunu düşünüyor musunuz? Örneğin Amerikalı ya da İngiliz bir pedagogun kurallarıyla çocuğunuzu büyütmenin doğru olduğunu düşünüyor musunuz?

Her çocuk kendine özeldir, hiçbir doğru herkes için doğru değildir. Bırakın İngiliz veya Amerikalı pedagogları bizim toplumumuzdan bir pedagogun söylediği bir genel geçer kural bile her aile yapısına uymayabilir. Bir çocuğunuzda işleyen bir yöntem diğerinde işlemeyebilir. Her ailenin kendi içinde bazı kuralları var ve bu kurallar duruma göre değerlendirilebilir diye düşünüyorum. Yakın zamanda edindiğim bir dünya görüşüm var benim: ‘Hayat kısa ve çok değerli.’ Bu sebeple bazı katı kurallar uğruna hayatı es geçmemek lazım. Biz çocuklarımızı da bu bilinçle yetiştirmeye özen gösteriyoruz. Çevresini anlayan, dünyayı takip eden, bilinçli, kültürlü, insani değerleri olan, kendi öneminin farkında, özgüvenli, sevgi dolu bireyler olduğu zaman toplumlar da güzel olur.