Stüdyomun internet
sitesinde “We
design for better
days” (İyi günler
için tasarlıyoruz)
yazıyor.’
Matteo Ragni; birçok tasarım ödülü sahibi,
MoMA’nın kalıcı tasarım koleksiyonunda
tasarımı bulunan, NABA’da dersler veren,
ikonlaşmış İtalyan firmalarıyla çalışan ba-
şarılı bir İtalyan tasarımcı ve danışman.
Aynı zamanda ahşap oyuncak araba ko-
leksiyonu ‘TobeUs’ projesini de yaratan
bir baba. Bu projeye aralarında Makio
Hasuike, James Irvine, Alessandro Men-
dini, Fabio Novembre, Karim Rashid, De-
nis Santachiara, Mario Trimarchi, Marcel
Wanders gibi 150’ye yakın tanınmış ismi
katan iyi bir iletişimci. Matteo ile tasa-
rım perspektifinden ve en sevdiği şey-
lerden konuştuk. Röportajı, Fantoni’nin
showroom’u olan ve iç mimarisini kendi
yaptığı bol güneş ışığı alan yeni stüdyosun-
da, Milano Design Factory’de gerçekleştir-
dik. Röportajı yaparken Matteo’nun bakış
açısından etkilenmemek mümkün değildi,
umarım sizler de okurken kendi ilhamınızı
yakalarsınız.
Mimarlık okumanıza rağmen ürün
tasarımı yapmanızın bir nedeni var
mı?
Öğrenciliğimin ilk yılında gökdelen tasar-
lamak istiyordum. O yılın yazında Car-
lo Pagani’nin stüdyosunda staj yaparken
(Carlo Pagani Gio Ponti’nin öğrencisi ve
eski kuşak bir mimardır) hayatımın ta-
sarım yönüne kaydığını hissettim. Çatal,
kaşık gibi küçük ve mütevazı ürünleri sevi-
yordum. Sonra kendim için birşeyler tasar-
lamaya başladım. İlki bir kitap tutacağıydı.
Fark ettim ki, o kadar kötü değil ve kendi
kendime “Tamam, bu yoldan devam etmek
istiyorum,” dedim.
Tasarım prensiplerinizi neler şekil-
lendirdi?
Stüdyomun internet sitesinde “We design
for better days” (İyi günler için tasarlıyo-
ruz) yazıyor. Bence bu, tasarımcıların her
gün tekrarlaması gereken bir cümledir, bir
mantra gibi. Çünkü bizler ego için çalışan,
röportajlar yapan; dergilerde olmayı seven
insanlarız. Aslında misyonumuz ulvi; in-
sanları mutlu etmek ve tüketim konusunda
bilinçlendirmek. Dolayısıyla hangi ürünü
tasarlayacağımızı seçmeliyiz. Örneğin her
gün yeni teknolojik ürünler çıkıyor zaten;
o yüzden biz ürünümüzü, bir arkadaş gibi
seçmek zorundayız ve bulunduğumuz
dönemde doğru arkadaşı seçmemiz çok
önemli.
“Bir fikir, iyi bir fikir; yaratıcılık kabi-
liyeti ve bilimsel araştırmanın karışı-
mından gelir,” diyorsunuz. Bu bakış
açısını projelere nasıl uyarlıyorsunuz?
Öncelikle biz tasarımcılar başta hep yanlış
gittik. İlkin bir problem tanımladık, sonra
onu çözmeye çalıştık. Tasarımımız ve in-
sanlar arasında kimyasal bir bağ kurmalı-
yız; onların duygu, ruh ve hayallerine hitap
etmeliyiz. Elbette bunu yaparken kulla-
nışlı ürünler tasarlamalıyız. Her tasarımcı
problem çözümünde kendi yolunu izlemeli.
Bir Japon mantrası “Güzeldir; çünkü doğ-
rudur, çünkü kullanışlıdır,” der. Biz güzel
değil, doğru ürün olmasına önem veriyo-
ruz.
Peki, sizin için bu doğrunun içerisinde
etik olması da yer alıyor mu?
Evet, tabii ki. Günümüzde herkesin dilin-
de olan sürdürülebilir tasarım bana saçma
geliyor, çünkü tasarımın kendisi zaten sür-
dürülebilir olmalı. Bunu ayrıca belirtmeye
bence gerek yok. İyi tasarım demek; doğ-
ru bir ürünü, doğru zamanda doğru firma
ve doğru piyasa için yapmaktır. Her şeyi
mukavva veya sürdürülebilir malzemeden
yapamayız. Örneğin Eames Lounge Chair,
kaliteli hakiki deriyle kaplı ama sürdürüle-
bilir; çünkü 50 yıldır hala piyasada.
‘TobeUs’ çok büyük bir başarı elde
etti. Projenin ikinci oğlunuzun doğu-
mundan sonra ortaya çıktığını oku-
muştum. Nasıl bu proje doğdu ve ge-
lişti?
‘TobeUs’, 150 İtalyan ve yabancı başarılı
tasarımcının orijinal çizimlerini barındıran
el yapımı ahşap oyuncak araba koleksiyo-
nu. Amacı; çocukların çöpe atmayacağı,
nesilden nesile aktarabileceği değeri olan
oyuncaklarla oynamasını sağlamak.
Oğullarımın ikisi de büyük esin kaynağım.
İkinci oğlum doğduktan sonra oyuncakla-
rın kırıldığını ve biraz oynandıktan sonra
değerini kaybettiğini gördüm. Çocuklarım
sayesinde piyasadaki bu yanlışı iyileştire-
bileceğimi fark ettim. İlkin bir dergide tüm
anneanne ve dedelere “Lütfen önümüzde-
ki yeni yılda, torunlarınıza hiçbir zaman at-
mayacağı, iki günde çöpe göndermeyeceği
bir hediye verin,” diyerek eylem çağrısında
bulundum. Ardından birkaç meslektaşım
“Neden objeleri sen üretmiyorsun?” diye-
rek beni cesaretlendirdi. Bunun üzerine
işin ticari kısmını ayarladım ve 2008’de
ilk koleksiyonu üretmeye başladım. Elde
ettiğimiz başarı ürünlere değil, değerlere
olan inancımızı artırdı; çünkü bu projede
yüksek değeri olan tasarımcı oyuncaklarını
hediye ediyorsunuz. Bu oyuncağı aldığınız-
da her gün masanızda bulunan, oynanan;
çocuğunuz, sizin için anlamı olan bir obje,
bir hikaye, bir hatırlatıcı alıyorsunuz. Baş-
langıç noktası buydu. Tüm dünyaya yayılan
bir manifesto olmasına karar verdik. Ünlü
İtalyan tasarımcıların katılımını rica ettik.
Kendi çizimlerini hediye ettiler ve böyle-
ce Limited Edition’ı hazırladık. Hayalim
tüm dünyaya bu manifestoyu yaymak. Bu
yüzden adı yüzde 100 TobeUs; anlamı,
her tasarımcının değişime katkısı olabilir.
MART-NİSAN 2016
NG
37