Marakeş

Sanat eserleriyle çevrili bir konak ve tasarımla hayat bulmuş bir bahçe… Kuzey Afrika’nın tasarım cenneti Marakeş, yılın ‘en’leri arasında.

Fas’ın kızıl şehri Marakeş 1001 gece masallarına atıf yapan dünyasıyla ülkenin belki de en büyüleyici noktası. Afrika ve Ortadoğu kültürünü harmanlayan topraklar Bedevilerin yaşantısını da bu büyüye katarak eşsiz deneyimler vadediyor. Çöl rüzgârlarını lüksle buluşturan Marakeş tüm bu zenginliğini şehrin ve mekanların tasarımlarına yansıtıyor.
Fas’ta yerel çizgilerin iddialı tasarımlarla buluştuğu en özel noktalarından biri Majorelle bahçesi. Aslen Fransız mobilya tasarımcısı Louis Majorelle’nin oğlu olan ressam Jacques Majorelle’nin 1947’de açtığı botanik bahçe bugün Marakeş’e gelen turistlerin en uğrak noktası. İçinde dev kaktüslerin ve endemik bitkilerin yetiştiği bahçe, Majorel mavisi ve sarı renklerin hakimiyetinde. Orta alandaki oryantal çeşmeyi, bahçenin geneline yayılan Fransız mimarisi ve gökyüzüne yükselen kaktüsler tamamlıyor. Nilüfer havuzu, ağaçlar arasında uzanan mavi-yeşil seramiklerle kaplı gezinti koridorları ve rengarek saksılar bahçeyi doğa aşkı ve mimari yeteneğin buluştuğu bir yer haline getiriyor. Bu bahçeyi tasarım adına özel kılan esas nokta ise efsanevi Fransız moda tasarımcısı Yves Saint Laurent’in 1980’de satın alarak Villa Oasis adını verdiği evin Majorelle bahçesinin hemen yanı başında olması. Majoralle bahçesinin inşaat ve otel firmalarının tehditi altında kalması üzerine bu botanik alanı 1980’de satın alan Yves Saint Laurent Marakeş tutkunlarına yeşillikler içinde nefes alabilecekleri bir alan hediye etmiş. Hem doğayı hem de evinin bu etkileyici manzarasını koruyarak Villa Oasis’in güzelliğine bir anlamda güzellik katmış.

Marakeş’te Dar Yacout restoran gibi birçok ünlü mekanı tasarlayan Bill Willis’in imzasını taşıyan Villa Oasis çok özel turlar dışında ziyarete kapalı. Tasarımcının Paris’in yoğun hayatından kaçarak geldiği ve ilham aldığı bu ev tüm gizemi ve hayranlığını ilk günkü gibi koruyor. Hemen yanı başında yer alan Yves Saint Laurent müzesi gibi tasarımcının kendi adına kurulan vakıfa ait olan bahçenin içinde ayrıca Berberi Müzesi de yer alıyor.

Marakeş’te tasarıma dair en ilgi çekici bulduğum nokta ise tam anlamıyla seçkin bir kitleye hitap eden Dar El Sadaka oldu. Şehrin biraz dışında konumlanan 11 hektara yayılmış Dar El Sadaka hem bir konak hem de eşsiz bir sanat parkından oluşuyor. Limitli sayıda misafir ağırlayan butik konak bu anlamda Marakeş’in en sofistike ve en özel mülkleri arasında yer alıyor.