55
bu şekilde kullanmışlar. Evlerin değişime uğrayışı mübadele
sonrasında bu bölgeye Türkler’in gelişi ile olmuş. Bu deği-
şim koruma kanunu ile de son bulmuş. Bugün hala restoras-
yonu tamamlanmayan çok sayıda yapının bulunduğu şehir,
Türkiye’de tarihi kentler düşünülürse, en az değişime uğra-
yan bölgelerden biri diyebiliriz.
Ayvalık evleri genellikle iki buçuk, üç kat üstüne inşa edil-
miş. Konutların alt katları yığma taş, üst katları ise karkas
yapım tekniği ile inşa edilmiş. Bir kısmının giriş kapılarının üs-
tündeki üçgen ya da yarım yuvarlak alınlıkta yapım tarihleri
bulunuyor. Eski Ayvalık evlerinin üç katlı örneklerinde ikinci ve
üçüncü katların plan şemaları birbirine benzerken, zemin kat
genellikle farklı bir plan şeması sergiliyor. Zemin kat çoğun-
lukla ticari amaçlı kullanıldığı için; depolama, satış ve üretim
amacına hizmet etmiş. Sizinle paylaştığımız örneklerde de
çoğunlukla zemin kat alçak tavanlı ve küçük pencereli olarak
planlanmış. Üst kat ise gün ışığını alabildiğine içeriye taşı-
yan büyük pencereler ve yüksek tavanlı yatak odalarından
oluşuyor. Zemin katlarının sokağa bakan ön cepheleri çoğu
zaman satış için kullanılmış. Arka girişler ise depolama ama-
cıyla karanlık ve olabildiğince loş tutulmuş. Ayvalık evlerinde
en çok dikkat çeken nokta ise, banyo için özel bölümlerin
olmaması. Çoğunlukla içerideki banyo ve tuvaletler sonradan
eklenmiş. Ayvalık, 1800’lerin başından itibaren hızla gelişerek
sanayi ve ticaret kenti olmuş. Zeytin ve zeytinyağı ticaretine
dayalı ekonomisiyle gelişip Ege’nin en büyük sanayi ve tica-
ret kentlerinden biri haline gelmiş. Ayvalık’ın tarihi kent doku-
sunu oluşturan yapılar ağırlıklı olarak bu dönemde yapılmış.
Akdeniz kent mimarisinin özelliklerini taşıyan Ayvalık, Arnavut
kaldırımlı daracık sokakları, bu sokaklarda yan yana sıralan-
mış taş evleri, evlerin yaşama dönük cepheleri, rüzgarın eşlik
ettiği deniz kokusu ile özgün bir yerleşim ve adeta bir açık
hava müzesi. Ayvalık’taki tarihi kent dokusunu konutlar, eği-
tim ve ticaret yapıları, zeytinyağı fabrikaları, depolar, sabun-
haneler ve dini yapılar oluşturuyor. XIX. yüzyılda Ayvalık’ta,
11 mahalle, bir cami (Hamidiye), 11 kilise, bir manastır, 40
tabakhane, 22 zeytinyağı fabrikası, bir pirina fabrikası, bü-
yüklü küçüklü olmak üzere 30 dolayında sabunhane, altı adet
un değirmeni, çoğu buharla çalışan 80 adet debbağhanenin
faaliyette olduğu belirtiliyor. Kasabada 4773 ev, bir hükümet
konağı ve gümrük dairesi, biri askeri üç hastane, askeri ka-
rakol bulunduğu belgelenmiş. Ayvalık’ta sosyal ve ekonomik
hayatın gelişmişliğine paralel olarak, eğitim ve kültür düzeyi
de çok gelişmiş. Bu dönemde kentte üçü erkek, üçü kız, biri
de karma olmak üzere toplam yedi okul; 1803 yılında kuru-
lan, 1821 yılındaki isyanın ardından yıkılan bir akademi olduğu
da belirtiliyor kaynaklarda. XIX. ve XX. yüzyıllar içinde zengin
kent mimarisi içeriğine sahip Ayvalık; evler, okul yapıları, tica-
ret yapıları ve dini yapılardan oluşan mimari dokusunu büyük
ölçüde koruyabilmiş bir kent. Diğer tüm sahil kasabalarından
onu ayıran özelliği de bu. Deniz tatilcilerinin bu bölgeyi tercih
etmemeleri de büyük bir şansı olmuş Ayvalık için. Şimdilerde
bu kentte yepyeni hayatlar kuran ve terk edilmiş binaları res-
tore eden yeni sakinleriyle yepyeni bir şansa daha sahip.
O