NG Dergi - Sayı 51
OCAK-ŞUBAT-MART 2020 / 55 rağmen, sözelde Türkiye’de ilk 200’e girdim. Sayısaldaysa beklediğimin çok altında performans sergiledim. Sistemin tam ideal olmadığını gösteren bir şey. Üniversite ÖSS sınavında fen, matematik vardı. Biyoloji kısmında hep eksi net yapardım. Kaderin cilvesi şimdi Harvard Tıp Fakültesi’nde biolog oldum. Tıp fakültesini neden tercih ettiniz? Lisenin başında yaşadığım dramatik olay nedeniyle. Bazen burada üniversite öğrencilerine konferans verirken de söylüyorum “Size neler yapamayacağınızı söyleyen insanları dinlemeyin,” diye. Büyük bir karın ağrısıyla acile gitmiştim ve oradaki hekim karnını kasma deyip bana kızdı, semptomları kesip eve gönderdi. Pazartesi sabah komada apandisitim patlamış olarak Yalova’da hastaneye geri gittim. Malesef o gün anestezi uzmanı yoktu ve beni İstanbul’a sevk ettiler. Herkes başımda, bu çocuk yolda ölür, ambulansta ölür diye konuşuyor, nerede öleceğime karar veriyordu. Hayatta ilk defa kendimi sorguladım. Yeni mezun cerrah İlyas Şahin ki benim bütün başvurularımda başta yer alır, güler yüz ile bu ameliyatı yapacağını söylerken gözlerimin içine öyle baktı ki o güvenli bakış, o güler yüz bana inanılmaz huzur verdi. Çok sıkıntılı bir ameliyattı. Peritonit dediğimiz kan zehirlenmesi son dönemine gelmişti. Cerrah İlyas Şahin, ameliyat sonrası aynı güler yüzü ve enerjisiyle her gün yanıma gelir, her şeyin iyiye gideceğini hissettirirdi. O benim hayatımı değiştirdi. İki paradoksu görerek, hayatın sadece siyah beyaz olmadığını, pozitif düşünmenin güler yüzün ne kadar önemli olduğunu, insanların hayatına ne kadar dokunabileceğini yaşadığımda, benim de katkım bu olmalı diye düşündüm hayata dair. O yüzden lise hayatım boyunca tıp fakültesi hariç başka bir şey düşünmedim. Eğitim ve araştırmalarınızın Amerika’ya uzanma yolculuğu nasıl oldu? Üniversite sınavı sadece üç saate bağlı olduğundan küçük bir dünyanız var. Önyargılı olabiliyorsunuz. Ben o yanlışların hepsinden geçtim. Geriye dönüp baktığımdaysa Allah’ın bana güzel bir hayat, olaylar silsilesi nasip ettiğini fark ettim. Olayları doğru şekilde okumak, sakin olmak gerekiyor. Kocaeli Tıp Fakültesi’nin birinci yılında genetik dersinde DNA onarımı anlatıyordu. Bir hücre nasıl hasara uğruyor, yazılımımız DNA’mızın nasıl tamir mekanizması var? Tamir mekanizması bozulur ise kanser oluyor. Tabii o zamana kadar kanser kelimesini inanılmaz katastrofik, ütopik, korkunç bir kelime olarak duyuyorsunuz. Nasıl olduğunu öğrenince çok ilgimi çekti. Derste bunu kimlerin keşfettiğini deontolojisini dinlerken Aziz Sancar olduğunu fark ettim ki Türk olduğunu bilmiyordum. Bu konuyu daha fazla öğrenmek istiyorum dedim ve Aziz Sancar’a yaz stajı başvurusu yaptım. Genetik hocam da beni cesaretlendirdi. Aziz Sancar beni e-mail’den kabul etti ve yazın yanına North Carolina’ya gittim. O üç ayda insanlığa katkı sağlamamın bilim yaparak olması gerektiğini fark ettim. Hasta görmek çok kutsal ve keyifli ama bu etkiyi arttırmanın yolu adanmışlıkla laboratuvarda yapacağınız keşiflerle birbirine eklenerek büyüyor, milyarlara, insanlığa faydaya dönüşüyor. Daha sonra temel bilim araştırması yapmaya da karar verdim. İlginç kısmı DNA onarımı konusu ilgimi çekmemeye başladı. Kanser sonradan biraz canımı sıkan bir konu oldu. Bilimi çok sevdim ama kanseri sevmedim. Aziz Sansar buna o kadar olgun yaklaştı ki bana nasıl bir yol çizmem gerektiğini anlattı, meşale yaktı. Araştırmalarınıza nasıl devam ettiniz? Dönünce Kocaeli’de üniversitemde araştırma yapmaya başladım. Bu işin yaşı, ünvanı yok, doçent, profesör olmak zorunda değilsin. Gönüllülük, heves ve ilgi işi. Kişi bilgiye nasıl ulaşacağını öğrenir ise ulaşıyor. Bilinenin aksine kaç yaşında, hangi eğitimlerden geçtiğiniz değil, neye nasıl ulaşacağınızı, neyi nasıl yapmak istediğinizi bilmeniz önemli. Sonra eksik, fazla, erken, geç kavramları tamamen ters düz oldu. Benim için destructive dediğimiz yıkıcı ama çok güzel bir şey oldu. O şekilde hocalarımı zorladım. İkinci, üçüncü sınıfta derslerde metabolizmaya ilgim olduğunu fark ettim. Burada alkolik olmayan, karaciğer yağlanmasına bağlı gelişen hepatit ve şu an karaciğer naklinin dünyada en sık sebebi,
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NzI1MDQ=