Herkesin moda olanın peşinde koştuğu, sentetik ürünlerin iki günde teslim edildiği bir çağda, mesleğine gönül vermiş, elindeki malzemeye aşık zanaatkarlarla buluşup, ustalığın önce kalpte başladığını bir de Doğan Ergen’den dinliyoruz.
Burası benim krallığım dediği Kurşunlu Han’daki atölyesinde benzersiz eserlere imza atan Doğan Ergen için pirinç işçiliği tutkuya dönüşmüş. Demirci olarak bilinse de gönlünü ‘sarı’ adını verdiği pirinç işlerine kaptıran Ergen “Pirinç başka bir malzeme,” diyor.
30 yıldır bu işi yapan Doğan Ergen, Hırvatistan’da yaşadığı dönemin ardından Türkiye’ye döndüğünde, bir yaz günü arkadaşını ziyareti sırasında Kurşunlu Han’ı ve üst katını gördüğünde aşık olmuş. Aynı gün tuttuğu bu odayı işler hale getirdiğinde ise tam ortasına sırt çantasını koyup üç saat huzur içinde uyuduğunu söylüyor. Mekanların enerjisi üretilen işlere de yansıyor. Altıncı atölyesini kuran Ergen, tamamen el yapımı eserlerinde seri üretime girmeden, lazer kesim kullanmadan, özellikle zor işleri tercih ederek ve olduğunca kendi yorumunu katarak üretimini yapıyor. Sonuç ise her zaman benzersiz ürünlere dönüşüyor. Bazıları cam ve seramik ile harmanlanan bu ürünler bazen bir restoranın cüsseli plafonyeri oluyor, bazen de otelin oda kapılarının numaraları…