Yerli Halk Masai’lerin Dilinde ‘Sonsuz Düzlük’ Anlamına Gelen Serengeti, Deniz Seviyesinden 1500 m. Yükseklikte Bir Ova Ve Bu Ovada Her Yıl Milyonlarca Vahşi Hayvan Bir Uçtan Diğer Uca Göç Ediyor. Biz de Yıllardır Belgesel Kanallarında İzlediğimiz Canlıları Yakından Görmeye Tanzanya’ya, Serengeti Milli Parkı’na Doğru Yola Çıktık.
EKİM AYININ ilk haftasında gelen bir telefonla birkaç gün içerisinde rotayı Afrika’ya, Tanzanya’ya çevireceğim ortaya çıktı. O birkaç gün geçmek bilmedi. Tanzanya’ya safariye gitme fikri bünyemde öyle bir heyecan yarattı ki ‘hadi’ deseniz dakikalar içerisinde ufak bir çanta yapıp Avusturalya dahil dünyanın herhangi bir yerine seyahate çıkabilen ben, 15 kg limiti olan bavulu son dakikaya kadar hazırlayamadım. Ama bir şekilde o uçağa bindim. 50. kuruluş yılını kutlayan ve bu kapsamda etkinlikler düzenleyen Setur’un genç ve dinamik markalarından Sedventure’ın misafiri olarak çıktığımız “Jambo Tanzanya” seyahatimizin özelliği Masai Mara sınırları içerisinde yer alan Serengeti Milli Parkı’ndaki doğal zenginlikleri, haziran ile ekim arasında gerçekleşen büyük göçü uzman vahşi yaşam fotoğrafçısı ve Sedventure Danışmanı Süha Derbent ile gözlemleme ve fotoğraflama şansımız olmasıydı. Bu seyahat için heyecanlanmamak elde değildi aslında.
JAMBO TANZANYA
THY ile yaptığımız bir 7.5 saatlik uçuşun ardından Darüsselam’a ulaştık. Vize sorunu yok; 50 Dolar verip kapıdan alınıyorsunuz. Ülkeler aynı boylamda, aramızda saat farkı yok, dolayısıyla bu uçuş bir jet-lag’e sebep olmuyor. Ayrıca, kişiye özel olarak tasarlanan bu safari turunda tüm program konukları yormayacak şekilde özenle uygulanıyor. Örneğin uçağımız sabaha karşı indiği ve Serengeti’ye gideceğimiz Cessna tipi uçakların gece uçuşu yasak olduğu için birkaç saatliğine de olsa Darüsselam’da Serena Hotel’de dinlenme fırsatı sunuyor bu tur. Ve gün ağardığında 45 dakikalık bir yolculuğun ardından iç hat uçuşlarının yapıldığı havalimanına doğru yola çıkılıyor. Tek pilotlu 13 kişilik bu küçük uçakla (bavullarımızı 15 kilo ile sınırlandıran da bu uçuş oldu) tam 2.5 saatlik bir uçuş yaptık. İlk kez binenler küçük olduğu için biraz tedirgin olabilir ki biz de olduk ama pilotlar çok tecrübeli ve çok yükselmediği için manzara müthiş; uçak yere inmeden “sonsuz düzlük” anlamına gelen Serengeti’yi ve o düzlüklerdeki vahşi yaşamı görme fırsatımız oldu. Göremediğimiz tek şey ise gerçek bir pist oldu! Nerde bu pist derken; bir safari turuna yakışacak şekilde, tozu dumana katarak toprak bir alana doğru inişe geçtik.