Troya Müzesi’nde Çağdaş Sergi

Paolo Colombo küratörlüğünde Troya Müzesi’nde açılan ‘Emanet/Troy’ Sergisi sanat ve tarih severlerle buluştu.

Çanakkale’de yer alan Troya Müzesi’nde, Paolo Colombo küratörlüğünde hazırlanan, sanat alanında 15 yılı aşkındır çalışmalarını sürdürün Vuslat’ın ‘Emanet/Troy’ sergisi, gerçekleşti. Troya Kazısı Başkanı Prof. Rüstem Aslan ve Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük’ün davetiyle gerçekleşen sergide yeni çalışmalara yer verdi.

Homeros’un emaneti olan İlyada’dan aldığı ilhamla Vuslat bu sergide, izleyiciyi mit ve hafıza üzerine düşünmeye davet etti. Sergide günümüz dünyasında yaşanan savaşların ve içerisinde kaldığımız kaosun bir bütün olarak, kolektif hafızamızı nasıl şekillendirdiği incelenirken, ziyaretçiler 5000 yıl önceye taşıdı. Ölüm korkusunun getirdiği yıkım, nefs mücadelesi ve sevgi kavramlarının sorgulandığı eserler, bölgenin kültürel mirasını irdeledi. Güven, bağlılık, derin sadakat ve koruyuculuğun değerini ifade eden ‘emanet’ kavramı, sanat çalışmalarının odağında yer alıyordu.

2023 yılında, köklerinden olan coğrafyada, Bayburt’ta yer alan Baksı Müzesi’nde gerçekleşen sergiyle Vuslat, ‘emanet’ kavramı üzerine araştırmalarına başlamış ve bu süreç eserlerine yansımış. Ardından 2024 yılında ‘emanet’ İstanbul’a, MSGSÜ Tophane-i Amire’ye taşıyarak izleyicisiyle buluşturulmuş. Vuslat’ın yeni eserleriyleyse bu keşif, Troya Müzesi’nde ‘Emanet/Troy’da kapsamıyla yer alarak, kapsamını genişletmiş ve evrenselleşmiş. Küratör Paolo Colombo, Vuslat’ın sanatsal pratiğini kolektif hafıza, kültürel miras ve insani sorumluluk ile derinden bağlantılı olarak tanımlarken; “Emanet kavramı, aldığımız bir armağan olarak genişletilebilir; bir kez kabul ettiğimizde koruyucusu olduğumuz bir miras. Bir küratör olarak inanıyorum ki, bu armağan, sanatçıların yarattığı sanat eserleridir ve insanlık için üretilen tüm güzel şeylerdir. Bizim görevimiz ise bu eserleri korumak, muhafaza etmek ve geleceğe aktarmaktır.” diyor.

Sergi beş kavramsal katman üzerinden Agelişiyor: sanat eserinin kendisi, ilişki kurduğu tarih, referans aldığı doğa, İlyada’nın hikaye anlatım gelenekleri ve zamanla bu mirası taşıyan insan ve insan olmayan sesler. Serginin merkezinde, bölge ile katmanlı bir diyalog kuran heykeller ve enstelasyonlar yer aldı. Belirli açılardan uçan kuşlar gibi görünen seramik heykeller, hareket ve kırılganlık hissi uyandırırken, gümüş kaplanmış bitki formları, doğanın dönüşümünü simgeliyordu. Bu yeni eserler aracılığıyla, Troya Kazısı Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan’ın da sözlerinde bahsettiği gibi “Vuslat’ın ‘Emanet/Troy’ sergisi, Anadolu’nun kadim emanet kültürünü yeni bir dil, yeni bir yorumla Troya ve Homeros’la buluşturuyor.” Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük’ün sözleriyle: “Tıpkı Troya’nın savaş, barış, yıkım ve yeniden doğuş döngüsü içinde hafızasını koruması gibi sanatçı Vuslat’ın ‘Emanet’i de bir kültürel miras nöbeti tutma pratiği olarak karşımıza çıkıyor.” İlyada’dan ilham alan sergi; tarihin aktarımını, savaş ve barış arasındaki dengeyi ve doğanın insan medeniyetinde hem koruyucu hem de tanık olarak rolünü inceledi.