Beyaz Kumlarda İz Bırakın… Seyşeller

Turizm Sektörünün Yükselen Trendi Kişiye Özel Seyahat Organizasyonları. Bu Destinasyonlardan Biri de Alman Oetker Collection’ın Her Şeyin En İyisini Sunmayı Hedefleyen 9 “Masterpiece” Otelinden Biri Olan Seyşeller Fregate Adasındaki İşletmesi Fregate Island Private…

ARALIK ayının ortasında Seyşeller Fregate adasında çok özel bir deneyim yaşadık. İlk kar tanesinin havada görüldüğü gün THY’nin bir süre önce başlayan direkt seferiyle yaklaşık sekiz saatin sonunda vardığımız bu güneşli adalar cumhuriyetinde üzerimizdeki montları, botları çıkarıp bir anda bembeyaz ve sıcacık kumlarda iz bırakmak ruhlarımızda ani bir mutluluk ve huzura sebep oldu. Uçuş akşam saatlerinde olduğu ve uçağın da müsaitliğinden dolayı yolculuk benim için son derece keyifliydi. Hazır bağımlısı olduğumuz internet yokken, herkes bir köşede uyurken, 3 filmi peş peşe seyredip biraz kendimle kalmanın tadını çıkardım. Uçağımız sabah erken saatlerde Hint Okyanusu’ndaki 115’in üzerindeki adadan meydana gelen Seyşeller Cumhuriyeti’nin 142 kilometrekare ile en büyük adası olan Mahé’deki havalimanına indi. Burada kısa bir bekleyişin ardından konaklayacağımız Fregate adasına gitmek için küçük uçağımızla yaklaşık 15 dakikalık bir uçuş daha yaparak adaya ulaştık.

BİR YERYÜZÜ HARİKASI; FREGATE ISLAND PRIVATE
Dünya lüks otel zincirleri arasında seçkin bir yere sahip olan Alman Oetker Collection zincirine 2013 yılında katılan Fregate Island Private adada konaklanacak tek yer. Dilim otel ya da resort demeye pek varmıyor, çünkü yaklaşık 2.19 kilometrekare olan ada sadece 17  olağanüstü villadan oluşuyor. Ve personel sayısı 150 iken konaklayacak müşteri sayısı 40-45’i geçmiyor. Dolayısıyla konaklama bedeli olarak ödenecek miktar standartların bir hayli üstünde. Ancak dikkat edilmesi gereken burada bir işletmenin değil bir adanın sadece 45 kişi için her daim ayakta tutulduğu. Sınırsız lüksü, muhteşem doğayı, kusursuz hizmeti deneyimleyebileceğiniz Fregate Island Private’ta misafirler için her türlü konforun düşünüldüğü 17 villanın ikisi dışında hepsi, adanın yüksek noktalarına, tepelere kurulu ve panoramik bir Hint Okyanusu manzarasına sahip. Diğer ikisinin ise kendi özel tropik  bahçesi bulunuyor.

The New York Times’ın yaptığı bir ankette dünyanın en güzel kumsalı seçilen Anse Victorian kumsalı da bu adada yer alıyor. Resort, kendi bostanlarında yetiştirdiği egzotik meyveler ve yerel sebzelerle hazırlanan lezzetler ile de son derece iddialı. Her türlü hizmetin kişiye özel olduğu işletmede yemekler elbette büfeden değil. Misafirlerin talepleri için tahsis edilmiş özel “butler”ler hizmet için 24 saat hazır durumda bulunuyor. Ve eğer kahvaltınızı devasa bir banyan ağacının üzerindeki bir ağaç evde ya da hayatınız boyunca yiyeceğiniz en romantik akşam yemeğini sadece sizin olduğunuz bir kumsalda, Hindistan cevizi ağaçların altında, kızgın güneş ılık Hint Okyanusu’na batarken yemek isterseniz butler’ınıza söylemeniz yeterli, o her şeyi sizin için organize diyor. İster özel anlarınızda ister villanızın terasında ya da özel havuzunda olsun siz istemediğiniz takdirde kimseyle karşılaşmanız mümkün değil. Yani adadan butler’ınız hariç başka kimseyi görmeden dönebilirsiniz! Aktiviteler de kişiye özel zevklere göre şekillendirilmiş. Su sporları, ada gezileri, güzellik bakımları, Uzakdoğu terapileri ve her villanın kendi verandasındaki masaj seansları gibi birçok cazip fırsat, keyifli anlar vaat ediyor.