Müzik çalışmalarının yanı sıra reklam filmleri, ‘O Ses Türkiye’ ve ‘Yetenek Sizsiniz’ programlarındaki jüri üyeliği ve en son ‘Hadi İnşallah’ adlı sinema filmiyle ekranların en sevilen yüzlerinden biri oldu Murat Boz. Sempatik sanatçı acı tatlı çocukluk hatıralarını, korkularını ve beklentilerini paylaştı bizimle.
Sizinle ilgili bilgilerde piyano, keman ve ney çaldığınızdan bahsediliyor. Piyano ve keman tamam da ney çaldığınızı bilmiyordum…
Bu enstrümanların eğitimini aldım, ancak ustalaşmadım. Hepsini bir kadına benzetiyorum, eğer onlarla yeterince ilgilenmezseniz sizden hemen uzaklaşırlar. Piyanoyu arada sırada çalıyorum.
Bu üç enstrümanı çalmaya başladığınızda sizde yarattığı duygu nedir?
Hepsi ayrı aslında… Neyin daha mistik, içe dokunan bir özelliği vardır… Aslında ne çalarsanız çalın, o andaki duygunuz ne ise o önemli, enstrümanlar da aracı gibi oluyorlar. Ney çok özel bir çalgı benim için, insan esine en yakın enstrüman.
Tasavvufa, mistisizme, işaretlere inanır mısınız?
Muhakkak… Benim mazimde de böyle enteresan dönüm noktaları var ve önemli olduklarını düşünüyorum.
Hayatınızın en büyük dönüm noktası nedir?
Özel bir üniversitede caz vokal okuyordum, burslu eğitim gördüğüm için de devam zorunluluğum vardı. Ancak bir taraftan da para kazanmam gerekiyordu. Ailece maddi durumumuz da çok iyi değildi. Ya devam edecektim oradaki eğitimime ya da çalışmayı tercih edecektim ki, ikinci şıkta karar kıldım ve çalışmayı tercih ettim.
Galiba hayatta olumsuz gibi görünen bazı gelişmeler, daha sonradan yaşamımızın istediğimiz gibi şekillenmesine vesile oluyor… Eğer bu şekilde gelişmeseydi de muhakkak bir çıkış noktası bulurdum. Beni mutlu eden şey müzik olacağı için gene bir şeyler yapardım. O zaman verdiğim karar şu güne gelmemi sağladı. Kararımdan ötürü pişman değilim.