53
A
yvalık hem huzuru, hem de mübadelenin hüznünü ya-
şatan bir tezatlar şehiri… Belki de o nedenle sükunetin
içerisinde daima bir melankoli hissediyorsunuz orada. Lozan
Antlaşması’nın mübadele kararı pek çok şehir gibi Ayvalık’ın
da kaderi olmuş. En zengin ve en müreffeh Rumların yaşadığı
şehirde, terk edilip yıkılmaya yüz tutan evler zaman içerisinde
el değiştirmiş olmalarına rağmen, ilk sahiplerinin bu şehirdeki
gözü olmuşlar ve buraya gönülden bağlanmanız için sürekli bir
şeyler fısıldıyor gibiler.
Eski şehri keşfe çıktığımda aynı nedenlerle bu bölgeye
gönül veren insanlar bütünüydü beni etkileyen. Her birinin
metropollerden kaçış hikayesi farklıydı ama hemen hemen
tümünün buraya yerleşme nedeni neredeyse aynıydı. Evlerini
ziyaret ettim, sofralarına oturdum hepsinin. Eski şehrin bu-
günkü restorasyon sürecinde emeği olan o renkli insanlarla,
yıkık halde alıp yepyeni hayatlar kurdukları, gönülden bağlan-
dıkları evlerinin geçmişini ve bugününü konuştuk.
Ayvalık tüm kentsel mimarisini Rumların yaşadığı dönem-
de tamamlamış bir şehir. Rumlar konutları kendi ihtiyaçları-
nı göz önünde tutarak yapmışlar ve mübadeleye kadar da
Ayvalık evleri genellikle
iki buçuk, üç kat üstüne
inşa edilmiş. Konutların
alt katları yığma taş, üst
katları ise karkas yapım
tekniği ile inşa edilmiş. Bir
kısmının giriş kapılarının
üstündeki üçgen ya da
yarım yuvarlak alınlıkta
yapım tarihi bulunuyor.