NG Dergi - Sayı 51

56 / OCAK-ŞUBAT-MART 2020 obezite ile alakalı bir fenomen var ki hastalarının yüzde 70’i obez. Şişmanladıkça sorun oluyor. Karaciğer yağlanmasıyla başlıyor. Tedavisi de yok. Yüzde 25’i bunların hepatite, 25’in yüzde 10’u da siroza ve kansere yol açıyor. 1980’de keşfedilen, tanımlanan bu hastalık hakkında fazla araştırma yoktu. Sadece biyopsiyle tanı koyulabiliyor bunun için alkolün hiç alınmamış olması gerekiyordu. Avrupa ve Amerika’da ciddi araştırması yok iken bizim Kocaeli’de haftada 10 hastanın geldiği bir kliniğimiz vardı. Genetik, gastroenteroloji, pataloji bölümünden hocalarım ile konuştum, onlarla beraber araştırma yaptım. Bana hiçbir zaman sen daha öğrencisin ne bilirsin demediler. Kocaeli’nde yaptığım araştırma ile dördüncü sınıfta öğrenci iken Harvard Tıp Fakültesi’nden davet aldım Joslin Diyabet Merkezi’nden. 120 yıllık Joslin Diyabet Merkezi, insülinin ilk kez denendiği efsanevi bir merkez. Her yaz altı kişi kabul ediliyor ve genelde ilk şart Amerikan olmak. Amerika’nın kendi Yale, Harvard gibi tıp fakültelerinin de öğrencilerini sokmaya çalıştığı bir program. Aziz Sancar’ın da referansıyla Harvard beni burslu olarak davet etti. Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil ile tanışmanız nasıl oldu? Boston’a gidince, 2.5 ay obezitede işler nasıl bozuluyor, metabolizmada ne tarz sorunlara yol açıyor gibi konularda temel bilim laboratuvarında çalışırken, daha önce bilinmeyen bir proteinin geri bildirimini gösterdim. Çalışmam dergide yayınlandı. Ardından Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil ile görüştük. Çok değerli bir hocamızdır. Kendisini tanıyordum ama kolay ulaşabildiğim bir hoca değildi. Yaz stajına red almıştım başvurduğumda, yeri yoktu. Görüşmemizde çalışmalarını o kadar güzel anlatıyor ki metabolizmanın yağ dokusu temelli kısmını çalışmak istedim. Çok farklı bir açıdan bakıyor, yağ dokusundan çıkan moleküllerin yaptığı hasarları, hücre içinde olan stresin hastalık düzeyinde yaptığı etkileri ve laboratuvar çalışmalarını gözleri parlayarak anlatıyordu. O laboratuvarda, bu molekül üzerinde, çalışmak istiyorum diye kafama koydum. Döndükten sonra mezun oldum. Araştırma yapmaya devam ettim. Türkiye ile bağınız nasıl devam ediyor? Tıp fakültemizde okulumuzun ilk öğrenci kongresini düzenledim. Öğrenci olarak sizden beklenti fazla değil. Ortaya koyduğunuz her şey bire 1000, hatta bire 1 milyon veriyor. Kocaeli’de araştırmalarıma devam eder uzmanlığa girer sonra Amerika’ya giderim diye düşünüyordum. Ancak mezun olmadan Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’e başvurdum, doktora sonrası araştırmacı olarak, medical doctor derecesiyle yaş ortalaması 33 iken, Hotamışlıgil’in bana güvenmesiyle 23 yaşında Harvard’ta gittim, o zaman Harvard’ın en genciydim. YAŞAM/ SAĞLIK