Eşiniz ya da sevgilinizle başbaşa bir tatil planı yapıyorsanız, sizin için farklı iklimlerden en romantik beş şehir seçtik.
Rio de Janeiro
Türkiye’de kış günlerinin yaşandığı aylarda sıcak bir yere gitmeyi düşünenler için, Güney Amerika’daki Rio de Janeiro en doğru adres. Bu şehre nisan ayına kadar gidilebilir. Çünkü ekim sonuna kadar kasırga başlıyor. Vizeye ihtiyaç duyulmayan Brezilya’nın Rio de Janeiro şehrine denizden veya havadan ulaşılabiliyor. Uçak ile İstanbul’dan Paris aktarmalı olarak 14,5 saat süren yolculuktan sonra ulaşılan Rio de Janeiro’da en az bir hafta kalmak en doğrusu. Her yılın şubat ayında şehirde Rio karnavalı gerçekleşiyor ve şehir olduğundan çok daha kalabalık bir dönem yaşıyor. Brezilya’da Türk damak tadına benzerliğiyle dikkat çeken, şişlere geçirilen etlerin özel bir mangal ateşinde döndürülerek pişirildiği yemekler bulunuyor. Atlantik okyanusunun balıkları ise sofraları şölene çeviriyor.
Rio de Janeiro’da dünyanın yedi harikası arasında yer alan, Corcovado Dağı üstündeki, ellerini şehre ve halka doğru açmış, beton üstüne sabun taşı katmanıyla yapılan Kurtarıcı İsa Heykeli yer alıyor. Bu noktaya kıvrımlı yollardan dağ treniyle ulaşma deneyiminin yanında, gözler önüne serilen şehir panoraması görülmeye değer. Ulusal Müze, Tarih Müzesi, Vatikan’dan sonra bugüne kadar yazılmış olan İncillerin içindeki en önemlisine ev sahipliği yapan Ulusal Kütüphane ve dünyaca ünlü Marakanã Stadyumu, görülmesi gereken noktalar arasında. Arjantin, Paraguay ve Rio de Janeiro’yu doğal bir sınır olarak kesen Iguazú Şelalesi, Amazon Ormanları, timsah ve piranha avları farklı bir deneyim sunuyor. Rio’nun yaklaşık 4 km uzunluğundaki Copacabana plajı ise büyüleyici görünümü ve atmosferinin yanında geceleri açılan sokak pazarlarıyla da hatıra alışverişi için pazarlıkla alışveriş yapma keyfini yaşamak ve sokak ressamlarının eserlerini almak için en keyifli yer olma özelliğini taşıyor.