NG Dergi - Sayı 51

OCAK-ŞUBAT-MART 2020 / 33 sofistike ve en özel mülkleri arasında yer alıyor. Hayvan heykelleriyle çağdaş bir tasarımda planlanmış olan yapının havuz alanı ve her biri ayrı nitelikte hazırlanmış odaları en özel ailelere ev sahipliği yapıyor. Dar El Sadaka’yı daha özel kılan ise etrafında yer alan sanat parkı. Fransız artist Jean François Fourtou’nun eseri olan konak içindeki hayvan heykelleri gibi parkta da yaratıcılığın sınırlarını zorlayan eserler mevcut. Paris’teki Superior National School of Fine Arts mezunu olan sanatçı tek kelimeyle bir dahi. Parkta yer alan eserler teknik bilgiyle yaratıcılığın, sanatla mimarinin eşsiz birer buluşması. Ters dönmüş bir ev bunlardan ilki. Jean François Fourtou büyükannesinin Charente’de yer alan kır evini bizzat getirerek bu esere başlamış. İçinde sanatçının çocukluğuna dair birçok anının yer aldığı ev, bu anlamda da çok özel bir eser. Çatısı zeminde duran, birebir ev boyutunda yapılmış bu eserin içini gezdiğinizde yer kaplamalarının, banyodaki küvetin, antika bir yatağın ve eve dair olabilecek birçok detay başınızın üstünde yer alıyor. Tek kelimeyle baş döndürücü! Bir diğer ilgi çekici durak ise ‘Devin Evi’. Sanatçı bu eserde de yine büyükannesinin evinden esinlenmiş. İnsan vücudunun birkaç katı büyüklüğünde tasarlanmış olan bir tuvalet, salon, yatak odası ve bahçenin yer aldığı bu evde tüm eşyalar onlarca katı büyüklüğünde. Beş-altı kişinin rahatlıkla sığabileceği bir yatak, en az iki kişinin yardımıyla üzerine çıkabileceğiniz sandalyeler, boyunuz kadar bir soba, zorlukla çekmecelerini açabileceğiniz bir gardırop bu sanat eseri niteliğindeki evin detaylarından sadece birkaçı. Bir anlamda çocukluğunuzdaki o ufak halinize dönüş gibi. Mekanı günlük olarak ziyaret edebilmeniz dışında aynı evde öğle ve akşam yemeği deneyimi yaşamanız da mümkün. Çıkışta ise dev karıncaların istila ettiği köy evini ve kafaları bal kabağından yapılma çocukların çalıştığı tarlayı kesinlikle görmelisiniz. Her bir heykel milyonlarca alkışı hak eder nitelikte. Dar El Sadaka’ya gelmenin en keyifli yolu ise buraya turlar düzenleyen Insiders’ın sunduğu nostaljik motorsikletler. Sidecar adını verdikleri üç kişilik sepetli motorsikletler eşliğinde Marakeş’ten yolculuk yapmak tam anlamıyla eşsiz bir deneyim. Eski tip kaskları ve motorcu gözlüklerini takmak adeta zamanda yolculuk gibi. Motorsikletleri kullanan pilotlardan çevreye dair bilgiler alabileceğiniz bu kısa yolculuktaki fotoğraf molanız ise dev palmiye tarlaları. Marakeş’in Beverlly Hills’i diyebileceğimiz bu bölgeden nostaljik araçlarla geçmek tezzatlıkların en güzel uyumu olsa gerek. Kısacası Marakeş yerel kültür kodlarını koruyarak ve tattırarak halen lüksün ve tasarımın keyfini ziyaretçilerine sunabiliyor. Çöl rüzgarlarının sürüklediği bu muhteşem şehir gazetecilerin, mimarların, sanatçıların ve gezginlerin uğrak adresi olmaya devam ediyor. Majorel mavisinin isim babası Jacques Majorelle’in geçmişte resim atölyesi olan bahçe ve bina günümüzde her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapıyor. Insiders Side Car Experience isimli nostaljik motorsiklet deneyimini kendiniz kullanarak veya sürücü kiralayarak gerçekleştirmeniz mümkün.