NG Dergi - Sayı 51
OCAK-ŞUBAT-MART 2020 / 37 Dobralığınızı siyasiler seviyor mu? Yalan söyleyemem kimse kusura bakmasın. Seçim dönemlerinde çıkıyorlar TV’ye, yorumlar, anket sonuçları. Seçimler oluyor hepsi iki seksen yatıyor. Biri de çıkıp halktan özür dilemiyor. Bunlar ayıp şeyler. Ben öngörülerimde yanılırsam zaten bu işi yapmayı bırakırım. 1999 seçimlerinde SABAH’ta MHP ve DSP’nin yıldızının yükseleceğini ANAP ve DYP’nin kaybedeceğini yazdım. Aydın Doğan aradı “Senin yazdıklarına güvenirim, ANAP’ın bittiğini neye dayanarak söylüyorsun” dedi. “Efendim deniz bitti. Hatta sizin yakın dostunuz Oltan Sungurlu da Gümüşhane’den seçilemeyecek” dedim. Ve öyle oldu. Yine 2002 seçimlerinde Ak Parti’nin tek başına iktidara geleceğini yazdım. Dinç Bilgin aradı. “Çok iddialı bir yazı, emin misiniz?” dedi. Ben de “Yazdıklarım doğru çıkmazsa bu işe devam etmem” dedim. Etmem de... Artık 80 milyonluk güçlü bir Türkiye var Yavuz Abi, siyasette mahremiyet var mıdır? Eskiden bir hanım vardı ABD Kongresi’ne Türkiye ile ilgili rapor hazırlandı. Burada askerlerle, siyasi liderlerle, sermayedarlarla görüşürdü. Bu raporu Ankara’da cumhurbaşkanına ve askere verdiğini biliyorum. Ama hükümete vermezdi. Amerika içimizde diye boşuna denilmiyor. Ama zaten bu çok eskilere de gider. Gazi Mustafa Kemal TBMM’nin gizli oturumunda “Burada yaptığımız bazı görüşmelerin yurt dışına sızdığına dair elimde bilgiler var. Bunu yapmayalım” diyor. Yani her dönem içimizden bazıları dışarıyla işbirliği yapıyor. Bu konuda bir mesafe kat edilemedi mi? Birtakım devlet büyüklerimiz, askerler dahil, görev süreleri bitince Amerikan şirketlerine danışmanlık yapıyorlar. Neden? Bugün 80 milyonluk güçlü bir Türkiye var. Fakat şanlı ordumuz Barış Pınarı Harekatı’ndan başı önde dönse içimizde sevinecekler var. Demirel, Erbakan, Ecevit, Özal, Evren, Erdoğan... Liderler neden size ilk açıklamalarını yapıyorlar. 12 Eylül oldu, tüm siyasi liderler yasaklı. Herkes cüzzamlı gibi onlardan uzak duruyor. Ama hepsiyle hukukum var. Ve hepsiyle görüşüyordum. Görüşmemem konusunda yüksek merciler tarafından uyarıldım. Ama yine de görüştüm. Sonra yasaklar kalktı, kimi cumhurbaşkanı kimi başbakan oldu ve ilk açıklamaları için beni tercih ettiler. Sizi uyaran yüksek merciler kimlerdi? Kenan Evren bir gün dedi ki “Seni MİT’e müsteşar yapacağım.” Ben de “Ben MİT’in yolunu bilmem nereden çıktı bu” dedim. O da bana “Hakkında işlemler yapılmıyorsa şunu bil yazılarına ham istihbarat muamelesi yapıyoruz” dedi. Siz mütevazılığınızla tanınıyorsunuz ama haberciliğiniz son derece iddialı. Demirel Zincirbozan’a gönderileceğini benden öğrendi. Erbakan 28 Şubat’ın olacağını beden öğrendi. Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığına seçileceğini Türkiye benden öğrendi. Aziz Kocaoğlu ikinci defa İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterileceğini benden öğrendi. Bazı yazılarımı Özal gelip mecliste okurdu. Bazı yazılarımı CHP’liler meclis gündemine getirirdi. Her yazdığım bilgiyi iki kere teyit ederim. Bilgileri farklı kaynaklardan doğrulatırım. Mesleğimi kuralına uygun yapıyorum. O zaman da güvenilir bir kalem oluyorsunuz.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NzI1MDQ=