73
ğunlukla şaşırtıcı bulgulara ulaşıyoruz. Korkuların kaynağını keş-
fettikten sonra, bıraktığı izleri temizliyor ve yeni bir başlangıç yap-
ması sağlıyoruz. Korkulardan arınmış olarak hamilelik dönemine
girilmesi önemli bir adım. Doğum korkularının temellerinden biri,
annemizin gebeliği ve doğumumuzla ilgili travmalara denk geliyor.
Gebelik ve doğum anında bir bebeğin henüz bilişsel süreçleri ve
kelime hazinesi oluşmadığı için, olanlar sadece vücut hafızasına
geçiyor ve kaydoluyor. Bu travmaları ortaya çıkarmak için sözel
terapiler yetmiyor. Bu amaçla vücut hafızasındaki kayıtlara ulaş-
mayı hedefleyen terapiler seçiliyor. Psikodrama da bunlardan biri.
Psikodrama terapisi nasıl gerçekleşiyor?
Psikodrama terapisinde kişinin daha önce yaşadığı sahne-
yi zihninin değil, vücudunun hatırlaması yeterli. Bu sahnelerde,
oradaki duygular yenilenip kayıtlar tazeleniyor. Kişi dönüşümden
sonra farklı duygu ve bakış açısına sahip olabiliyor. Verdiğimiz
doğuma hazırlık kurslarında, psikodrama tekniğini kullanarak bu
hatırlamanın doğumdan önce gerçekleşmesini sağlıyoruz.
Hipnobirthing yöntemiyle hipnozla doğum arasındaki
fark nedir?
Hipnoz eğitiminde temel konu, doğumda ağrının giderilme-
si. Anne adayına eğitimde bu konuda telkinler veriliyor. Oysa
hypnobirthing tamamen doğumda bilinçlenme ve bedenini ser-
best bırakma üzerine kurulmuş bir program.
Hypnobirthing doğum yöntemi sıkça tercih ediliyor mu?
Hypnobirthing yöntemi Amerika ve İngiltere’den sonra ülke-
mizde de popülerlik kazanmaya başladı. Son zamanlarda gün-
demde sıkça yer alan Cambridge Düşesi Kate Middleton’ın do-
ğuma hazırlık yöntemi olarak tercih ettiği haberleri de konunun
yeniden gündeme gelmesini sağladı. Hypnobirthing, İngiltere’de
doğuma hazırlık yöntemi olarak neredeyse her hastaneye girmiş
durumda. Ama ülkemizde, doğuma hazırlık kavramı daha yeni
oturuyor. Çevremiz normal doğum isteyen ama kaçınılmaz sezar-
yenlerden ‘keşke’ ile çıkan annelerle dolu.
Kadınlar bu yöntemi neden tercih etmeli?
Artık elimizde bir gerçek var: Doğuma hazırlanmazsanız,
doğumda müdahale ve sezaryen oranlarınız kabul edilemez bir
seviyeye çıkıyor ve doğumdan memnuniyetiniz değişik boyut-
larda azalıyor. Hypnobirthing yöntemi, bilinçlenmeyi kazandır-
dıktan sonra doğuma nasıl hazırlanabileceğinizi öğretiyor. Her
ilgili program sonrasında da aslında gebe, sadece kendini rahat
bırakarak doğum yapabilmenin güvenini kazanıyor.
Hipnobirthing ile ilgili bilinen yanlışlar nelerdir?
Hypnobirthing teknikten çok, bir felsefe özelliği taşıyor. Pa-
sif, uyutulan ve kontrol edilen bir gebeden çok, hypnobirthing
tekniği her şeyin farkında doğum yapan, bedenini tamamen
doğanın gücüne bırakabilen, bedeninin doğum yapma gücüne
inanan gebenin yöntemi. Sadece anneyi değil, bebeği de bir
birey olarak görüyor. Doğum anındaki mahremiyete ve anne-
bebek buluşmasına büyük saygı ile yaklaşıyor.
Doula kime deniyor ve ne zaman anne adaylarının ya-
nında olmaya başlamalı?
Doula, doğuma hizmet eden kişilere deniyor. Doğumda an-
neler merkezde oluyor. Doula’lar doğumda bulunan diğer kişi-
lere gerekli destek ve bilgiyi aktarıyor. Bebek ve annenin sağlık
durumunu takip ederken; masaj, pozisyon teknikleri, rahatlatıcı
aromaterapiler ve ihtiyaç durumunda homeopatik yöntemlerle
annenin doğum dalgalarını daha rahat karşılamasını sağlıyor.
Ama doula’ların tıbbi eğitimleri olmadığından, tıbbi hizmet des-
teği veremiyor. Bunun için profesyonel ebelerle çalışılabilir ve
anneler dilerse doğuma evde ebe eşliğinde başlayabilir.
Hamilelik ve doğum süreci için anne adaylarına öne-
rileriniz nelerdir?
Aday öncelikle bir doğum ekibi oluşturmalı. Bu ekipte dok-
tor, hamile doğum psikoloğu ve ebe olmalı. Normal doğum için
en önemli yardımcı, ebedir. Ne yaptığını bilen bir ebeyle, gebe-
nin kendine güveni artar. Ebe bazen hareket ettirir, duşa sokar,
yağlarla masajlar yapar. Doğum bir ekip işidir. Ekipteki herkes
anneyi merkezde tutarak, hizmetin kalitesini artırmalıdır.
Mutlu bir hamilelik süreci için çiftlere tavsiyeleriniz
nelerdir?
Aktif hamilelerin doğumları çok daha kolay ve huzurlu oluyor.
Hamile kaldıktan sonra önünüzde iki yol var: İlki hamileliği riskli
bir hastalık gibi görüyor ve hamilelik boyunca her türlü riskten
kaçınarak, fazla aktivasyon yapmadan, bebeğinin büyümesini
bekliyor. İkincisi ise, hamileliği doğal, fizyolojik bir olay olarak
algıladığı için yaşam biçimini sadece olumlu yönde değiştiriyor.
Hamileliği, bebeğinin sağlıklı büyümesi ve kendi kişisel gelişimi-
ne ayırarak çok daha huzurlu ve heyecanlı bir hamilelik geçiri-
yor. Bu dönemlerde bebeğin sağlıklı büyümesi kadar, doğuma
da olumlu katkılar sağlayan aktiviteler de önemli oluyor.
Doğuma katkıda bulunan aktiviteler nelerdir?
Kurslara katılmanın yanı sıra, yüzmek... Yüzmek gebe için
hem spor, hem gevşeme, hem de meditasyon. Ancak farklı bir
önerim var: Havuzda kulaklar suyun içinde kalacak şekilde, bir
süre sırtüstü yatınca, çevreyi duymaya çalışın. Dış sesleri ve su-
yun içinden gelen sesleri hissedin. O anda bebeğin içeride neler
hissettiğini ve duyduğunu daha iyi anlayabilirsiniz. Tango ders-
lerine katılın. Tangoda müzik, ritim ve uyum var. Doğum kendini
bırakmak ve güvenmektir. Tangoda kadın kendini bırakmayı ve
karşısındakine güvenmeyi öğrenir. Doğum ve hamile yogası ko-
nusunda sertifikalı bir eğitmen ile yoga yaparak gerginlikten kurtu-
lun, daha zinde hissedin. Esneyerek doğumda bebeğin geçişine
yardımcı olabilirsiniz. Yoga son güne kadar yapılabiliyor. Yoga
yapan anneler, daha kolay doğum yapıyor.