Orhan Pamuk’un altı yıldır üzerinde çalıştığı ‘Kafamda Bir Tuhaflık’ adlı yeni romanı, aralık ayında raflardaki yerini aldı.
Kafamda Bir Tuhaflık var
Edebiyat okurlarının yıllardır beklediği Orhan Pamuk’un yeni romanı ‘Kafamda Bir Tuhaflık’, 9 Aralık günü Yapı Kredi Yayınları etiketiyle kitapçılarda satışa çıktı. Roman; hem bir aşk hikayesi, hem de modern bir destan. Pamuk, bu kitabında Bozacı Mevlüt ile üç yıl aşk mektupları yazdığı sevgilisinin İstanbul’daki hayatlarını anlatıyor. Ünlü yazar kitabından şu sözlerle bahsediyor: “Kafamda Bir Tuhaflık; öteki İstanbul’un, satıcıların; Gültepe, Kuştepe, Tarlabaşı gibi semtlerde yaşayanların ve Anadolu’dan göçenlerin, İstanbul’un o dokusunun romanı olacak. Böyle bir romandan bahsedince, hemen sosyal gerçekçilerin bahsettiği konular geliyor akla doğal olarak. Evet, o konular ama ben tuhaf bir roman yazıyorum.”
Kitabın ana karakteri Mevlüt, 40 yılı aşkın bir süre boyunca, 1969 ile 2012 arasında İstanbul sokaklarında yoğurtçuluk, pilavcılık, otopark bekçiliği gibi pek çok iş yapar. Bir yandan sokakların çeşit çeşit insanla dolmasını, şehrin büyük bölümünün yıkılıp yeniden inşa edilmesini, Anadolu’dan gelip zengin olanları izler; diğer yandan da ülkenin içinden geçtiği dönüşümlere, siyasi çatışmalara, darbelere tanık olur. Onu başkalarından farklı kılan şeyin, kafasındaki tuhaflığın kaynağını hep merak eder. Ama kış akşamları boza satmaktan ve sevgilisinin aslında kim olduğunu düşünmekten hiç vazgeçmez.
Aşkta insanın niyeti mi daha önemlidir, kısmeti mi? Mutluluk veya mutsuzluk bizim seçimlerimize mi bağlıdır, yoksa dışımızda mı gelişip başımıza gelirler? ‘Kafamda Bir Tuhaflık’ bu sorulara cevap ararken, aile hayatıyla şehir hayatının çatışmasını, kadınların ev içlerindeki öfke ve çaresizliklerini resmediyor.