NG Dergi - Sayı 61

31 Sosyal konularda gösterdiği duyarlılık ve hassasiyet ile çalışmalarını yürüten, güzel, güler yüzlü, üretken biri Pervin Ersoy. Projehane ve Rotahane firmaları ile tüm Türkiye’de dikkat çeken projelere imzasını atan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un eşi Pervin Ersoy, iç turizmde farkındalık yaratmak için hayata geçirdikleri Rotahane’den heyecanla bahsediyor. Şimdilerde ise “Atma” adı altında başlamış olan projesi ile ses getirmeye devam ediyor. Uzun yıllardır aktif olarak iş hayatındasınız. Çalışma hayatına nasıl başladınız? Bize biraz yaptığınız işlerinizden bahseder misiniz? Evet, uzun yıllardır hatta üniversite yıllarımdan beri çalışıyorum. İlk iş hayatım televizyonculuk sektöründe başladı. Yaklaşık 10 yıl televizyonda, kamera önünde ve kamera arkasında çok güzel projelerde yer aldım. Daha sonrasında kendime ait bir restoranım vardı Bebek’te, restoranımı işlettim ve turizm sektöründe çalışmaya devam ettim. Hâlen hem turizm sektöründe hem de Sevgili Bilge Kuru ile kurmuş olduğumuz Projehane’de birçok etkinliğe imza atıyoruz. Sizi başından beri çok heyecanlandıran Rotahane’yi hayata geçirmeye nasıl karar verdiniz? Neler yapıyorsunuz? Rotahane, iç turizmde bir farkındalık projesi, Türkiye’de Türklerin daha çok gezmesi için özellikle ülkesinin tüm şehirlerini daha çok gezmesi için yarattığımız ve kitlelere ulaşmasını hedeflediğimiz bir proje. İstiyoruz ki Türkiye daha çok gezilsin, daha çok görülsün özellikle kendi insanımız tarafından… Bu sebeple biz önden geziyoruz, tüm şehirlerimizi ve elimizden geldiğince Rotahane’nin sosyal medya hesaplarından sizler için yayınlıyoruz çok güzel fotoğraflarımızı, videolarımızı, orada yaptığımız tüm çekimleri ve şehri tanıtan tüm detayları paylaşıyoruz. Ayrıca Youtube kanalımızdan yayınlıyoruz ve Tiktok’ta da varız artık. Bugüne kadar 65 şehir gezdik, hepsini de çok büyük bir keyifle ve çok büyük bir coşkuyla gezdik, dolaştık sizlere tanıtmaya çalıştık. Devam ediyoruz 81 şehre tamamlayacağız son olarak da Ankara’da projemizi sonlandıracağız. Bu hem bana hem de sevgili ortağım Bilge Kuru’ya çok büyük bir gurur kaynağı olacak. Böyle bir projeyi tamamlamak Türkiye’nin 81 ilini gezmiş olmak, sizlere tanıtmış olmak ve bu kadar güzel bir projede yer almak, tabii ki tüm ekibimizle birlikte, sonuçta biz bir ekibiz. Bizimle ilk günden beri bu işe çok büyük çaba sarf eden dostlarımız var, onlarla birlikte çok gururlanacağız ve en önemlisi de projeyi Anıtkabir’de sonlandıracak olmamız. Her şehri oranın tanınmış simaları ile geziyorsunuz. Bu fikir nasıl doğdu? Nasıl geri dönüşler alıyorsunuz? Her şehri ünlüsüyle geziyoruz konsepti; baktığınız zaman her şehrin gerçekten ünlü bir ismi var. Yani Diyarbakır’ın da, Şanlıurfa’nın da, İzmir’in de, Sivas’ın da hepsinin kendine ait çok özel isimler yetiştirdiğini biliyoruz. Ve biz sanatçılarımızı da o şehirlerde yetişmiş, o şehirlerde çocukluğunu geçirmiş daha sonrasında İstanbul’a gelmiş veya Ankara’ya gitmiş, büyük şehirlere gelmiş sanatçı dostlarımızın da küçüklüğünden itibaren büyüdüğü yetiştiği topraklara, şehrine tekrardan bir hatırlatma yapmak ve o şehre onu geri götürmek istedik, biraz da onların hem sosyal medyasından hem de etkileşiminden faydalanmak istedik ki ünlü isimlerin de Türkiye’yi gezen bu projeye destekleri olsun. Bu geziler sırasında çok etkilendiğiniz, sizin için unutulmaz olan şehirler var mı? Her gittiğimiz şehir bizim için çok çok kıymetli. Ama özellikle ben her zaman söylüyorum Diyarbakır’ın bende çok önemli bir yeri var. Çünkü terör döneminden bu yana Diyarbakır çok ihmal edilmiş bir şehirdi ama artık gezilmesi görülmesi gereken çok güzel ziyaret edilecek bir şehrimiz. Bir Zerzevan Kalesi’ni, bir Mithras Tapınağı’nı herkesin görmesini çok istiyoruz. Şanlıurfa keza çok önemli bir şehirdir; bir Göbeklitepe ile zaten dünyada imzasını attı. Bunun dışında ben Kastamonu’yu çok beğenmiştim; Kastamonu da kanyonlarıyla ve gerçekten Valla Kanyonu ile Horma Kanyonu ile çok çok özel ve önemli bir şehrimiz. Biraz da Projehane’den bahsedelim mi? Bu çatı altında neler yapıyorsunuz? Yakın zamanda yeni çalışmalarınız olacak mı? Projehane aslında bizim lokomotifimiz yani en başta Projehane çatısı altında tüm projeler tamamlanıyor ve ondan sonra da hayata geçiriliyor. Ama bununla beraber Projehane; lansman, event, organizasyon gibi işleri de firmaların markalarının tanıtımı gibi işleri de üstleniyor. Ve son dönemlerde de çok iyi markalarla iş birliği içerisinde bulunuyoruz. Ülkemizin sokaklarını tertemiz yapmak için “Atma!” hareketini başlatan ATMA Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanı olarak neler söylemek istersiniz? Bu yeni projenizin tüm Türkiye’ de farkındalık yaratması için nasıl çalışmalar yapmayı planlıyorsunuz? ‘ATMA PROJESİ’ özellikle sokakların temizliğiyle tüm Türkiye’de tüm Rotahane, iç turizmde farkındalık yaratmayı hedefleyen bir proje. Çıkış noktası ise Türkiye’nin tüm şehirleri ile ilgili paylaşımlar yaparak bu şehirlere ilgiyi taze tutmak.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzI1MDQ=