İş Dünyasında Başarılı Bir Kadın

Sanayici, iş insanı, toplum gönüllüsü ve anne… Sanayi alanında büyük başarılara imza atan Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik ile adım adım başarıya giden yolunu konuştuk.

Küçük yaştan itibaren babasının her zaman “Benim kızım iş kadını olacak” dediği, erkek egemen alanda başarılı girişimlere imza atarak bayrağı ileriye taşıyan, kadının iş dünyasındaki istihdamı için yılmadan çalışan ve iki çocuk annesi bir isim Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik.

ABD New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde düzenlenen 9. Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Zirvesi’ndeki konuşmasında -kadın yapamaz- görüşünün tümüyle yıkılması gerektiğini vurgulayan, kadınların hayatın her alanında yer alması ve erkek egemen olarak bilinen farklı iş kollarına da kadınların yönlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Gedik Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Sayın Hülya Gedik, tabuları yıkmak için var gücüyle savaşıyor. Babasının öğrettiği “Her doğan gün, en güzel gün” yaşam felsefesi Hülya Gedik’e iş ve özel hayatı için şifalı bir bakış açısı kazandırmış. Koyduğu her hedefi elde etmek için çok mücadele verdiğini söyleyen Hülya Gedik’in ilham verici hayatı, örnek bir başarı serüvenine dönüşmüş.

Türk tarihine adını yazdırmış, 1961’de Devrim Arabaları’nı üreten ekipte yer almış kaynak mühendisi Sayın Halil Kaya Gedik’in kızısınız. Geniş vizyonlu bir babanın kızı olarak, herkesin erkek işi dediği bir alanda iş hayatına atıldınız. İş hayatınıza nasıl başladınız? Hangi kademelerde çalışarak bugünlere geldiniz?

Sorulara Devrim Arabaları ile başladığınız için çok teşekkür ederim. Türkiye’ye çağ atlatacak bir projenin telafi edilebilir eksikliğine takılıp, 29 genç mühendisin, 129 gün gibi çok kısa bir sürede herhangi bir prototipi olmayan bir ürünün başarı ile altından kalkabilmeleri olağanüstü başarı kabul edilmesi gerekirken, başarısız olarak etiketlendiler. Üretilmiş yerli arabanın yok sayılması, Türkiye sanayisinin gelişimi acısından da acımasız bir karar olmuştur. Ülkelerin ekonomik büyüklükleri anlatılırken belli başlı sektörlerden bahsedilir, demir çelik, otomotiv gibi… Bundan dolayı 1961 yılında Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in yerli üretim bir otomobil projesini başlatmasını çok vizyoner bir bakış olarak görmekle beraber, o yılın Cumhuriyet Bayramı’na yetiştirme telaşını hala bugün dahi anlayabilmem mümkün değil. Fırsat bulduğumda bu talihsiz olayı anlatıyorum. Unutulmaması gerekiyor.

Türkiye’nin ilk kaynak mühendisi olan babam Halil Kaya Gedik köklerini Anadolu’dan alan, bakış acısını tamamen Avrupa normlarıyla harmanlamış bir babaydı, beni, abimden ayrı tutmayarak eşit olanaklar ve eşit koşullar altında yetiştirdi. Gedik Holding’in içinde bulunduğu metal sektörleri; kaynak, döküm, vana üretim konuları ağır sanayi diyebileceğimiz konular. İş hayatına tam zamanlı olarak üniversiteden mezun olduktan sonra başladım, fakat öncesinde okulların yaz tatillerinde kısmî olarak çeşitli işlerde; paketleme, telefon santral karşılama operatörlüğü, muhasebe gibi bölümlerde çalıştım.

Babanızın bıraktığı yerden bayrağı devraldıktan sonra Gedik Holding’te neler değişti?

Aile şirketlerinin yapısı her şirkette farklı. Gedik Holding annem, babam, abim ve benden oluşan bir yapısı varken, babamın vefatının hemen ardından annemin de vefatından dolayı, holding sahibi olarak ben ve abim kaldık. Abimin farklı ilgi alanları olduğu için, holdingden hisselerini bana satarak ayrıldı.

Babamın ilkeli ve dürüst duruşunun ayak izlerini takip ederken, aynı zamanda Gedik Holding’in global bir şirket olmasını ve global bir marka olmasını sağladık. Azerbaycan’da kaynak elektrodları üreten ilk tesisi 2021 yılında kurduk ve her geçen sene büyümeye devam ettiriyoruz. Hollanda, Sırbistan, Bulgaristan, Dubai ve Hindistan’da satış ofisleri açarak ihracatımızı ciro olarak artırdık, ürünlerimize ulaşılabilirliği geliştirdik. Uzak Doğu’nun yıkıcı fiyat rekabetçiliğinin karşısında güçlü marka, müşteri odaklı satış, sorunsuz kalite kriterlerimiz ile her sene büyümemize devam ediyoruz. Türkiye’de tüm üretim yerlerimizi 250.000 metrekare üzerindeki Sakarya 2.OSB’ye taşıdık. 2024 senesinde Gedik Havacılık şirketimizi de kurarak farklı bir sektöre daha adım attık. İmalat şirketlerimizin yanında kâr amacı gütmeyen aile vakfımız olan Gedik Eğitim Vakfı’nı 1994 yılında kurmuştuk. Vakfımızın çatısı altında çeşitli kurumsal sosyal faaliyetleri başlattık. Radyo Gedik’i kurduk, radyoculuk faaliyetlerini hem üniversite öğrencileriyle hem de dışarıdan gelen kişilerle yönetiyoruz. Filarmoni orkestrasına sahip Gedik Sanat ise çeşitli klasik müzik performansları sergiliyor. İstanbul Gedik Üniversitesi’ni Vakfımızın altında 2010 yılında kurduk. Üniversitemizi kurarken uygulamacı metodu benimseyen bir üniversite olacağız diye yola çıktık. Şu an yaklaşık 30 bölümü olan Gedik Meslek Yüksekokulu’muz, altı fakülteli 10 bin öğrencisi olan seçkin üniversite kimliğimizi yürütmeye çalışıyoruz.