Güçlü Adımlar Büyük Dönüşümler

Kadınların ekonomik ve toplumsal yaşamın her alanında daha güçlü yer alması, toplumsal değişimi hızlandıran önemli bir faktör. Kadın girişimciliğini destekleyen KAGİDER’in Başkanı Emine Erdem, kadınların iş gücüne katılımını artırarak Türkiye’nin geleceğine yön verirken, sadece ekonomik bir güç değil, aynı zamanda toplumsal eşitliğin sağlanmasında da önemli rol oynuyor.

Kamu ve özel sektörde edindiği deneyimlerle kadınların ekonomik katılımını artırmayı hedefleyen Emine Erdem, girişimcilik ekosisteminde kadınların daha güçlü yer edinmesi için yürüttüğü projeleriyle dikkat çekiyor. Bir yandan kadın girişimcilerin iş dünyasına daha güçlü adımlarla girmelerini sağlayan mentorluk programları, diğer yandan toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda yaptığı çalışmalarla Erdem, kadınların iş hayatındaki yerini
daha da sağlamlaştırmayı amaçlıyor. Onun hikayesi, cesaret, kararlılık ve dayanışma ile şekillenen bir değişimin müjdecisi.

Sizi bugünkü kariyerinize yönlendiren etkenler neler oldu?

Benim için kariyerimin en büyük yönlendiricisi, insan odaklı bir yaklaşımı benimsemek oldu. Bunu da ailemde edindiğime inanıyorum. Kimya profesörü bir babanın ve kimyager bir annenin kızı olarak pozitif bilimlere ilgiyle büyüdüm, ancak insanın sorunlarını anlamaya ve çözmeye olan tutkum beni sosyal bilimlere ve hukuka yönlendirdi. Çalışma hayatına atıldığımda hem kamu hem özel sektörde kazandığım tecrübeler, bana kadınların iş ve sosyal hayattaki zorluklarını daha net görme fırsatı sundu. Sivil toplum alanında bu farkındalıkla başladığım yolculuk, kariyerimin de en güçlü motivasyonlarından biri haline geldi.

Kariyer yolculuğunuzda sizi en çok etkileyen kişi kim oldu?

Babam, Ali Rıza Berkem, ‘Kimyanın Başöğretmeni’ olarak tanınan bir bilim insanıydı. Hayatı boyunca çalışkanlığı, mütevazılığı ve topluma katkıda bulunma gayesiyle bana ilham verdi. Bunun yanı sıra, kadınların eğitim ve iş yaşamında güçlenmesi için çalışan sayısız kadının hikayesi de her zaman beni motive eden güç oldu. Özellikle kadın girişimciliğini desteklemek ve toplumsal dönüşümlere katkıda bulunmak adına görev aldığım proje ve platformlarda, bir bireyin bile hayatına kattığımız olumlu değişimin, geniş bir çarpan etkisi oluşturduğunu görmek, benim için unutulmaz ilham kaynağı olmuştur.

Erdem Holding ve diğer görevleriniz arasında bir denge kurmayı nasıl başarıyorsunuz?

Sanırım ‘denge’ kurmaya hep alışıktım. İlk kez anne olduğumda, henüz bir üniversite öğrencisiydim. Bir kucağımda oğlum, diğer kucağımda kalın hukuk kitaplarımla sabahlara kadar çalışıp, uykusuz geceler gündüzler geçirip, hasta dahi olsam derslere girip İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldum. Avukatlık stajımı yaptım ve baroya kaydoldum, artık avukattım. Derken ikinci çocuğum, kızım doğdu. Mezun olduktan sonra da Türk Hava Yolları’nın açtığı sınavı kazanarak müşavir avukat olarak çalışmaya başladım. Eşzamanlı olarak eşimin kurduğu aile şirketimizin de hukuk işlerini yürütüyordum.

Kamu, özel sektör ve sivil toplumda kazandığım deneyimlerle, çok boyutlu bir yaklaşım geliştirme şansına sahip oldum. Bu üç alandaki görevler arasında denge kurabilmek için planlı olmak, önceliklendirme becerisi ve etkili ekip çalışması çok önemli. Etkin lider olmanın temel unsurlarından biri de empati kurarak farklı perspektifleri anlamak ve birleştirmek. Ayrıca, ortak bir vizyon oluşturup ekip arkadaşlarınızı bu vizyon etrafında motive edebilmek, liderlikte vazgeçilmez bir unsur.

SEDEFED ve KAGİDER gibi büyük organizasyonlara liderlik ederken karşılaştığınız en büyük zorluk neydi, nasıl aştınız?

Büyük organizasyonlarda liderlik, çeşitliliği yönetmeyi ve ortak bir hedef doğrultusunda farklı paydaşları bir araya getirmeyi gerektiriyor. Özellikle SEDEFED’de sektörel farklılıkların getirdiği öncelikleri bir araya getirmek, KAGİDER’de ise kadın girişimciliğinin önündeki yapısal engellerle mücadele etmek önemli zorluklardı. Bu tür zorlukları aşmanın yolu, açık iletişim, güçlü bir vizyon ve paydaşlar arasında güven inşa etmekten geçiyor. Her iki organizasyonda da çözüm odaklı yaklaşımlar ve kolektif dayanışma ile başarıya ulaştık.