Soğuk Havalar Yerini Sıcak Günlere Bırakırken Yolda Olma, Seyahat Planları Yapma Ve Yeni Yerler Görme Heyecanı Çoktan Sarmış Olmalı. Tam Da Bu Anlara Fikir Verecek Dokuz Öneriyle Afyon’u Keşfe Çıktık.
AFYONKARAHİSAR KALESİ
Burada binlerce yıllık bir tarih var. Şehir merkezinde ve şehrin hemen hemen her yerinden görülebilen 226 metre yükseklikteki Afyonkarahisar Kalesi, doğal yükseltili büyük bir kaya üzerine yapılmış. Ulu Cami’nin yanındaki patika yoldan yukarıya doğru yarım saat yürüyerek ve 464 basamak çıkarak ulaşılıyor ve giriş ücretsiz. Kale’den şehre baktığınızda tüm medrese, cami ve hamamları görebiliyorsunuz. Tarihi dokusu çok fazla korunamamış olsa da eski kalıntılar bulunuyor. Öncesinde ‘Hapanuva’, Roma ve Bizans dönemlerinde ‘Akroenos’ ismiyle anılmış. Selçuklu Sultanı 1. Alaeddin Keykubat, hazineleri bu kalede sakladığı için sonrasında ‘Hisar-ı Devlet’ olarak hitap edilmiş. Hatta MÖ 1350 yılında Hiti imparatoru 2. Murşil zamanında Arzava seferinde müstahkem mevki olarak kullanıldığı biliniyor. 3340 yıl öncesinde Arzava ülkesine sefer düzenleyen Hitit Kralı 2. Murşil tarafından, askerlerinin kışı geçirmelerini sağlamak amacıyla yapıldığı bilinen kale, ilginç inanışlara ev sahipliği yapıyor. Örneğin genç kızlar Hıdırellez sabahı erkenden kaleye çıkıyor. Kız Kulesi’nden dileklerini bağırıyor. Aynı zamanda kaledeki Kız Kulesi’nin yanında insan boyunda olan taşın içine yatıp da dilek dileyebiliyorlar. Kale kapısının kemerinde bulunan bir oyuğa dilek tutulup üç taş atılıyor. Eğer taşların hepsi oyuğa girerse, dileğin yerine geleceğine inanılıyor. Bir de Karahisar Kalesi’ne bir kez tırmanan kişinin yedi yıl Afyonkarahisar’dan ayrılmayacağına da inanılıyor.
ESKİ AFYON EVLERİ
Burası rengarenk boyanmış duvarları ve ahşap detaylarıyla film setlerini andıran tarihi bir mahalle. Kale yamaçlarındaki Tacıahmet Mahallesi’ndeki eski evlerin bir çoğu şu sıralar restorasyon içinde. Ortalama 3.500 evin yer aldığı bölgeye valilik özel bir ilgi gösteriyor. Bu bölgede hiç yeni yapılanma yok. Dolayısıyla sokaklar arasında gezerken ve fotoğraf çekerken bu büyülü atmosfer bozulmuyor. Büyük bölümü sit alanı olan bölgede, Helenistik dönemin Hippodamos plan düzenine göre yapılmış ızgara planlı yapılarla karşılaşıyoruz. Afyon evleri genelde iki veya üç katlı yapılar. Alt katlar sokağa, üst katlar ise değişik çıkmalarla dışa açılıyor. Moloz taş temelli ya da kesme taşlarla kaplanmış. Duvarlar arasında ahşap hatıllar, kerpiç dolgular var. Afyon evleri, çıkmalı evler, çatı odalı veya balkonlu evler, kapı boşluğu üzerinde balkonlu evler ve kapı boşluğu üzerinde cumba biçiminde çıkıntısı olan evler olarak dört çeşit. Turistlerin en çok dikkatini çeken bölge de burası. Sokaklar arasında gezerken bolca profesyonel ve amatör fotoğrafçılarla karşılaşma imkânınız yüksek.