Table of Contents Table of Contents
Previous Page  46 / 100 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 46 / 100 Next Page
Page Background

lıyorum ki kendine meşgale bulsun diye…

İyi bir eğitimi olan, disiplinli ve kendini ifa-

de edebilen bir çocuk olsun istiyorum.

Ali bey nasıl bir baba?

Ali tam bir “Ali baba.” Beni gerçekten çok

şaşırtıyor. Bizde şöyle bir şey var. Eğer ben

eve geç gideceksem Ali erken gidiyor. Ali

geç gidecekse ben erken gidiyorum. Geçen

gün eve biraz geç gittim. Bir baktım baba-

oğul oturmuş Titanic filmini izliyorlar. Çok

hoşuma gitti. Artık onların da paylaşımları

daha fazla… Ali çocuğuna aşık, çok iyi bir

baba oldu.

Mutlu bir aile olmanın sırrı nedir?

Kimse sonsuz mutlu değil. Ben de değilim,

siz de... Sadece temelde şu var: Niye yarı

yolda bırakıyım, niye pes edeyim. Karşılıklı

fedakarlıklar var. Sorun yapmak, küsmek

veya gitmek çok kolay şeyler. Tam tersi sı-

kıntı olduğunda çözmek, görmemezlikten

gelmek ya da ötelemek gerekir. Çünkü iliş-

kinin temelini neye kurduğunuz çok önem-

li. Seven ve saygı duyan bir çiftiz.

İlk hamileliğinizle ikincisini karşılaş-

tırdığınızda fark var mıydı?

Bedenen bir fark yok. Fakat İdris Ali’ye

hamileyken ruhen kafam çok rahattı. İlk

hamileliğinizde yaşadığınız sürecin far-

kında değilsiniz, hem de o kadar bilinçli de

değilsiniz. Geçen yılki hamileliğimde bebe-

ğimi kaybetmem beni aşırı kaygılı bir insan

yaptı diyebilirim. Sürekli tedirgindim ve

olumsuz düşünüyordum. Doktora gitmek-

ten korkuyordum, gittiğim zaman bana

“Esracığım” dediği zaman “Ne demek Es-

racığım, kötü bir şey mi var?” diye soruyor-

dum. Duaya sığınıyordum, Allah sağlıklı bir

çocuk versin diye… Ama psikolojik olarak

bu durumu kafamdan atamadım. Doğum

korkum hiç yoktu, ikinci hamileliğimde do-

ğum korkusu yaşadım.

Hamileyken spor yaptınız mı?

İdris Ali’ye hamileyken pilates yapmıştım.

Ama ikinci hamileliğimin başları yaz tatili-

ne denk geldiği için bol bol yüzdüm. Arada

yürüyüşler yaptım, zaten dediğim gibi ha-

reketli bir yapım var.

Peki, Ömer bebek planlı mı yoksa

sürpriz bir bebek miydi?

Ben planlı hareket edebilen bir insan deği-

lim. Yaradan da bunun bana mesajını çok

güzel verdi. Geçen yıl plan yapmıştımnasip

olmadı. Mart ayında bir sabah bende garip

değişiklikler olmaya başladı. Ama kondu-

ramıyorum. Eşim Ali’de “Sende bir garip-

lik var sanki gözlerin büyüdü, yoksa sen

hamile misin?” dedi. O, hamile olduğumda

gözlerimin büyüdüğünü düşünüyor. Ben

de “Yok canım nerden çıkardın.” dedim.

Sonra bir baktık ki hamileyim. Tabii ben

şok oldum. Hatta o şoku 1 hafta üstümden

atamadım. Çünkü hiç beklemediğimiz bir

zamandı. Bu sefer o ilk haftalar nasıl ge-

çecek diye kendimi yiyip bitirmemek için

kendimi hiç hamile moduna sokmadım.

Her an her şey olabilir düşüncesiyle aslın-

da kendimi korumaya çalıştım.

İdris Ali’ye bir kardeşi olacağını nasıl

söylediniz?

Ona yaklaşık birbuçuk ay önce bir kardeşi

olacağını söyledik. Onun ağabey olacağını,

kardeşinin ona çok ihtiyacı olacağını, kar-

deşine konuşmayı ve yürümeyi öğreteceği-

ni söyledik. İdris Ali ilginç bir çocuk. Her

gün boyu uzadı mı uzamadı mı diye kontrol

eden, tartıya çıkan bir çocuk. O hiç yemek

yemeyen bir çocuktu. Ben de onu yemek

konusunda motive edebilmek için bir yön-

tem geliştirdim. İşte tavuk yersen kolların

kaslanacak, nohut yersen kilon artacak

şeklinde şeyler söylemeye başladım. Ve

inanır mısınız bu o kadar işe yaradı ki İdris

Ali bugüne kadar yemediği her şeyi yiyen

bir çocuk oldu. İdris Ali çok duygusal ve

hissiyatlı bir çocuk. Ali ve bana o kadar çok

benziyor ki tabii ki kardeşini sevip sarma-

layan bir ağabeyi oldu şimdi. Evde küçük

bir bebek olması hayatını elbette değiştirdi

ama biz anne ve babası olarak onun bunu

güzel atlatabilmesi için çabalayacağız.

Baba buradaki rolünü biliyor. Zaten artık

babayla ayrı vakit geçirebiliyor, benle de

aynı şekilde... Kısacası bizim için ne kadar

kıymetli olduğunu biliyor.

Hamilelik süresi

boyunca nasıl

beslendiniz?

İdris Ali’ye hamileyken pilav, ekmek,

peynir ve makarna yiyordum. Hatırlı-

yorum, ben o zaman 20 kilo almış-

tım. Ama ikinci hamileliğimde daha

çok protein ve sebze ağırlıklı beslen-

dim. Hamileyim şu kadar yemeliyim

diye kendimi zorlamadım. Vücut

zaten alması gerekeni alıyor. İkinci

hamileliğimde canım daha çok et is-

tedi. Hatta hayatımda hiç yemediğim

şeyleri yedim diyebilirim. Her gün üç

öğün yemeğimi yiyordum ve kilom

9-10 arasında gidip geliyordu. Gün-

de bir tane çikolata hakkım vardı.

Onu da aman bitter olsun filan diye

kendimi kasmıyordum. Canım inanıl-

maz derecede Türk kahvesi çekmişti,

ama kendimi tutuyordum. İkinci ha-

mileliğim bu anlamda gerçekten çok

garip geçti diyebilirim.

“Biz Ali ile şöyle

bakıyoruz:

Emanetçi

dükkanının nöbetçileri

gibiyiz. Onlara vermemiz

gereken en önemli duygu

sevgi ve vicdan…”

7(/(9ï=<21

YAŞAM

46

NG

MART-NİSAN 2016