111
Kütahya
Porselen’den
barbeküpartisi
KütahyaPorselen,
gastronomi sektörü
profesyonelleriyle birlikte
yazı karşılamak içinbir
etkinlikorganize etti.
P
orselen sektörünün lider ismi
Kütahya Porselen, gastronomi
sektörüprofesyonelleri ilebirlikte yaza
merhabademek içinbirbarbeküparti-
si düzenledi. KütahyaPorselen, Basın
Ekspress Showroom’unda gerçek-
leşen etkinlikte İstanbul’un en önemli
otel ve restoranlarının yetkilileriyle bir
araya geldi. Toplam 4 bin 800metre-
kareye yayılan alanıyla İstanbul’un en
büyük showroom’u olma özelliğini ta-
şıyan Basın Ekspress Showroom’da
yer alangenişürünyelpazesi davetliler
tarafından ilgi gördü. Otel ve restoran
yetkilileri Ho-re-ca (Hotel-Restoran-
Cafe) olarak adlandırılan gastronomi
serilerini inceleme şansı yakaladı. Da-
vetlilere, Kütahya Porselen’in sofra-
da kullanılabilecek her detayı içinde
bulunduran profesyonel ekipmanları
tanıtıldı. Aralarında Midpoint, Çırağan
Kempinski, Ritz Carlton ve Kaşıbeyaz
gibi beş yıldızotel ve restoranların yet-
kililerinin de bulunduğu etkinliğe katı-
lanlar keyifli vakit geçirdi.
O
ve profesyonellik ise kendimi ayrıca konunun içine kaptırdı. Bir
tasarımcı için tabak hazırlamak bir yerde bir grafik çalışması, ya
da boş bir tuval üzerine bir takım şekillerin yerleştirilmesidir di-
yebiliriz, ya da resim yapmak gibi... Hatta belki de tiyatroda bir
oyunun sahnelenmesidir; ön planda/odak noktasında neyin/ki-
min olacağına, geri planda neyin nasıl olacağına karar vermektir.
Oyunu tek bir kişi mi oynayarak seyirciyi büyüler yoksa kalabalık
bir grup sahneyi mükemmel bir harmoni ile doldurarak mı? Üç
gurme koleksiyonunu, ‘Ala’ , ‘Onda’, ‘Plano’yu tasarlarken, ta-
bakların birer sahne, yemeklerde kullanılan malzemelerin ise bu
sahnede yer alan aktörler olduğu düşüncesi ile çalışmaya baş-
ladım. Buna ilaveten ‘Plano’ serisinde, çok geniş boyuttaki özel
şef tabaklarından, küçük ama önemli tabaklara kadar farklı bo-
yutlardaki ürünleri detaylı olarak çalışırken, biraz daha da öteye
giderek, kimi zaman bu ‘aktör’lere kendilerini rahatça göstere-
bilecekleri geniş alanlar ayırdım, kimi zaman ise onları ‘önemli’
çerçevelerle sınırlayarak sahnenin ortasına odakladım... Kimi za-
man da onları sahneye asimetrik olarak yerleştirdim.
Yemeklerdeki ana ve diğer malzemeleri düşünerek, tarifler-
deki baharatlar ile tabak üzerindeki bezemelerden oluşan ‘ta-
sarım baharatları’ nın nasıl diyaloglar kurabileceklerini hayal et-
tim. Belki de bir yerde bu uç koleksiyon profesyonel şefler veya
amator gurmenler için bir sınama ya da bir teşvik: Sizlerin özel
tariflerinizi kutlamak için en iyi sahneyi verdiğimize göre, bizleri o
güzel yemeklerinizdeki yaratıcılıklarınız ile şaşırtın lütfen!”
O