NG Dergi - Sayı 51
OCAK-ŞUBAT-MART 2020 / 63 aynılarını uygulamalarını doğru bulmuyorum ama tarihi bilgileri bugüne taşıyabileceklerini düşünüyorum. Örneğin tekstilde çok güzel şeyler yapılabilir. Bu konuda İpek kitabımın önemli bir katkısı olduğunu düşünüyorum. İlk defa İpek kitabı çıktığında ben de çok şaşırdım, çalışmanın başlangıcında bu kadar zengin kumaş deseninin olabileceğini tahmin etmemiştim doğrusu. İznik ve Kütahya seramikleri için de aynı şeyi söyleyebilirim. Özellikle İznik kitabınız uzun yıllar çok konuşuldu… Evet, İznik kitabı müthiş bir etki yarattı. Aslında dünyada ilk defa İznik konulu yayın yapmadık. Dünyanın her yerindeki İznik yayınlarını inceledik, çok büyük bir araştırmaya imza atmış olduk. Türkiye’deki araştırmacıların çoğu dünyadaki İznik örneklerini ilk kez bu kitapta gördü. Hatta şunu söyleyebilirim: İznik koleksiyonu yapanların sayısı bile bu kitapla birlikte arttı. Sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da müzayede firmaları İznik toplamaya başladılar. Aynı şey İpek kitabı ile de oldu. Bu kez Avrupa, Türk ipekli dokumalarını toplamaya başladılar. Böylesine çalışkan ve üretken bir araştırmacı için uçsuz bucaksız projeler zinciri olmalı önünde, neler var sırada? Bir gün rahmetlik Halil İnalcık 80 yaşındayken onu ziyarete gitmiştim. O yıllarda ben 60 yaşındaydım. O gün bana sürekli projelerinden bahsetmişti. Sonra eve döndüğümde büyük bir acı hissettim içimde. Anlattığı projeleri hayata geçirmek için en az 20 yıla ihtiyacı vardı ve hocamın o kadar ömrü kalmamıştı. O gün kendi kendime söz verdim, onun kadar yaş aldığımda yapamayacağım kadar proje düşünmemeliyim diye. Görüyorum ki siz gününüzün her anını çalışarak geçiriyorsunuz, bu enerjiyi de oradan alıyorsunuz. Üzerinde çalıştığınız kitap ya da kitaplar neler? Daha önce Hürrem Sultan Vakfiyesi’ni yayınlamıştım. Şimdi Ayasofya’da yaptırdığı hamamın tarihini çalışıyorum. Birden fazla kitabı aynı anda çalışırım ben. Hem hamamı çalışıyorum hem de Hürrem Sultan biyografisini. Bunların arasında Türklerde su kültürü üzerine araştırmalar da yapıyorum eşzamanlı olarak. Bu araştırmayı da iki farklı açıdan değerlendiriyorum: Hem yabancı gözüyle Türkler’de temizlik ve hamam hem de Türkler’in gözüyle temizlik ve hamamı çalışıyorum. Yine Levni’nin minyatürleri, Buhari’nin hayatı ve minyatürlerinden oluşan çalışmalarımı da sürdürüyorum. Asıl büyük çalışmam ise Denizcilik tarihi üzerine. Bu inanılmaz bir çalışma metodu olmalı, yani her biri bir başka konunun açılımını içeriyor öyle değil mi? Evet, çalışmaların hepsi birbirini tetikliyor. Mesela kumaş çalışırken aynı anda kaftan araştırmaları yapıyorum. Ben okurken beş ayrı konuya değinen bir araştırma içerisine girebiliyorum. Okurken ilginç bilgileri yazıp dosyalıyorum. Tasnif edilmiş araştırma klasörleri hazırlıyorum. Sonra bu bilgiler bir araya geliyor. Klasörler büyüyünce ‘artık doğuma hazırlar’ diyorum. Doğuma hazır olanlar arasında bir de Kütahya kıyafetleri kitabınız vardı öyle değil mi? Evet, çok büyük bir heyecanla hazırladığım bir çalışmadır o. Henüz bir sponsor bulamadığım için bastıramadım. Kütahya’nın dünyaya tanıtılmasını sağlayacak çok özel bir araştırma oldu. Özellikle kıyafet konusunda Kütahya bölgesini seçtim çünkü Anadolu’da pek çok bölgede giyim kültürü konusunda büyük yozlaşma yaşanmış. Oysa bu konuda geleneklerine en fazla sahip çıkan merkezlerden biri Kütahya. Bu bölgede yaşayan köklü aileler hala kıyafetlerini büyük bir özenle saklıyorlar ve giyiniyorlar. Umarım yakın zamanda bu kitabı da Anadolu’daki diğer merkezlere örnek oluşturacak bir yayına dönüştürürüz.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NzI1MDQ=