Damla
Porselenin doğallığını vurgulamak için nasıl bir fikirle yola
çıkacağımı düşünürken ofisimin penceresine bir yağmur
damlası damladı. Ardından bir tane daha ve bir tane
daha… Ben onu ararken, o beni buldu; Damla.
Toprak ile suyun buluşmasından hayat doğar. Ben bu
toprak-su aşkını bir başka boyutta ele aldım. Bu hayat
doğrudan birlikteliği sürekli kılmak için, su ile toprağı,
toprağın en sert halinde, porselende birleştirdim.
Damla’nın öyküsü, porselenin doğallığının ve diriliğinin,
hayatın temeli olan su ile birleşmesiyle başladı. Tasarımımda
da yağmur damlalarının hayat döngüsünü anlatmak
istedim.
Yemek takımının her parçası, yağmur damlalarının
farklı formlarından yaratıldı. Tuzluk; düşen yağmur
damlasından, tabaklar; damlanın çarptığı bir düzlemde
dalgalanmasından, fincanlar; dalgaların fincan üzerindeki
yansımasından ortaya çıktı.
Yarattığı lezzetleri ile bu lezzetleri sundukları tabakları bir
bütün olarak gören ve bu form bütününde bir de anlam
bütünlüğü yaratma amacında olan şefler için, doğallığıyla
ve sadeliğiyle ön plana çıkan bir ürün grubu oluşturdum.”
ŞENOL DUMAN
27(/è6(5ï6ï
YAŞAM
66
NG
MART-NİSAN 2016