15
dünyada tanıtan irade üretimini ve ticaretini daha uyanık, daha or-
ganize ve daha girişimci ülkelerin tacirlerine kaptırdı. Bugün artık
kahve ile ilgili hiçbir şey bizim kontrolümüzde değil ama çok özel
çekirdeklerden çok özel kavurma, öğütme ve pişirme yöntemiy-
le gelenekselleşmiş Türk kahvesi, bize ait bir dünya markasıdır.
Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği’nin son yıllardaki
yayın ve tanıtım çalışmalarıyla ortaya çıkan ‘Turkish Coffee’ kitabı
da bu markanın tarih, kültür, ticaret ve damak tadı boyutuyla
yeniden dünyaya açılmasının bir yansımasıdır.
Kitapta elbette kahvenin tarihçesine yer veriliyor, fa-
kat kitabın kaçınılmaz olarak sosyolojik bir boyutunun
olduğunu da görüyoruz. Kahve, kamusal alanda ne gibi
değişimlere neden oldu?
‘Turkish Coffee’, kahve tarihinin yanında, onun toplumda
yarattığı canlanmaya, yani; kahvehane, belli yerlerde toplanı-
larak kahve içmek, dünya işlerinden söz etmek, meddah ve
Karagöz gösterimleri izlemek; şiir, oyun, dans ve müzikle iç
içe zaman geçirmek gibi, dönemine göre yarattığı yeni olu-
şumlara da değiniyor.
Türk kahvesinin tarihini anlatan yazılarda hiç kahve-
nin kötülenip yasaklandığı bir dönemden bahsedildiğini
duymamıştık! Kahve, neden yasaklandı ve bu yasaklar
neden tutmadı?
Kahve, serüveni güllük gülistanlık olan bir içecek değil.
Müslüman olsun, Hıristiyan olsun bazı din adamları bu ‘yeni’
içeceği, bu ‘derviş’ içeceğini sevmedi, sevemedi başlangıç için.
16. yüzyılın ilk çeyreğinden 17. yüzyılın ortalarına kadar, zaman
zaman ‘haram-helal’ tartışmasının merkezinde oldu kahve. Dini
gerekçelerle yasaklandı, engellendi ama bunun temelinde siya-
si ve toplumsal kaygılar vardı. Yasaklanan yalnız kahve değildi;
bir sivil buluşma yeri olan kahvehaneler de bundan nasibini aldı.
Evinde tiryakiliğine devam edenler, yasaklanan bu yeni içeceği
gizli gizli kullanan dervişler ve din adamları hiç de az değildi
ama sonunda hep gücünü yitiren, yasakçı zihniyet; kazanan-
sa, kahve ve tiryakileri oldu. Yasaklamalarda öne çıkanlar da,
içilmesinde sakınca olmadığını dile getirenler de, aynı kesimlere
mensup insanlardı. Kahve böylece hep var oldu.
Araştırma sürecinde, kahveye dair hiç bilmediğiniz ve
sizi çok şaşırtan bir hikaye ile karşılaştınız mı?
Kahve ile ilgili hikayeler her zaman şaşırtıcı olmuştur! Keş-
finden yaygınlaşmasına, yasaklanmasından yasakların delin-
mesine kadar pek çok hikaye, pek çok efsane süsler kahve-
nin tarihini. Keçileri taze kahve meyvesini yiyen ve sabahlara
kadar uyumayan çoban, geceleri ibadet eden ve uykuları
kaçsın diyen kahve içen dervişler, uyuz hatalığına ilaç olması
ve yüzlerce tiryaki hikayesi…
Ama bize en ilginç gelen, 17. yüzyıl boyunca dünyanın bir-
çok yerini gezip dolaşarak 10 büyük kitaptan oluşan dev bir
eseri, ‘Seyahatname’yi kaleme alan Evliya Çelebi’nin sözleridir.
O, gittiği yerlerde bulunan kahvehaneleri sayısına kadar yazmış
ve bunun yanında hiç kahve içmediğini ısrarla belirtmekten de
kendini alamamış... Bir yeni içecek olarak gördüğü kahveye
hep ihtiyatla yaklaşmış.
Bir başka ilginç tespit de, 17. yüzyılda Türkçe ile ilgili çok bü-
yük bir sözlük kaleme alan Franciszek Meninski’nin kahveye ve
kahve ile ilgili başka sözlere yer vermesidir. Diğer şaşırtıcı bir bilgi
de başlangıçta Osmanlı Sarayı’ndaki tiryakilerin kahve için devlet
kesesinden değil, kendi ceplerinden para harcamış olmalarıdır.
Kahvenin metalaşma sürecinden de bahsediyorsu-
nuz kitapta. Bu bağlamda, günümüzde Türk kahvesinin
ulaştığı mertebeyi nasıl yorumluyorsunuz?
Kahve, yayılmaya başlamasından bugüne, her zaman bol
kazanç getiren bir ‘mal’ olarak görülmüş; yaygınlaşmasını biraz
da başlangıçta Doğulu tacirlere, kısa bir süre sonra da Batılı
yatırımcılara borçlu olmuştur. Türk kahvesi, ülkedeki yeni can-
lanma ile bir ölçüde güç kazanmışsa da, ‘çay’ gibi bir rakip
karşısında da yerini korumayı, en azından tiryakilerini kaybet-
memeyi başarmıştır. Kahve ile ilgili her şey artık bir endüstri,
bir uluslararası pazarlama, bir kültürel tanıtıma dönüşmüştür ve
kahvehane zincirleri söz konusudur. Türk kahvesi de bu çok
yönlü ilişkiler ağındaki yerini almış, konumunu güçlendirmek
için her yönden atağa geçmiştir.