

YAŞAM
GEZİ
36
NG
AĞUSTOS- EYLÜL - EKİM 2017
‘DOĞU’NUN PARIS’I
diye de adlan-
dırılan Gaziantep, kurulduğu günden beri
Babiller, Medler, Asurlar, Persler, Make-
donya, Komagene, Bizans ve Osmanlı me-
deniyetlerine ev sahipliği yapmış; tarihi,
kültürel ve gastronomik alanlarda zengin
mirasa sahip, bereketli topraklar üzerine
kurulmuş bir kent. Gaziantep, damağına
düşkünler için bitmeyen ziyafet, doğa tut-
kunları için sınırsız seçenek, tarih merak-
lılarına ise büyüleyici bir tarihler arası yol-
culuk vadediyor.
Gaziantep’in mutfağı ve birbirinden lez-
zetli yemekleriyle meşhur olduğu aşikâr.
Şehrin en meşhur noktalarında bol bol
lezzet keşfine çıkacağınıza eminim. Ancak
bence, önceliği şehrin tarihi bölgelerini ve
müzelerini gezin derim. Mesela önceliği
Zeugma Müzesi’ne verebilirsiniz. Burası,
içine girdiğiniz anda mistik havası ile sa-
rıp sarmalayan, ‘Çingene Kız’ başta olmak
üzere Zeugma Antik Kenti ve Doğu Roma
eserlerini bulabileceğiniz büyüleyici bir
mekân. Kullanım alanı bakımından dünya-
nın en büyük müzesi unvanına sahip olan
ve 2011’de ziyarete açılan müzede Doğu
Roma Dönemi’ne keyifli bir yolculuğa çı-
kabilirsiniz.
KIŞ GELMEDEN SIZ DE SIK SIK GÖRMEDIĞINIZ YERLERE DOĞRU YOLLARA DÜŞMEK
ISTIYORSANIZ; BU ARALAR MUTLAKA GAZIANTEP’I GÖRÜN, DERIM. ZIRA GAZIANTEP
BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI’NIN DAVETLISI OLARAK KATILDIĞIM GEZIDE ŞEHRIN ARKEOLOJISINDEN
YEMEKLERINE, DOĞASINDAN ALIŞVERIŞ NOKTALARINA KADAR SAHIP OLDUĞU HER ŞEYINE
HAYRAN KALDIM.
YAZI
SEDA KARAN
HARIKALAR DIYARI