88
TERMAL
PROF. DR. MÜFİT ZEKİ KARAGÜLLE
H
er yıl 8,5 milyon kadar kişinin 500 civarında ‘termal’
adı altındaki kaplıca tesislerine geleneksel olarak gitti-
ğini tahmin ediyoruz. Beş, yedi ve 10 gün gibi yine geleneksel
konaklama sürelerinin yaygın olduğunu biliyoruz ama ortalama
konaklama süresinin ise ancak üç günü bulduğu son çalışma-
larda ortaya çıkan bir gerçek. Diğer yandan Türkiye’de Sağlık
Bakanlığı onaylı 160 civarındaki termal tesiste sosyal güven-
ceden yararlanarak bilimsel anlamda kaplıca tedavisi görmeye
gidenlerin sayısı ancak 2000 civarında. Bu sayı yurt dışından
ülkemize kaplıca ziyaretleri için gelenler (gerçek rakamı bilemi-
yoruz) gibi çok düşük kalıyor. Yine biliyoruz ki, geleneksel kulla-
nıcı olan 8,5 milyonun bir kısmı gidilmemesi gereken durumda,
tercih edilmemesi gereken kaplıcaya gidiyor ve uygun olmayan
tedavileri alabiliyor. Yine de anket çalışmalarımız bu kişilerin
yüzde 95’inin bu kaplıca “alışkanlığından” yarar gördüğünü
gösteriyor. Peki, acaba bu kaplıca kullanımında vatandaşları-
mızın özellikle tercih ettiği mevsim veya mevsimler var mıdır?
Doğrusu bu soruya net bir yanıt bulmaya çalıştığımda, ilkba-
har ve yaz aylarının insanlarımızın kaplıca ziyaretlerini geleneksel
olarak yoğunlaştırdıkları aylar olageldiğini anımsadım. Sonra da
düzenlediğimiz Türk Kaplıca Tıbbı ve Balneoloji Kongreleri’ni bir
zamandır nisan ayı ortalarında gerçekleştirdiğimizi düşündüm.
Bu yılki kongre 10-12 Nisan 2014 tarihlerinde Gaziantep’te ya-
pılacak ve Uğurlu Termal Tesisleri bizi ağırlayacak. Kaplıca ve
termal tıp alanlarında ülkemiz ve dünyadaki bilimsel bilgi biriki-
mi ve araştırma sonuçlarını güncel olarak ele alarak paylaşıp
tartıştığımız bu bilimsel bir araya gelmelerin 10.’sunu geçen yıl
Güre’de gerçekleştirdik. Kongrede tartışılan konulardan biri de,
mevsimlerle kaplıca tedavisi etkilerinin ilişkisi idi. İstanbul Üni-
versitesi İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji
Anabilim Dalı’nca sunulan bir çalışmada kaplıca tedavisi gören
hastaların kaplıcaya gittikleri mevsimlere göre klinik ölçekler ve
laboratuar bulgularındaki değişimleri incelemiştik. 2000-2012
arası Türkiye’nin değişik tesislerinde kaplıca tedavisi için Ana-
bilim Dalımız tarafından rapor verilmiş romatizmalı hastaların
dosyalarındaki (mükerrer gidişlerle birlikte toplamda 1.357
vaka dosyası) kayıtlar değerlendirilmişti. Mevsimlere göre ince-
lendiğinde ilk kez kaplıca tedavisine giden 822 hastanın üçte
ikisinin (yüzde 63,8) ilkbahar ve yaz mevsimlerinde kaplıcayı
tercih ettikleri görüldü (yüzde 36,4’ü ilkbahar, yüzde 27,4’ü yaz
aylarında). Daha sonra sonbahar mevsimi (yüzde 22,9) seçili-
yordu ve kış ayları ise en az rağbet görendi (yüzde 13,4).
Peki, acaba kaplıca tedavisinden hastalarımızın gördüğü ya-
rarlı etkiler mevsimlere göre bir değişiklik gösteriyor muydu? Yaş
ortalaması 59 olan 589’u kadın, 237’si erkek toplam 826 has-
tanın kaplıca tedavisi, öncesi ve sonrası hastalık durumları ve la-
boratuar bulgularının karşılaştırılması bize ipuçları verebilirdi. Tek
tek dosyalarda sayısal puanlar şeklinde özenle kaydedilen, yani
kaplıca tedavisi öncesi ve sonrası hastalık durumunu belirleyen
veriler saptanarak toplu olarak değerlendirildi. Sonuçlar roma-
tizmal şikayetleri olan hastaların tüm mevsimlerde tedavi öncesi
ve sonrası hastalık değerlendirme puanlarında istatistiksel olarak
anlamlı azalmalar ve iyileşmeler olduğunu gösteriyordu. Sadece
az sayıda hastada bazı değerlendirmeler kış mevsiminde anlamlı
sonuçlar vermemişti. Ülkemizde bir ilk olan bu değerlendirme or-
taya koydu ki, tüm mevsimlerde genel olarak hastalık durumunu
gösteren ölçeklerde anlamlı azalmalar görülüyordu. Kaplıca te-
davisinin her mevsimde romatizmalı hastalarda belirgin iyileşme-
ler sağladığını bu çalışmamız ilk kez kanıtlıyordu.
Türkiye’de geleneksel kaplıca kullanımının yaygınlığı sürü-
yor. Bu kullanımda daha çok ilkbahar ve yaz ayları tercih edi-
liyor. Ancak, bilimsel kullanım ise kaplıca kürünün en azından
romatizmal hastalıklarda her mevsim etkili olabileceğini gösteri-
yor. Bizler yine de ilkbaharı, kışın yorgunluğundan çıkışta doğa
ile birlikte doğal kaplıca kürleriyle yenilenme için bir başlangıç
olarak seçebiliriz. Yaz aylarını ise hastalıklarımızın tedavisinde,
sonbaharı da kışa sağlıklı hazırlanmada en uygun zamanlar ola-
rak değerlendirebiliriz. Olmadı kış ayları ne güne duruyor?
O
Yazı Prof. Dr. Müfit Zeki Karagülle
Kaplıca kullanımında vatandaşlarımızın özellikle tercih ettiği
mevsim veya mevsimleri tespit eden bir araştırma yaptık.
Hangi mevsimde
kaplıca kürü alalım?