Previous Page  50 / 100 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 50 / 100 Next Page
Page Background

Sarayda kahve

ikramı yalnız

itibarlı ve saygın

üst düzey devlet

adamları için

yapılırdı.

Küçük bir

çekirdekten masalsı bir

yolculuğa çıkan, kalbin ve zihnin uyarıcısı

kahve; her zaman insanları bir araya getirip

dostlukları pekiştiren sohbetlerin bahane-

si oldu. Yorgunluğu alan, keyif ve mutluluk

veren bu güzel kokulu siyah incinin keşfi,

birçok efsaneye konu olmuş. Kokusu, tadı

ve insana verdiği canlılık ile ‘mürde cisme

can katan’ (ölüye can veren) olarak kabul

görmüş. Türk toplumu kendine özgü ka-

vurma, pişirme ve sunum gelenekleri ile

kahveye ayrı bir kimlik kazandırmış ve bu

kahveyi de ‘Türk kahvesi’ adı ile tanıtmış.

Osmanlı Sarayı ve devlet ricali tarafından

en gösterişli şekilde yaşanan kahve gele-

nekleri, toplum tarafından da benimsen-

miş; Osmanlı’nın gündelik yaşamında içtiği

kahve, özel günlerde de seremoni eşliğinde

misafirlere sunduğu en önemli ikramlar-

dan biri olmuş.

Her kahve

aynı tadı taşımaz

‘Gönül ne kahve ister ne kahvehane. Gönül

ahbap ister, kahve bahane,’ diyen aslında

kahvenin asıl önemini en iyi şekilde özet-

KOLEKSİYON

YAŞAM

50

NG

OCAK-ŞUBAT 2016