‘Kiralık Aşk’ Dizisiyle Pek Çoğumuzun “İdeal Erkek” Kategorisine Oturttuğu Barış Arduç, Gerçek Anlamda Parlayan Bir Yıldız Ve İlgiyi Fazlasıyla Hak Ediyor. Bu Çok Yetenekli Adam, Kimseye Anlatmadıklarını Bize Anlattı. Şimdi Aradan Çekiliyoruz Ve Barış Arduç Sizlerle…
YAZARKEN BİLE heyecanlanıyorum! Barış Arduç son dönemde Türkiye’nin en popüler erkeklerinden biri ve herkes onu konuşuyor. Ve haliyle herkes onun peşinde… Yoğun tempoda biraz nefes almaya ihtiyacı olduğunu düşündüğümüz Arduç’la hem çekim yapıp, hem de keyifli bir gün geçirmek için soluğu Polonezköy’de alıyoruz. Yakışıklı oyuncuya ne giyse yakışıyor, ona duyulan bu hayranlık boşa değil! Sıra röportaja geliyor… Her ne kadar ilişkisinden bahsetmeyi sevmese de sohbetimiz o kadar güzel akıyor ki, o da içinden geçenleri dürüstçe döküyor ortaya.
Nedir bu Kiralık Aşk’ın durumu?
Herhalde doğru proje, doğru hikaye, doğru cast ve doğru yönetmen buluşunca ortaya böyle başarılı bir iş çıktı. Deliha ile birlikte zaten insanlar “Aa kim bu?” demeye başlamışlardı. Ardından dahil olduğum Racon dizisi dört bölüm sürdü ama yine de “İyi ki yapmışım!” dediğim bir iş oldu. Bu işler sayesinde birçok kişiyle tanışıyorsunuz; yapımcılar, yönetmenler tarafından keşfediliyorsunuz. Kiralık Aşk, Ortaks Yapım’dan Müge Turalı’nın bir işi. Bana bu proje haricinde başka projeler de geldi ama en çok bu içime sindi; iyi ki de olmuş diyorum. Tam nokta atışı oldu.
Peki, bu kadar popüler olmayı bekliyor muydunuz? Herkes sizi konuşuyor…
Kadere inanan biriyim; bir şeyin olacağı varsa ve sen de gereken çabayı gösteriyorsan oluyor. Dizinin başarısı ve getirdiği popülerlik de öyle oldu. İlk zamanlar durumun farkında da değildim. Ben setten eve, evden spora giden; çok fazla sosyalleşmeyen bir adamım. Sokakta da rahat yürüyebilen bir adamdım bugüne kadar. Şimdiyse kulağımda kulaklıkla yürürken birileri bir anda kolumdan çekiştirip “Tam sizden bahsediyorduk, lütfen fotoğraf çektirelim.” diyebiliyor. Bunlar güzel ve kıymetli şeyler, sahiplenildiğinizin göstergesi.
Açık konuşmak gerekirse bu popülaritenizin altında canlandırdığınız “seksi ve cool CEO” Ömer’in de katkısının büyük olduğu düşüncesindeyim…
Çok çok büyük hem de! Mesele doğru rolü, doğru kostümü giymek… İzleyiciyle ilk tanıştığın evrede, onların rahat ve kolay şekilde alabileceği bir karaktere girince evlere, işler biraz daha kolaylaşıyor. O yüzden evet, Ömer çok işimi kolaylaştırdı benim. Doğru bir araç oldu. Bundan sonra her ne rolde oynarsam oynayayım, izleyici kabullenebilir; kafalarında bir Barış Arduç imgesi oluştu artık.
Ömer biraz snob bir adam, sizse çok daha cana yakın görünüyorsunuz. Ömer’le benzeştiğiniz taraflar var mı?
Evet, var aslında. Ben hümanistimdir, biraz daha sevecen ve sıcakkanlıyımdır ama bu aradaki enerjiyle alakalı tamamen. Anlaşabildiğim kişilere karşı bir tık daha fazla açabiliyorum kendimi. Bu hisle alakalı, sen de fark ediyorsundur. Ama benim çok snob olduğumu düşünen bir sürü insan da var. Genelde çok konuşkan biri değilimdir; yeni bir ortama girdiğimde konuşmak için hep sıramı beklerim. Dinlemeyi tercih ederim.
Elçin Sangu’yla da çok iyi bir ikili oldunuz…