NG Dergi - Sayı 50

66 / EKİM-KASIM-ARALIK 2019 bir Türk olarak orada gerçekten başarmak istiyordum. Türkiye’ye dönmek istedim. “Ben ülkeme geri döneceğim, zaten ülkemi çok seviyorum dedim”, eşim de burada işimi kurmam için beni cesaretlendirdi. Bu işin mimarı benim eşim oldu aslında. Onun bana, benim olan inancım ile markamı hayata geçirdim. Markanıza ‘Zeynep Kartal’ ismini verdiniz ama soyadınız Özçelik. Bu karara nasıl vardınız? Asıl soyadım Özçelik… Kartal ise kızlık soyadım. İngiltere’ye taşındığımız zaman şöyle bir şansım oldu. Eşim ünlülerin oturduğu yerden ev tuttuğu için bir anda hepsi çok yakın arkadaşım oldu. Çocukların anneleriyle okul bahçesinde karşılaşıyor, arkadaş oluyoruz. Helen adında bir arkadaşım vardı. Ona kendi markamı oluşturma fikrinden bahsettim. Markama ZKartal adını koymayı düşünmüyordum, Zeynep Kartal’ı çoktan unutmuştum, evlenmiş Özçelik olmuştum artık. Helen “Yok, bu değil, o değil, adın Zeynep Özçelik olsun. Özçelik söyleyemezler diye, bir de karakteristik bulmadım,” dedi. “What is your maiden name,” dediğinde, ben de “Kartal” dedim. “Zeynep Kartal, evet kesinlikle Zeynep Kartal olmalı” dedi. Kartel gibi, tekeli elde tutmak gibi güçlü dedi. Eşim bana marka kurmamda destek oluyor, markanın Zeynep Kartal adını almasını nasıl karşılar diye düşündüm. Ama eşim de aynı fikirdeydi, markanın adı Zeynep Kartal oldu. İngiltere’de Türkiye tanıtımına neden başladınız? İngiltere’ye ilk taşındığımda Türk tanıdığım bulunmuyordu. Eşimin işinden dolayı çevremizde genelde yabancılar vardı. Zaman geçtikçe tabii ki Türk arkadaşlarım oldu. Çocuklarım bir yaşındayken, arkadaşım : “Çocuğum okula gelmemizi, bahçede Türkçe konuşmamızı istemiyor’ dedi. Çocuklarımı düşündüm ve bu durum beni cesaretlendirdi. ‘Çok başarılı olmalıyım ki benim çocuklarım asla Türk olmamızdan utanmasın,’ diyerek yola koyuldum. Bugün okullarında artık Türk günleri yapıyorlar. Hatta özellikle o günlere beraber çalıştığım ünlü arkadaşlarımı götürüyorum ve öğrenciler çok mutlu oluyor. Geçmişe dönüp baktığımda hemen hemen her platformda ülkemin tanıtımına bir şekilde katkı sağlamak istedim. Türkiye’nin tanıtımı için neler yapıyorsunuz? İngiltere’de yaşadığım için doğal olarak her zaman toprağınıza karşı tarifsiz bir özlem duyuyorsunuz. Olduğum her platformda ülkeme destek olmayı ve her etkinliğimin önüne Türkiye ile ilgili tanıtımlar koymayı kendime misyon edindim. Öyle de oldu. Örneğin Thomas Allom ile ilgili gerçekleştirdiğim fotoğraf sergisi sadece bunlardan biri… Gravür Sanatçısı Allom, Osmanlı Dönemi’nde sekiz ay Türkiye’de yaşamış, İstanbul’u gravürlemiş. Defilemin öncesinde bir İstanbul sergisi hazırladım bunun için de davetiyelere ‘Thomas Allom gravür sergisinin kokteyli var defile öncesinde’ diye yazdım. Aslında amacım davetlilere fotoğraflarla İstanbul’u gezdirmekti. İnanın İngiltere’ye gidince ülkemin zenginliklerinin ve mirasının ne kadar önemli olduğunun daha çok farkına vardım. Bununla beraber ülkemin değerlerini ve sanatlarını tanıtmaya hız kesmeden devam ediyorum. Osmanlı İmparatorluğu’nun farklı din ve etnik kökenlere mensup halkların giyimlerini anlatan ‘Elbise-i Osmaniyye’ sergisini gerçekleştirdim. Türkiye’de yaşayan mülteci çocukları için Londra’da bir defile gerçekleştirdim. Defilede, İngiliz futbolcu eşleri podyumda yürüdü. Hem ülkemde hem de İngiltere’de bir farkındalık yarattığıma inancım tam. Koleksiyonlarınız hakkında bilgi verir misiniz? Yılda iki defa sezona göre koleksiyon çıkarıyorum. Bunun yanı sıra YAŞAM/ MODA Zeynep Kartal

RkJQdWJsaXNoZXIy NzI1MDQ=