Previous Page  53 / 108 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 53 / 108 Next Page
Page Background

zaman bir tesbih vardır. Benim elimde ya

bıçak olur ya tesbih olur açıkçası.

Peki, bu tesbihleri seçmek

nasıl oluyor? Bugün yanıma bu

tesbihimi alayım deyip mi dışarı

çıkıyorsunuz?

Eskiden koleksiyon tesbihlerimi yanıma

alırdım. Ancak, tesbihlerin hassas yapıları

var. Bazen arkadaşlar ellerine alıp bakmak

istiyorlar tabii ben de kıramıyorum. Bazı

teşbihler fazla hassas, elde taşınacak gibi

olmayabiliyorlar. O yüzden değerli tesbih-

lerimi evde bakıyorum. Günlük kullanıla-

cak tesbihleri kullanıyorum.

Mesela kıyafetinize göre tesbih

seçtiğiniz oluyor mu?

Kıyafetime göre tesbih ve yüzük kullanı-

rım. Saat de aynı şekilde. Benim için bir

ritüel de diyebilirim. Mesela açık renk bir

kıyafet giydiysem genelde kehribar tesbih

tercih ediyorum. Kahverengi bir kıyafet

seçtiysem kuka tarzı veya oltu taşı tercih

ederim.

Cerrahlık da bir bakıma sanatçılık

diye düşünüyorum ben. ‘Tanrının

eli’ dediğimiz durum doktorlar için

geçerli. Peki, siz ameliyatlarınıza

girmeden önce neler yaparsınız?

Müzik dinler misiniz?

Cerrahi bir sanattır. Nasıl tesbihte bir usta-

lık varsa, nakışta bir ustalık varsa cerrahide

de vardır. Sanat işliyorsunuz sonuçta. Ben

ilk olarak besmelesiz başlamam. Allah ismi

şifa verendir. O yüzden ben Allah’ı yanım-

da hissetmek isterim. Öyle başlarım ame-

liyatıma. İnsanı yaratan odur ve ben onun

işini icra ederken ondan destek alırım. O

maneviyatı hissetmeliyim ki mesleğimi

icra edebileyim. ‘Kul olarak daha ileriye

gidemiyorum daraldım,’ dediğim zaman-

lar Allah’ın yardımını çok hissetmişimdir.

Yanımdaymış gibi hissedince de o manevi-

yatla iyi olmuşumdur. Çünkü bu cerrahlık

mesleğinde tedavi ettiğiniz, ameliyat etti-

ğiniz insanların hayatları sizin ellerinizde.

O insanın ölümüne, sakat kalmasına sebep

olabilmek gibi sonuçları var. Bu çok ağır bir

yükümlülüktür. Şöyle düşünün; hepimizin

sahibi olan bir Zât’a sığınıyorum ben.

Tesbih çekerken de bu böyle. Tesbih İslam

dininde çok önemli bir yere sahip. Tesbih

çekerken de ‘Suphanallah’ deriz. Bu da

aslında bir bakıma ‘Kuşları, ağaçları ne gü-

zel yaratmışsın Allah’ım, doğayı ne güzel

yaratmışsın, çevremizde gördüğümüz her

şeyi’ diyebiliriz. Bu da bir şükür etme sebe-

bidir. Allahın gücünü yanımıza aldığımızda

her kapı bize böyle açılır. Hep böyle düşü-

nürüm ben ve böyle yaşarım.

Tıp literatürüne geçen bir

ameliyatınız varmış. Biraz bize bu

ameliyattan bahsedebilir misiniz?

Yıllar önce Acıbadem’de ilk çalışmaya baş-

ladığım zamanlarda oldu bu olay. Enfeksi-

yon bölümüne bir hasta geldi. Yüksek ateş

ve karın ağrısı şikayetiyle. Karaciğerde bir

apse görülüyor ve en son bir emar çekili-

yor. Bu emar sonucunda da karaciğerde bir

yabancı cisim olduğu söyleniyor. Hastanın

filmini incelediğimizde yabancı bir cisim

olduğunu kesinleştirdik. Daha yakından

baktığımızda inceleme yapıldığında ise

ameliyata almaya karar verdik. O karaciğer

apsesinin içinden bir balık kılcığı çıktı. Son-

ra bu olay karşısında herkes şaşırdı tabi.

Olayın öncesini incelediğimizde; hastamız

yıllar önce bir balık tüketmiş ve bu kılçık

mideye gitmiş, oradan mide hareketleriyle

yerinde durmamış ve karaciğere batmış,

apse oluşturmuş. Bu Türkiye’de ilk vakaydı

biz ameliyat ettiğimizde. Dünyada ise 12.

vakaydı. Balık kılçığı yutmaya bağlı vakalar

var ama bu karaciğere gidip apse yapması

durumu, görülen bir şey değil. Benim genel

alanımendoskopi cerrahi. Biz bu ameliyatı

bir de açmadan gerçekleştirdik. Açmadan

yapılan ameliyat yani laparaskopik cerrahi

olarak. Açıkçası bunu da çok fazla uygula-

yan doktor yok. Az sayıda cerrah olarak bu

ameliyatları gerçekleştiriyoruz.

Plaklarınız da varmış. Plakları

dinliyor musunuz, takip eder

misiniz?

Eskiden bir merakım vardı. Ancak, daha

çok tesbihlerle ilgilenmeye başladıktan

sonra plaklarla çok da ilgilenemedim.

Ne tür müzik türleri dinlersiniz?

Ben daha çok sanat müziği dinlerim. Halk

müziği de severim. Fakat ben bu müzik

zevkini genelde beraber çalıştığım ekibe

bırakırım çünkü ekip rahat olunca ben de

rahat oluyorum. Bizim ameliyatlarımızda

da çok gergin bir ortam olmadığı sürece

müzik açılır ve müzik dinlenir. Genelde

yavaş ve yüksek olmayan bir tonda müzik

dinleriz.

AĞUSTOS- EYLÜL - EKİM 2017

NG

53