Table of Contents Table of Contents
Previous Page  34 / 100 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 34 / 100 Next Page
Page Background

Bu anlamda çok fazla keşif köşesi aramak-

tan ziyade, kentin temel bölgelerinde vakit

geçirmek çok daha anlamlı bir tercih olu-

yor. Tabii bu durum, kentin güzel olduğu

gerçeğini de değiştirmiyor.

Avrupa’nın ticaret merkezlerinden de biri

olan Milano, her yıl uluslararası fuarla-

ra da ev sahipliği yapıyor ve bu vesile ile

1.000’lerce ziyaretçiyi ağırlıyor.

Kentin 60’lı yıllardan bu yana hizmet ve-

ren metrosu ile ulaşım da çok rahatlıkla çö-

zümleniyor. Sokaklarda turlarken görebi-

leceğiniz sempatik turuncu tramvaylar da

bu ulaşım sisteminin kahramanlarından.

Milano deyince, belki de biraz klişe olacak

ama Duomo katedrali ve Duomo Meyda-

nı kentin kalbinin attığı yerleri sembolize

ediyor. Gotik üsluba göre inşa edilmiş olan

Duomo Katedrali, dünyanın en büyük dör-

düncü kilisesi olarak biliniyor. Katedralin

görüntüsünün özellikle metro istasyonun-

dan çıkışta insanı sürprizli ve büyülü bir

şekilde karşıladığı söylenir hep. Durum

gerçekten de böyle, söylenenler bir şehir

efsanesi değil yani… Merdivenlerden çık-

tıkça katedralin cephesindeki dantel zara-

feti ile işlenmiş detayları görünce, kendinizi

hayranlık duymaktan alıkoyamıyorsunuz.

Kentin zengin bir kültürel geçmişi de var.

Tam da aynı sebeple sergi, konser ve gös-

terilere katılıp, bu kültürel havayı en güzel

şekli ile soluyabilirsiniz Milano’da. Bu an-

lamda ziyaret edilmesi gereken noktalar-

dan biri de kesinlikle La Scala Opera Evi…

Burası dünyanın en büyük tiyatro binala-

rından biri olarak biliniyor.

Milano’ya Avrupa’nın en zengin şehirle-

rinden biri denmesi de boşuna değil. Zira

otomotiv ve moda sektörlerine hayat ve-

ren bu kentin şık vitrinleriyle boy gösteren

dünyaca nam salmış markaları, Milano’yu

bir alışveriş kenti haline getiriyor. Doumo

Meydanı’nın kucaklaştığı ve dünyanın en

eski alışveriş merkezlerinden biri olan Gal-

leria Vittorio Emanuele II ise kesinlikle

deneyimlenmesi gereken bir mekan. De-

neyimlenmesi gerekir diyorum, çünkü dört

katlı ve çift arcade’lı bu yapı 1870’li yıllarda

inşa edilmiş. Üstü cam kaplı sokaklar bo-

yunca müthiş bir mimariyi deneyimlerken,

şık mağazaları, kitapçıları da ziyaret etme-

nin keyfini yaşıyorsunuz bu pasaj boyunca.

Duomo’dan, Galleria Vittorio Emanuele

II alışveriş merkezini bir pasaj gibi kulla-

nıp diğer tarafa geçtiğinizde ise, Duomo

Meydanı ve bu dünyanın en eski alışveriş

merkezinin hareketliliğine inat, huzurlu ve

sakin bir meydana çıkıyorsunuz. Burası ne-

feslenmek için çok ideal bir meydan. Mer-

kezinde bulunan da Vinci heykeli de tarihin

büyülü sayfalarına bir gönderme yapıyor.

Şehrin tüm dinamizmi ve enerjisini son

zerresine kadar hissedebiliyorsunuz Du-

omo bölgesinde. Burası tarihi dokusunun

içerisine pek çok lüks otel, kafe ve restoranı

da sığdırabilmiş. Duomo bölgesinin kuze-

yinde kalan caddeler de alışveriş severlerin

cenneti adeta! ‘Altın dörtgen’ olarak ta-

nımlanan Via Montenapoloene, Via Della

Spiga, Via Manzoni ve Via San’t Andrea

caddelerinin meydana getirdiği dörtgen

içindeki bölge bu anlamda nam salmış.

Via Manzoni caddesi boyunca yürürken

sağ tarafta Via Montenapoloene caddesini

görür görmez buraya yönelmeye tereddüt

etmeyin ve etrafındaki tüm caddeleri tadı-

nı çıkararak gezin. Bu sayede Milano’nun

YAŞAM

34

NG

MART-NİSAN 2016

*(=ï