Her seferinde bizi şaşırtan ikonik koleksiyonları ve çarpıcı iç mekan tasarımlarıyla üstün bir yetenek Marcel Wanders. Dünyaya hümanizmi ve güzellikleri getirmek isteyen Hollandalı tasarımcı yarattığı her objede özgür ruhlu, değişmez kişiliğini yansıtıyor. 2018 Salone del Mobile’de buluştuğumuz Marcel Wanders ile son projelerini ve tasarım yolculuğunu konuştuk.
İkonik tasarım ve projeyle tasarım dünyasının öncü marka ve stüdyolarından biri olan Marcel Wanders, kendi markasını uzun yıllardır başarılı bir şekilde yönetiyor. Romantik ve insancıl bir tasarım düşüncesiyle tasarım endüstrisini şekillendiren Marcel Wanders, geçmişe ve kültürlerin çeşitliliğine saygı duyuyor. Bu bakış açısıyla Wanders, tasarımın teknokratik dünyasında, ‘Hümanizmin Çağdaş Rönesansı’ olarak adlandırdığı kavrama dayanarak insaniyeti geri getiriyor. Tasarımcının, zanaatkârın ve kullanıcının birbirlerini kucakladığı bir gerçeklik yaratan Marcel Wanders her yeni projede, tasarım dogmasına meydan okuyarak teknokratik olmak yerine bütünsel, romantik, gerçeküstü, arketipsel üzerine odaklanmayı tercih ediyor. Alessi, Baccarat, Bisazza, Christofle, Kosé Corporation, Flos, KLM, Hyatt Hotels Corporation, Louis Vuitton, Morgans Hotel Group, Puma, Swarovski gibi pek çok önemli markayla işbirliği yapan Marcel Wanders’ın tasarımlarının çoğu Centre Pompidou, MoMA, Stedelijk Museum Amsterdam gibi dünyanın en ünlü müzelerinde sergileniyor. Üretkenliğinin yanı sıra kurucusu olduğu Moooi markasında genç tasarımcıların kariyerlerine de yardımcı olmayı hedefliyor. Cesur, gözüpek, atılgan ve özgür ruhlu kişiliğiyle tanınan tasarımcıyı New York Times tasarım dünyasının Lady Gaga’sı olarak tanımladı. Gelin sürprizlerle dolu fantastik, şiirsel dünyasını ve tutkulu tasarım öyküsünü Marcel Wanders’ın kendisinden dinleyelim.
Vondom için tasarladığınız yeni koleksiyonunuz ‘Suave’den bahsedebilir misiniz?
Vondom sürekli gelişen ve kendini yenileyen muhteşem bir şirket. Biz de bu yönde sağlıklı bir özne yaratmak adına iç ve dış mekânı açık düşündük. Bu iyi bir duygu. Hislerimden bahsediyorum çünkü bu iç ve dış mekânın tadını çıkarabileceğiniz gerçek bir şey. Çok sezgisel ama zor bir teknoloji var bu çalışmada. İspanyolca ‘yumuşak’ anlamına gelen Suave koleksiyonu beş yıllık bir çalışmanın ürünü. İç ve dış mekân mobilyaları arasındaki sınırları birleştiren ve daha yüksek bir yumuşaklık ve rahatlık sağlayan bir tasarım.