NG Dergi - Sayı 62
60 YAŞAM/ ÜNLÜ öğretti. Hayatımda aldığım en önemli karardı ve tam da Ankara’dan İstanbul’a program yapmak için gitmeyi düşleyen bir gazeteci gibi Londra da Bloomberg Türkiye kurulduğunda beni temsilci yaptılar. İki ay sonra dediler ki çok komik ve tatlı anlatıyorsun sen burada sunuculuk yap, ben de öyle Türkiye’ye döndüm ve tam da hayal ettiğim gibi büyük anonslarla beni getirdiler buraya 2010 yılında İstanbul’a havalı bir giriş yaptım. Bu riski alarak, bu tecrübeyi yaşamam gerekiyormuş tam da arzu ettiğim gibi İstanbul’a gelebilmem için. Planlayarak kolay risk alabilen biriyim, bu önemli kararlar benim için hayatımı değiştiren noktalardı. Bir başka önemli kararımda da 2018 yılında ekonomi anlatmaktan çok sıkılıp, Talk Show yapacağım ben akşam saatlerinde, dediğim karardı. Verdiğim hiçbir karardan pişman değilim, doğru adımlar attığımı düşünüyorum. Geldiğim halimden çok mutluyum. İşimi zevkle yapıyorum. Bulunduğum kanalımı seviyorum, seyircilere kadınlara daha çok seslenebiliyorum dolayısıyla da kararlarımdan çok memnunum. Seyirciyle güçlü bir bağ kurmak için hangi stratejileri kullanıyorsunuz? Seyirciyle aramda hiçbir mesafe yok. Programda kameraya baktığımda, seyircinin gözünün içine, gönlünün içine bakmak istiyorum. Ben insanları seven biriyim. Seyirciye karşı sorumluluğumuz var. Onların ruhlarına işleyebilmek, hayatlarında yollarını seçerken bazen onlara ilham olabilmek. Hiçbir stratejim yok ama ne yaptığımı sorarsanız dersime iyi çalışırım, konuma iyi çalışırım. Bunu hem seyirciye saygı, hem konuğuma saygı olarak görürüm. En iyi şekilde ağırlamak isterim. İşimi kalpten severek yapıyorum. Televizyon programcılığında en keyif aldığınız yönler neler? Bu meslek size ne gibi fırsatlar sundu? En keyif aldığım yönlerin başında tanınmak geliyor. Kim ben tanınmaktan hiç hoşlanmıyorum, derse yalan söylüyordur. Çünkü bizim gibi işleri yapanlar, televizyonda ekran önünde, seyirci önünde olanlar görünme isteğiyle doludur. Birilerinin kendini görmesi, alkışlaması isteğiyle doludur. Dolayısıyla benim için mesleğimin sunduğu en büyük fırsat görünmek. Yolda yürürken insanların sevgisiyle karşılaşmak. Bir garsonun, hostesin, bir mağazada satış elemanının sevgisiyle karşılaşmak beni çok etkiliyor, aşırı mutlu oluyorum. Çok yönlü olmak gibi artıları var bu işin. Meslek hayatınızda kariyerinizde bir yüzleşme yaşadınız mı? Ekonomi ve medya dünyasındaki deneyimleriniz ile gençlere tavsiyeleriniz neler olurdu? Her gün bir yüzleşme yaşıyorsunuz bu meslekte. Çünkü insanız hata yapıyoruz ya da insanız bazen içinde bulunduğumuz durumdan dolayı çok üzülüyoruz, çok acı çekiyoruz. Tarafsızlığımızı koruyamadığımız öfkelendiğimiz zamanlar oluyor. Onun için ben kendi adıma her gün yüzleşiyorum. Burada nerede durmam gerekiyor, nasıl bakmam gerekiyor, burada nasıl bir tepki koymam gerekiyor gibi her sabah uyandığımda kendime yeniden yeniden sorular soruyorum. Aslında zor bir iş, ip üstünde yürümek gibi. Çünkü insansınız, insanlığı elden bırakmadan kurumsal ve haberci gazeteci, televizyoncu kimliğinizle saygınlığınızı inşaa etmek, sonra da korumak ile mükellefsiniz. Dolayısıyla bu yüzleşmeler benim açımdan her gün yaşanıyor. Hem gençlere, hem genç kadınlara şunu söyleyebilirim, itibarınız her şeyin önünde olsun, inşaa ettiğiniz şey marka çantalarla dolu bir gardırop olmasın, inşaa ettiğiniz şey kendi saygınlığınız, kariyer yolculuğunuz ve itibarınız olsun. Sadece iş hayatında değil, evin içinde ailenize karşı tavrınızda da bu geçerli. Size davranılmasını istediğiniz
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NzI1MDQ=