NG Dergi - Sayı 62

47 “Bütün kitapları okumak istiyorum, her şeyi öğrenmek istiyorum, bütün öğrendiklerimi anlatmak istiyorum” diyen Serda Büyükkoyuncu ile yaşam öyküsünden iş girişimlerine, yeni yerleri keşfetme tutkusunda büyük bir titizle organize ettikleri seyahat programlarına ve yazar kimliğine kadar her şeyi konuştuk. yazı BİNNUR MUSAOĞLU Almanya’da bilgisayar Mühendisliği, Türkiye’de Ekonometri, Belçika’da Pedagojik formasyon, İngiltere’de Ekonomi üzerine yüksek lisans… Eğitim hayatı bile adeta seyahat programı gibi olan Serda Büyükkoyuncu, eğitim sürecini “Galiba her şey çok planlı olmaktan ya da planlama hatası yapmaktan kaynaklanıyor. Biraz da İkizler burcunun maymun iştahlılığı olsa gerek.” diye esprili bir dille anlatıyor. Çok genç yaşlarda teknoloji konusunda önemli büyük şirketlerde yöneticilik yapmaya başlayınca, kendisi için heyecanı tükenen bir meslek olduğunu, “Aslında çok sosyal birisinin, belki de asosyal olmayı gerektiren bilgisayar programlama gibi bir dünyanın içerisinde ömrünü tüketmesi düşünülemezdi elbette. O sebeple dönemin en popüler mesleklerinden biri kabul edilen ekonomi konusunda eğitim cezbedici geldi. Bu kez de yine genç yaşta önemli bir gazetenin yöneticiliği heyecanımı azaltan bir üst kademe oldu. Daha sonra yaklaşık 30 sene önce hala ülkemizin en iyi anaokullarından olan Eurosun Anaokulları’mın ilkini açtım.” diye ekliyor. Çocukluğundan beri yeni yerler görme tutkusu, eski arkadaşı ve dostu Saffet Emre Tonguç ile yepyeni hayalleri hayata geçirmesini sağlamış. Şimdilerde Saffet Emre Tonguç ile kurdukları Bestmen Productions’da başkalarının yeni yerler keşfetmesine kılavuzluk ederek onların hayallerini gerçeğe dönüştürüyorlar. Bir röportajınızda “Çocukken uçağa bindiğimde hep kaçırılsak ve hiç bilmediğim bir yere insek…” diye düşündüğünüzü söylemişsiniz. Nasıl bir çocukluk geçirdiniz? Samsun’da büyüdüm, babam Samsun Milli Eğitim Teftiş Kurulu Başkanı olduğu dönemde, satın aldığı bir atlası bana verdiğinde beş yaşındaydım. Atlasın sayfaları arasında önce Samsun’u buldu gösterdi. Kocamandı. Sonra Karadeniz Bölgesi’ne geçtiğimizde Samsun küçüldü, Türkiye sayfasını açtığımızda Samsun minicik bir parça olarak görünüyordu artık. Sonra Avrupa’yı açtı, Samsun görünmez oldu, Türkiye minicik kaldı. Dünya sayfasına geldiğimizde artık Türkiye Samsun kadar bile değildi. Bu kadar küçülmüş bir şehirde yaşamak istemediğimi daha büyük bir yerde doğmak istediğimi söyleyip ağladığımı bugün gibi hatırlıyorum. Yeniden doğmak istediğim yeri ise dünya haritasında rastgele parmağımı bastırarak seçtim. Amerika kıtasında, Amerika Birleşik Devletleri’nin Florida’sı idi bulduğum yeni adresim. Babam yeniden doğamayacağımı ama dilersem dünyayı gezebileceğimi söyleyerek yolumu belirlemiş, önümü açmıştı belki farkında olmadan. O günden sonra harçlıklarımı biriktirip anlamadığım dillerde kitaplar satın alıp, BİRMODERN SEYYAH SERDA BÜYÜKKOYUNCU

RkJQdWJsaXNoZXIy NzI1MDQ=