NG Dergi - Sayı 29 - page 60

60
RÖPORTAJ
HATİCE ÖZDEMİR TÜLÜN
M
utluluk dediğimiz zaman aklımıza bir sürü şey gelebi-
lir, Hatice Hanım’ın ise aklına Portakal Ağacı geliyor.
Günün sekiz saatini ofiste geçirirken daha farklı bir yerde olmak
istediğini anlamasıyla bütün hikayesi bir anda değişen Hatice
Özdemir Tülün’ün Portakal Ağacı stüdyosundayız. Bize sosyal
medyanın şu anki kadar aktif olmadığı 10 sene önceki zaman
diliminde kurduğu blog’unu en sıcak, en samimi detaylarıyla
anlatıyor. Saflık ve temizliği simgeleyen beyazın hakim olduğu
stüdyosuna girdiğimiz anda güler yüzüyle içimizi ısıtıyor. Hatice
Hanım, blog’u sayesinde zaten o kadar tanıdıktı ki, keyifli soh-
betimiz sırasında hiç yabancılık çekmiyoruz.
Öncelikle sizi daha yakından tanımak isteriz. Hikaye-
niz nasıl başladı?
1980 doğumluyum, üç tane çocuğum var ve kelimenin tam
anlamıyla ailesi için yaşayanlardanım. Marmara Üniversitesi’nde
bir sene işletme okuduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi Edebi-
yat Bölümü’ne geçiş yaptım. İşletme, babamın hayaliydi; sonra
ben kendi hayalimin peşinden gitmeye karar verdim. Üniver-
sitede okurken babamın sosyal medya işlerini yürütüyordum.
Ama hep daha kendim olacağım samimi bir şeylerle ilgilenmek
istedim. Amerika’da blog’ları takip ederken bir gün Türkiye’de
yemek blog’u açmaya karar verdim. Annem Çerkez ve çok
güzel yemek yapar. Her genç kızın hayalidir annesini geçmek.
Ben de annemin tarifleri kaybolmasın diye yola koyuldum ve
hikayemiz başladı. İlk blog tariflerimi annemden bile gizli olarak
akşamları hazırlayıp fotoğrafladığımı itiraf etmeliyim.
Portakal Ağacı adını nasıl aldı?
Mutluluk dediğim zaman aklıma portakal ağacı geliyor. Ye-
mek tarifleri ya da bu tarz bir isim kullansaydım, bu samimiyeti
yakalayamazdım. Daha kurumsal olurdu ama Portakal Ağacı
adı hem herkese bir şeyler ifade ediyor, hem de içimdeki mut-
luluğu yansıtıyor.
Geleneksel yemek tariflerini toplama geni kızınıza da
bulaştı galiba. Onun için de mandalinaagacı.com sitesini
aldığınızı öğrendik…
Babası kızımızın kendi yolunda ilerlemesini istiyor ama o
‘annem gibi yemekçi olacağım’ diyor. Ben de ona hediye ola-
rak mandalinagacı.com’u aldım.
Yemekleriniz gibi logonuzun da bir hikayesi olduğu-
nu biliyoruz. Biraz bahseder misiniz?
Her mevsim değişen logoyu, çizimlerini çok beğendiğim
Amerikalı bir çizer olan Penelope Dullaghan yapıyor. Temalar
mevsim değişikliklerine göre farklılaşıyor.
Annem biz küçükken mutlaka ‘siz de yanımda durun, bir
şeyler öğrenin’ derdi. Ablam ve ben küçük olduğumuz için eli-
mize hamurlar verip bizi oyalamaya çalışırdı. Sonra da o yap-
tığımız hamurları biz üzülmeyelim diye fırına koyardı. Piştiği za-
man da ‘kuşlar yiyecek bunları’ deyip kuşlara atardı. Logomda
Bir portakal
ağacı öyküsü
Türkiye’nin ilk blog
kurucularından,10 senede aylık
iki milyon kişiye hitap eden;
babasının izinde gittiği anlarda
bile aslında annesinin yolunda
olan bir genç kızın, Hatice
Özdemir Tülün’ün öyküsünü
size aktarmak istedik.
Yazı Handenur Yanık
Röportaj Nazmiye Doğan
Fotoğraflar Leyla Yaman
1...,50,51,52,53,54,55,56,57,58,59 61,62,63,64,65,66,67,68,69,70,...100