Sokağa çıkma kısıtlamalarının yaşandığı pandemi sürecinde, digital seminerlerinde katılım rekorları kıran sanat tarihçisi ve seyahat yazarı Serda Büyükkoyuncu ile değişimi konuştuk.
Pandemi sürecinde ilk kez ‘sanatlarandevu’ seminerinde tanıtım erda Büyükkoyuncu’yu. Zoom üzerinden yayınlanan sanat tarihi seminerleri ile katılım rekorları kıran Büyükkoyuncu, ekrandaki akıcı anlatım dili, tarih gibi zor bir alanın eğlenceli yönleriyle yeniden keşfedilmesini sağlayışı, sadece beni değil ekran başındaki herkesi büyüledi. Seyahat yazarı ve sanat tarihçisi Serda Büyükkoyuncu aslında Almanya’da bilgisayar mühendisliği eğitimi almış. Yıllar yılı da kurumsal alanda başarılı çalışmalara imza atmış. Ancak seyahat etmeye olan büyük tutkusu, ünlü rehber Saffet Emre Tonguç ile yollarının kesişmesiyle hayatının merkezine oturmuş. NTV ve Star TV’de Saffet Emre Tonguç’un sunduğu ‘’Ayrıcalıklı Rotalar’’ adlı televizyon programının metin yazarlığını da yapan Büyükkoyuncu, Piri Sesli Rehber Seyahat Uygulamasının da editörü ve metin yazarı. Türkiye’de ‘butik seyahat’ kelimesiyle en fazla özdeşleştirebileceğimiz Serda Büyükkoyuncu ile pandemi sonrasında seyahate bakışını ve yeni projelerini konuştuk.
Son birkaç aydır tüm dünya için farklı bir sürecin içindeyiz, özellikle de seyahat alanı bu durumdan çok etkilendi. Nasıl bir dönüşümün yaşanacağını düşünüyorsunuz?
Her ne kadar pandemi turizmi çok ciddi etkilese de seyahat ve seyahat etme isteği kana karıştı mı bir kez, vazgeçmesi çok zor. Bu açıdan ben ‘biten’ değil ‘kısa süre ara verilen’ bir ihtiyaç olarak görüyorum turizmi. Hem de bu pandemik hastalık bitmese bile. Çünkü ‘bu tür viral hastalıklara aşının bulunup yaygınlaşması uzun yıllar alır’ deniyor. Tüm dünyanın aşılanabilmesi de biraz ütopik görünüyor. Bana öyle geliyor ki en azından bu nesil bir süre sonra bu hastalığı da kanser gibi, aids gibi normalleştirip kaçınılması zor bir hastalık olarakbenimseyecek. Hal böyle olunca da ‘coronaya rağmen’ seyahatler gerçekleşecek.
Turizm çok geniş bir yelpazenin genel adı aslında. İçinde ulaşımı da barındırıyor, konaklamayı da. Restoranları da kapsıyor, kıyafetten hediyeliğe kadar alışverişi de.
Turizmin etkilenmesi aslında tüm bu sektörlerin etkilenmesi demek.
Yeni normalleşmeye ayak uydurmak da tüm ilgili sektörlerin top yekün ayak uydurması demek. Önce seyahate karar vermekle başlayalım isterseniz. Karar çok kolay verilmeyecek başlangıçta. Küçük manevralarla başlayacak bence kıpırdanmalar. Büyükler ziyareti ile, ‘yazlıklarda bu seneyi geçirelimlerle atılacak ilk adımlar. Sonra yavaş yavaş kendi arabası ile ulaşılabilir mesafeler ilgi alanlarına girecek seyahat etmek isteyenlerin.
Araba dedik madem haydi toplu ulaşım araçlarına bir göz atalım yeri gelmişken. Yeni normal, koltuk boşlukları, sosyal mesafe gibi yeni anlayışlarla maliyetleri ciddi arttıracak. Bu da seyahat yapacak kişiye ulaşımın maliyetini ciddi arttıracak.
Özellikle kendi araçlarıyla ulaşılabilecek mesafede bulunan, turizme çok da açılamamış yörelerimiz daha revaçta olacak. Daha çok dağ havası, sakin koylar, ormanlar gibi az insanlı bölgeler ve oradaki butik dediğimiz küçük kapasiteli tesisler popülerleşecek.