NG Dergi - Sayı 28 - page 65

65
yetersiz hissetmelerine neden oluyor.
Alzheimer ve Parkinson hastalıklarından kısaca bah-
seder misiniz?
Alzheimer, genellikle unutkanlık ile başlayan ve giderek zihin-
sel işlevlerdeki gerileme ile ilerleyen bir demans türüdür. Zihinsel
işlevler derken, kişinin eskiden rahatlıkla yapabildiği hesapla-
rı yapamaması, yakın zamandaki olayları unutması, yargılama
ve yorumlama becerisinin yavaşlaması, karar vermede güçlük
çekmesi gibi günlük hayatı çok etkileyebilecek bozulmalar söz
konusudur. Parkinson ise daha gizli ve yavaş ilerleyen ve temel
olarak hareket işlevlerindeki bozulmaya yol açan bir hastalıktır.
En temel belirtisi titremedir ama bu daha çok hareket işlevleri
üzerindeki kontrolün azalması sonucunda kişi ya istediği
hareketleri gerçekleştiremez ya da istemsiz hare-
ketlerde bulunur. Yalnız şunu da belirtmek
gerekli ki, her unutkanlık bir demans ya
da her titreme bir Parkinson değildir.
Uzman bir nöroloğun detaylı in-
celemesi ve nöropsikolojik test
değerlendirmeleri tanı koymak
için esastır.
Tanı konduktan sonra
medikal tedaviye ek ola-
rak psikolojik bir yardım
sağlanması gerekli midir?
Demans ve benzeri süre-
gelen hastalıklar, çökkünlük
hissine eşlik eden depresyon
riskini artırır. Kimi hastalar daha
çok içe kapanırken, kimileri de
daha öfkeli ve tahammülsüz olabilir.
Bu durumda hastayla işbirliği kurularak
kendini ifade etmesi, ihtiyaçlarını, endişeleri-
ni ifade etmesi; konularında desteklenmesi gerekir.
Hastanın içine kapanması ya da daha pasif bir yaşam sür-
mesini önlenmek için becerileri ölçüsünde birtakım yükümlü-
lükler verilebilir. Örneğin, sabah gazetenin alınması, kitapların
düzenlenmesi gibi. Düzenli yürüyüşlerin yapılmasının depresif
duygu durumunun etkisini azalttığı gibi; dikkat, yakın süreli
hafıza gibi bilişsel fonksiyonlarda iyileşmeye de yol açar.
Depresyonun fark edilmesi dediniz, depresyon belir-
tileri ilerleyen yaşlarda nasıl fark edilebilir?
Görünür biçimde artan dikkat dağınıklığı, hafıza problemle-
rinin artması, sözel ifadenin yavanlaşması ve sosyal izolasyon
yaşlılarda görülen en temel ve yaygın depresyon belirtileri.
Bu tür hastalara bakanlar için neler önerirsiniz?
Bu süreç hastaya bakım verenler için çok sıkıntılı; hem duy-
gusal hem pratik anlamda… Bazı üniversite hastaneleri ya da
özel kuruluşlarda bu tür hastaların yakınları için grup terapileri
yapılıyor. Ayrıca, Alzheimer Vakfı hasta yakınlarını hem bilgilen-
dirmek, hem de destek olmak amacıyla çok aktif çalışıyor. Vak-
fa başvurmak da bu anlamda bir yol gösterebilir.
Alzheimer tipi demans ya da Parkinson hastalığı gibi
nörolojik hastalıkların ortaya çıkmasında genetik faktör-
lerin etkisi nedir?
Bu uzun yıllardır araştırılan bir konu aslında. Alzheimer ya da
Parkinson hastalıklarının nedeni henüz tam olarak bilinmiyor.
Parkinson hastalığı için dopamin nörotransmitter fonksiyonla-
rını kodlayan genlerdeki farklılıklardan bahsediliyor.
Alzheimer tipi ya da diğer demanslarda
apoliprotein sentezinden sorumlu
ApoE4 geni başta olmak üzere,
birtakım genler risk faktörü
olarak bulunmuş ise de bu
hastalıkların genetik altya-
pısı net açıklanamıyor.
Bu nedenle daha çok
hastalığı önleme ya da
başlangıcını geciktirme
amacıyla yaşam ko-
şullarını şekillendirme-
nin önemi vurgulanıyor.
Yani gençliğinizi nasıl ge-
çirdiğiniz önemli ve belirle-
yici faktörlerden biridir.
Nasıl bir yaşam hasta-
lıklara yatkınlığı azaltabilir?
Bilişsel (zihinsel) işlevlerin çok
vefalı olduğunu düşünüyorum. Hangi
alanı, hangi fonksiyonu geliştirirseniz, o daha
zor bozuluyor ve daha dayanıklı oluyor. Bu anlamda demansı
önlemede öğrenmenin etkisi büyük. Her yaşta kişiler kendi
zevkleri ölçüsünde öğrenecek yeni bir şeyler bulabilir sanı-
rım. Belki çok iyi yapıyor olsanız da, aynı şeyleri yaptığınız
durumlar beyni köreltmeye daha yatkın. Yeni bir dil, yeni bir
beceri fark etmez; bilgi edinimi, farklı müzikler dinlemek, yeni
yerler görmek... Hepsi birer uyarıcı. Sadece yürümek, yürür-
ken olan bitene dikkat etmek, farklı yerler keşfetmek ve farklı
insanlarla konuşmak bile inanılmaz güçlü uyarıcılardır. Hem
de bunları yapmak çok kolay. Her yeni öğrenme sayesinde
sinir hücreleri arasında yeni bağlantılar kuruluyor ve var olan
bağların yapısı değişiyor.
Demansı önlemede
öğrenmenin etkisi büyük. Her
yaşta kişiler kendi zevkleri
ölçüsünde öğrenecek yeni bir
şeyler bulabilir. Yeni bir dil,
yeni bir beceri fark etmez,
bilgi edinimi, farklı müzikler
dinlenmesi, yeni yerler
görülmesi hepsi birer uyarıcı.
1...,55,56,57,58,59,60,61,62,63,64 66,67,68,69,70,71,72,73,74,75,...100