Genç ve Yetenekli

Televizyon Ve Müzik Alanında Projelerini Yakından Takip Ettiğimiz Oğuzhan Koç İle Gelmiş Geçmiş En Eğlenceli, En Rahat Röportajlarımızdan Birini Gerçekleştirdik. 10  Parmağında 10 Marifet Olan Bu Adam, Başrolünü Üstlendiği Filmi Yol Arkadaşım İle Beyazperde de Çok Başarılı Oldu.

“Çok Güzel Hareketler Bunlar” programıyla hayatımıza giren Oğuzhan Koç’un mizah duygusunun onu hayli sevilir kıldığını kabul edelim. “Kadınlar kendilerini güldüren erkeklerden hoşlanır” lafı bir klişeden ibaret değil anlayacağınız… Röportaja giderken fark ettik ki, Koç’un en doğal hallerine televizyonda şahit olduğumuz için sanki onu tanıyor gibiyiz…

Oğuzhan Koç, yakın arkadaş olmak isteyeceğiniz derecede samimi ve sıcakkanlı biri. Bu arada kendisi durumun pek farkında değil ama gerçekten çok iyi fotoğraf veriyor! Ortaya çıkan sonuçtan herkes memnun olduğuna göre, şimdi sizi onunla baş başa bırakıyoruz.

Beyazperdede de büyük bir başarı gösterdiniz. İki ay önce vizyona giren ‘Yol Arkadaşım’ filminden bahseder misiniz?

Yol Arkadaşım’ın senaristi 3 Adam’dan da  bildiğiniz İbrahim Büyükak. Bizim zaten oldum olası yazarımız İbrahim’dir! Oturup bir şey yazılacağı zaman ona paslarız. İlk filmi Küçük Esnaf’tı, bu da ikinci filmi. Hikâyeyi aslında beni düşünerek yazmasına rağmen ilk başlarda “acaba beraber yapmasak mı?” gibi telaşlarımız oldu. Çünkü biz arada dağılıp başka meslekler yapıyoruz, öyle nefes alıyoruz. Ben gidiyorum müzik yapıyorum, Eser (Yenenler) gidiyor program sunuyor, İbo film yapıyor… Bir gün bana gelip ciddi ciddi dedi ki “bunu seninle yapmamız lazım!”

‘Televizyon ya da müzik alanında benden çok iddialı laflar duyamazsınız ama Yol Arkadaşım filmi özelinde iddialı konuşabilirim. Gerçekten çok komik bir hikâyeydi!’

Yani rolü sizin için mi yazdı, yoksa yazdığı role en uygun sizi mi gördü?

Galiba biraz bana göre yazdı çünkü aslında karakterde benim abimden esinlenildi. İlaç mümessilliği yapmıştı zamanında. Bu karakter de aslında bir sürü hayali olan, büyük çoğunluğunu  gerçekleştirememiş, içinde uhteler kalmış ve istemediği işte çalışan bir adam… Bu da onun herkesi karşısına aldığı ve “hayatta istediğin şeyi yapman lazım” dediği bir film oldu  aslında.

Başrolde oynadığınız ilk film oldu; bu sizi heyecanlandırdı mı?

Çok! Çok acayip bir  duyguymuş. Büyük sorumluluk, çok büyük risk… Bir de kimsenin benden “haydi sinema  filmi yapsın da izleyelim” gibi beklentisi yoktu. Öyle olunca film işine girmek daha da  cesaret isteyen bir durum. Çok düşünmemek lazım oraları sanırım. Korkunca  yapamıyorsun!

İşin içinde yakın arkadaşınız İbrahim’in olması da sizi rahatlatmıştır ama…

Aynen öyle! Biz onunla gerçekten yol arkadaşıyız. Yönetmen de Bedran Güzel; zaten benim bütün kliplerimi çekiyor. Öyle bir üçlü bir araya geldik ki, içimize sinmeyen yerler olduğunda hemen yeniden dizayn edebiliyoruz.