NG Dergi - Sayı 34 - page 79

yeni aktüel - 2013
ı ve pazara yönelik
mesidir. Türkiye’de
cesine kadar köylü
ümkündü.Çünkübu
öy geleneksel yapısı
kendi geçimliklerine
retim yapıyorlardı.
çokmarjinal kaldı.
ri dönme” eğilimi ol-
ylediniz, bu kapitaliz-
r hareketmi?
yaşamanın eko-
toplumsal ola-
tığı bir dö-
eçiyoruz.
Latin
nın
e-
e
D
ünyamodernleşmenin zirvelerini yaşarken şehirler ar-
tık gökdelenlerle doluyor. İnsanlar doğallıktan uzakla-
şırken sokaklarda sıkışıp kalıyor. Köyden şehre göç eden in-
sanlar varoşlarda çok zor şartlarda yaşamaya zorlanıyor. Bu
gidişat modern dönemin köyden kente göç dalgasını tersine
çevireceğe benziyor. Bu duruma vurgu yapanların başında ise
“Bildiğimiz Tarımın Sonu” kitabının yazarı Prof. Çağlar Keyder
geliyor. Türkiye’nin sayılı ekonomi tarihçilerinden olan Keyder,
kapitalizminmerkezi olanAmerika’nıngöbeğinde tarımarazileri
oluşturulduğunu ve insanların artık köylere dönüş içersinde ol-
duğunubelirtiyor.
Günümüzdeköylerdeki değişimdençokşehri tartıştı-
ğımız fikrinekatılıyormusunuz?
1970-80’lere kadar Türkiye üzerine makro sosyolojik in-
celemeler köyden başlıyordu, yani hangi köyler göç veriyor,
hangileri toptançözülüyor, hangileri isepiyasayaayakuydurup
nüfus kaybetmiyor türü sorular soruluyordu. 1980’lerden son-
rakamerakentlereçevrildi; sosyal bilimlerdekültürel konular ve
kimlik sorunları ön plana çıktı. Son zamanlarda kırsal toplumu
ve tarımı Türkiye’nin genel bağlamında inceleyen pek az çalış-
ma var.
Ancak siz kitabınızda şehirde olup biteni anlamak
içinköydeki değişimi görmekgerekdiyorsunuz?
Gayet tabii. Kapitalizmin tarihi, köylünün toprak üzerindeki
haklarını kaybedip işçileşmesiyle başlar. Türkiye’de köylünün
topraktan zorla çıkarılması gibi bir süreç yaşanmadı; ama köy-
lüler yeterli geliri elde edemedikleri için kentlere göç ettiler ve
ücretli emek olarak çalışmayabaşladılar. Kitapta incelenen ko-
nulardan biri kente gelen köylülerin kırsalla bağlarını tamamen
yitirmemeleri...Özellikleson20yılda,ülkeninsahil kesimlerinde,
köylerde yaşama eğilimi artıyor. Bu yörelerde köylüler yeni tür
tarımsal üretim yaparken bir yandan da tarım dışı faaliyetlerde
ücretli olarak çalışıyorlar.
SizTürkiye’de feodaliteolmadığını söylüyorsunuz fa-
kat Türkiye’nin doğusundaki ağalık sistemini feodalite
olarakgörenler var…
Savunduğumuz tez köylünün toprağı terk etmek zorun-
da kalmadığı ve her zaman geri dönecek bir toprağı olduğu.
Yani aile işletmesi ve küçük köylülük hakim mülkiyet tarzı.
Son altı-yedi yılda toplam tarım istihdamı yüzde 25 kadar attı.
Yani eskiden kente göçmüş insanlar köye geri döndüler. Bu
insanlar kendi tarla, bahçe ya da seralarında çalışıyorlar. Top-
rakları olmasaydı geri dönemezlerdi. Eğer barış sağlanabilirse
Türkiye’nindoğusundadaköyedönüşler yaşanabilir. Zatenar-
tık büyük tarım arazileri dışında dünyada entansif yöntemlerle
tarım da gündemde. Bu tür uygulamalarda küçük topraklarda
dünya pazarına yönelik üretim yapma imkanı var. Seralar, bal
vepeynir üretimleri bunaörnek olarak gösterilebilir.
“ŞEHİRDEYAŞAMAKZORLAŞTI”
“Köylülüğün sonu” kavramıylaneyi anlatmak istiyor-
sunuz?
Köylülüğün sonu demek artık kırsalda yaşayan herkesin
her aşamadapiyasagüdümündeçalışması, ihtiyacını pazardan
karşılaması ve pazara yönelikmeta üretmesidir. Türkiye’de 20
yıl öncesine kadar köylübulmakmümkündü. Çünkübu insan-
lar köy geleneksel yapısı içerisinde kendi geçimliklerine yönelik
üretim yapıyorlardı. Bu kesim çokmarjinal kaldı.
”Köye geri dönme” eğilimi olduğunu söylediniz, bu
kapitalizmekarşı bir hareketmi?
Şehirlerdeyaşamanınekonomikve toplumsal olarakzorlaş-
tığı bir dönemdengeçiyoruz. Afrika veLatinAmerika’nınbüyük
şehirlerinde yoksulluk ve işsizlik insanları çok zor duruma so-
kuyor. Bu coğrafyalarda “yeniden köylüleşme” diye adlandırı-
lanbir kırsaladönmeolgusu var. Aynı şekildebüyük ekonomik
kriz yaşananYunanistan’da, İspanya’dakentlerde işsizlik veaç
kalan insanlar bıraktıkları topraklara geri dönüp tarımdan me-
det umuyorlar; sanayi istihdamının tamamenbittiği Amerika’da
Detroit şehrinde, kentmerkezindeyeni tarım işletmeleri açılıyor.
Ayrıca, Türkiye’de de görünen bir butik çiftlik akımı var. İnsan-
lar pazarın üst kesimlerindeki talebe yönelik özel (organik, do-
ğal veya yüksek kaliteli) üretim yapmak için kırsala taşınıyorlar.
Kendi topraklarında kendi işlerini yapmak insanlara daha ca-
zip geliyor. Bunu da kapitalizmin güvensizliğine karşı savunma
veyadirenmeolarak görmekmümkün.
O
10 YILI AŞANBİRORTAKÇALIŞMANIN
ÜRÜNÜOLAN “BİLDİĞİMİZ TARIMIN
SONU” ADLI ÇALIŞMABİR YILÖNCE
İKİNCİ BASKISINI YAPMIŞTI. ÇAĞLAR
KEYDER (SAĞDA) VEZAFER YENAL’IN
KİTABI YAYINLANDIĞINDANBU YANA
ÇOK TARTIŞILANBİRKONUYADİKKAT
ÇEKİYOR: TARIM SORUNU, KIRSAL
YAPILARINDÖNÜŞÜMÜ,METALAŞMA
VEKÖYLÜNÜNMÜLKSÜZLEŞMESİ.
79
1...,69,70,71,72,73,74,75,76,77,78 80,81,82,83,84,85,86,87,88,89,...116
Powered by FlippingBook