NG Dergi - Sayı 59

37 olur. Hüseyin Yüce, hayatını çiftçilik ve hayvancılıkla sürdürür. Ancak zamanla resme olan tutkusu, gördüğü ilgi ve talep üzerine çiftçilik işini bırakarak zamanını Güveçci köyünde bulunan mütevazı evinde resim yapmaya ayırır. Doğaya duyduğu sevgiyi, renklere olan tutkusunu ve yaşama olan coşkusunu sıcak renklerle ve özenli bir resim tekniğiyle ifade eder. Özellikle ince dallı kıvrak ağaçları ve pembe-mor gökyüzüyle geleneksel kalıpları kırarak köy ve orman manzaralarını lirik bir tarzda resmeder. NAIF RESIMLERI VE SANAT ANLAYIŞI Hüseyin Yüce, köyünden ayrılmayı hiç düşünmez. Köy hayatını korumak ve köyünün güzel doğasıyla bağını sürdürmek isteyen ressam, “Köyümden bir gün bile ayrı kalmayı düşünmedim. Köy hayatımı muhafaza etmek istedim, bahçemden evimden ayrı kalamam. Şehirde de evim var ama benim adresim, benim sanatımın kaynağı burası. Buradaki ağaçların kıvrımları bu renkler başka yerde yok” diyerek doğadan ilham aldığını ifade eder. Yaptığı çalışmalarda genellikle kendi tarzını, içinden geldiği gibi doğayı resmeder. Kimi zaman “naif ressam” olarak tanımlanırken, köyünü ve doğayı resimlemesi nedeniyle “halk ressamı” olarak da kabul edilir. Naif resimde mekân, gerçekliğin ötesinde abartı, deformasyon ve hayal gücüyle şekillenir. Sanatçı, doğayı olduğu gibi çizme kaygısından uzak, hissettiği ve hayal ettiği gibi çizme eğilimindedir. Bu nedenle mekân kurgusu hayali ve imgeseldir. Mekân, konu kurgusuyla iç içedir ve genellikle doğaya yöneliktir. Ancak bu doğa, gerçeküstü bir şekilde yorumlanır. Hüseyin Yüce, mütevazı köy hayatını, doğayı, köy evlerini, ağaçları ele alışıyla köylü temasına yeni bir bakış açısı getirmiştir. Yöresel, toplumsal gerçekçi ve lirik yaklaşımla manzara resmini naif bir duyarlılıkla işleyerek, bu konuya yeni bir perspektif kazandırmıştır. Hüseyin Yüce’nin manzara resimleri naif resimde bir sembol haline gelmiştir. Onun eserlerinde en önemli unsurlardan biri, yaşama sevinci ve doğa sevgisini samimi bir anlatımla birleştirerek farklı bir ifade tarzı yaratmasıdır. Kompozisyonlarda doğanın görünümü gerçeklikten tamamen uzaklaşmamıştır, ancak naif bir bakış açısıyla ele alınarak mistik bir atmosfer ve masalsı öğeler eklenmiştir. Yeşilin, pembe ve morun uyumuyla huzur veren bir atmosfer oluşturulmuştur. İnsan figürünün yer almadığı pembe-mor vadilere doğru uzanan arka planda derinlik hissi yaratılmıştır. Bu eserler sıradan bir peyzajdan çıkarak fantastik bir düşsel dünyaya dönüşmüştür. DÜNYAYA İLHAM OLMAK Naif ressam Hüseyin Yüce, köy öğretmeni Ali Bey’in teşvikiyle 1965 yılında Kütahya Güzel Sanatlar Galerisi’nde ilk kişisel sergisini düzenler. İkinci kişisel sergisini ise 1968’de Ankara Güzel Sanatlar Galerisi’nde açar. Yurt içinde 30’a yakın kişisel sergiye ve birçok karma sergiye katılan Yüce, Ankara başta olmak üzere farklı galerilerde sergilerini açar. 1970’li yıllardan sonra özel galerilerde düzenlenen kişisel sergileri sayesinde tanınırlığı artar ve sanat koleksiyonerlerinin ilgisini çeker. Hüseyin Yüce’nin eserleri Ankara Devlet Resim Heykel Müzesi Koleksiyonu’nda da yer almaktadır. Çeşitli devlet sergilerine katılan ve Devlet Resim Heykel Yarışması’nda iki kez başarı ödülü ve DYO resim yarışmasında mansiyon ödülü kazanan Hüseyin Yüce, 1997 yılında İstanbul TÜYAP tarafından dağıtılan 10 başarı ödülünden birine layık görüldü. Yurt dışında Fransa, Macaristan, Çekoslovakya, Hindistan, Monako, Romanya, Mısır, Finlandiya ve İngiltere’de sergiler düzenleyen Yüce, özel koleksiyonlara girdi. Uluslararası alanda başarılı bir şekilde adını duyurdu ve Türkiye’yi naif resim alanında başarılı bir şekilde temsil etti. 2015 yılında hayata veda eden ünlü ressam Hüseyin Yüce’nin son çalışması, Hacettepe Üniversitesi için, ağaçları kendine özgü renkleriyle bezeli bir kompozisyon oluşturarak yaptığı büyük boyuttaki tablosudur. Hem sanata hem de sanatçıya verdiği değerle de tanınan NG Kurucu Başkanı Nafi Güral, Hüseyin Yüce hayattayken çok sayıda resmini satın alarak, özel bir koleksiyon oluşturdu. Şimdi Gülsüm Güral Müzesi, Hüseyin Yüce Resim Koleksiyonu’nu tüm sanatseverler ve araştırmacılar ile buluşturan özel bir adres… Naif ressam Hüseyin Yüce’nin sanat yolculuğundan izler taşıyan resim serüveninin en güzide parçalarını görmek isteyenler mutlaka Gülsüm Güral Müzesi’ni ziyaret etmeli…

RkJQdWJsaXNoZXIy NzI1MDQ=