İlhamı Yaşamdan

Mekan tasarımının sadece bir masa, bir sandalye, zemini tasarlamak ve duvarla bitmediğini, onun öncesinde altyapısıyla uğraşılması gereken önemli noktalar olduğunu belirten İç Mimar Erhan Sağır ile projeleri ve fark katan tasarımlarının ilhamını konuştuk.

İç Mimar Erhan Sağır, Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İç Mimarlık Bölümü’nden mezun olmuş. Meslek yaşamının dönüm noktasını oluşturan önemli projelerin ardından kendi adını taşıyan Erhan Sağır Design Studio’yu hayata geçirmiş. Otel, konut, restoran, kafe gibi yapı tasarımlarından özel imalat mobilya ve aydınlatma tasarımlarına kadar, geniş bir çerçevede çalışmalarını sürdüren İç Mimar Erhan Sağır, özellikle gastronomi mekanlarında dikkat çekici projelere imza atıyor. Hem yurt içi, hem de yurt dışı çalışmalarıyla dikkat çeken İç Mimar Erhan Sağır, “İnsan nefes aldıkça yaşar ve tasarım dili gelişir.” diyor.

Ankara’da Uluslararası Ticaret okuyacakken, İstanbul’da Yeditepe Üniversitesi’nde iç mimarlık eğitimine başlamışsınız. Bu geç keşfedilmiş bir yetenek hikayesi mi? Sizden dinlemek isteriz?

Geri dönüp baktığımda hikayenin başlangıcına ve geldiğim noktayı gördüğümde, ben de buna çok şaşırıyorum. İnsanların kendisinde keşfetmediği bir yeteneği vardır, onu da arayarak bulabilir diye düşünüyorum. Dediğiniz gibi başka bir bölüm okuyacaktım, sonra
bir yetenek sınavıyla Yeditepe Üniversitesi’nde Güzel Sanatlar Fakültesi İç Mimarlık Bölümü’ne girdim. Yorucu ve zor ama çok severek başladığım bir yolculuk oldu. Arkadaşlarım çok başarılıydı. Onların azmi ve yetenekleri benim de hep ileri gitmemi sağladı. Mezun olduktan sonra, kısa dönem birkaç firmada çalıştım. Daha sonra kendi şirketimi kurdum. Yıllar içinde geriye dönüp baktığımda; yapmış olduğum tasarımlar, çalıştığım ilk firma, çizdiğim ilk proje, bulunduğum ilk şantiye ve geldiğim noktada evet, çok farklı bir yerdeyim. Kendimle de bu konuda aslında gurur duyuyorum. Çünkü çocukluk hayalim olan bu mesleği yapmak için, daha ortaokul ve liseden itibaren çizim kurslarıyla hazırlanan, yeteneklerini çok öncesinde keşfetmiş insanların yanında, kendimde geç fark ettiğim yeteneğim beni bugünlere taşıdı.

Projelerinize başlarken nelerden etkileniyorsunuz?

Ben ilhamımı nefes almaktan alıyorum. Çünkü insan nefes aldıkça yaşar ve tasarım dili gelişir. Bazen yürürken bir yaprağın düşmesinden, motor kullandığım da Şişhane’den ofise giderken geçtiğim Balat Köprüsü’nden izlediğim eski İstanbul’un silüetinden, bazen İstanbul’un kaosundan, bazen Paris’ in sokaklarından, bazen Barselona’da Gaudi’nin eserlerine bakarken, Lizbon’da ara sokaklardan gezerken cepheyi süsleyen seramiklerden, Abu Dhabi’de Louvre Müzesi’ni gezerken… Kısacası, nefes alırken.

Projelerinizi hayata geçirdiğiniz mimarlık ofisinin çalışma alanlarından bahseder misiniz? Kuruluş felsefesi nedir?

Erhan Sağır Design Studio olarak ağırlıklı olarak horeca alanında tasarımlar yapıyoruz. Yaptığımız çalışmaların yüzde 50’si restoranlar ve kafeler, yüzde 30’u oteller, yüzde 20’si ise konut projelerini içeriyor. Türkiye’de Accor Oteller Grubu’nun tasarım ofislerinden biriyiz. Ayrıca şimdilerde Hilton ve Marriot Otel gruplarının farklı markalarına da tasarımlar yapıyoruz.

Yurtdışında da birçok projede imzanız var. Bu konuda bilgi alabilir miyiz?

Güncel olarak Amerika, Avrupa ve körfez ülkelerinde eş zamanlı yürüttüğümüz projelerimiz devam ediyor. Amerika’da Atlanta, Orlando ve Los Angeles projelerimiz ve İngiltere’de Londra projemiz yeni bitti. Portekiz-Lizbon, İsviçre-Zürih projelerimiz ise yapım aşamasında. Ayrıca Dubai’de beş ayrı lokasyonda devam eden projelerimiz var.

Bir mekanın tasarımını oluştururken süreç sizin için nasıl ilerliyor?

Bizim için hikaye çok önemli. Hatta bununla ilgili bir mottomuz bile var. “Hikayesi olan mekan sınır tanımaz.” Tasarımlarımız için hikaye ve mekanın karakteri çok önemli oluyor. Çünkü, hikaye, kahramanları olmadan hayata geçemez. Tasarım sürecinde aldığımız ön ve temel bilgilerle her projemiz için bir hikaye oluşturmaya çalışıyoruz ve bunun için doğru işleyen yerleşim planı önceliğimiz oluyor. Sonrasında, kullanılacak malzemelerin belirlenmesi, daha sonra ise tasarım süreci başlıyor. Doğru plana ulaşmak için birçok eskiz denemesi, temize geçilen iki boyutlu çizim sonrası görselleştirme ve en son doğru tekniklerle keyif veren bir sunum yapma süreci oluyor.