NG Dergi - Sayı 54

Uzak Doğu kültürüne yakın olduğunuzu biliyoruz. Bir tasarımcı olarak beslenme kaynaklarınızdan bahsedebilir misiniz? Hayatımın bir dönemini Hong Kong’da geçirmenin getirdiği bir Uzakdoğu hassasiyetim olduğu doğru. Uzakdoğu kültürünü, bilgisini ve sempatisini tasarımlarıma taşımayı seviyorum. İstanbul zaten tüm kültürlerin beşiği. Bu coğrafya bir Osmanlı pazarı olmuş, yani tüm dünya ülkelerinin ürünleri buradan geçmiş. Bu sebeple de İstanbul’da bir mekan tasarlarken tüm kültürlerden beslenmekte özgürüz. Şahsen ben, yaptığım mekan tasarımlarımda, lokasyona bağlı olarak bu aktarımsal kültür öğelerini bir arada kullanmayı çok seviyorum. Örneğin klasik sanat eserleriyle modern sanat işlerinin bir arada olmasından hoşlanıyorum. Çünkü bu birliktelik hayatın gerçeği. Zaten yaşayan ev eğer gerçek olmazsa, tiyatro dekoruna dönüşür ve içinde yaşayanlar da ona sahip çıkmazlar. Ama bütün aktarımlar ve gerçek hikâyeler o evin içinde varsa, kullanıcı da sahiplenir. Bunu sağlayabilmek de mimarın işi. Bu nedenle ben kullanıcıyı evin tüm yapım aşamalarında devrede tutuyorum. Yani emek verilmeyen yerde değer doğmuyor. NG Kütahya Seramik markasını projelerinizde kullanıyorsunuz. Bu marka hakkında görüşleriniz nedir? Yerli tasarım ve üretimin özellikle pandemi döneminde ne kadar önemli olduğu ve desteklenmesi gerektiği, algılarımızı değiştirdi. Üretirsek güçlüyüz, zenginiz ve donanımlıyız… Bağımlı olmak yerine kendimizi geliştirmek, ortak dilimizi tasarımımıza ve emeğimize yansıtmak, hem kişisel hem ülkemiz adına olumlu ivmeler yaratır. Aile şirketlerini bu yönden inovatif, heyecanlı ve yeniliklere açık ama maceraya da temkinli bulmuşumdur hep. O yüzden de çizgi ve kalitede devamlılık en önemli hedef oluyor, aynı NG Kütahya Seramik’te olduğu gibi… Yıllar içerisinde üretimlerini izlerken en çok dikkatimi çekenler, büyük ebatlı özel koleksiyonlara geçmeleri, mermer ve doğal dokuları çok gerçekçi ve sürdürülebilir bir yaklaşımla aktarabilmeleri olmuştur. Detay ve türeyebilme olasılıklarının da iyi çözülmüş olması bu gibi serilerin devam etmesine ve çizginin iyice yükselmesine el verdi. Aynen yeni koleksiyonlarındaki Amazonit, Nox, Novella ve diğer beğendiklerim gibi. ‘Bir tasarımcı olarak beni en fazla heyecanlandıran malzeme, kumaş’ diyor tasarımcı. Hakan Helvacıoğlu imzalı kumaşlar ve halılar tasarım çizgisinin en önemli tamamlayıcıları.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzI1MDQ=