NG Dergi - Sayı 50

EKİM-KASIM-ARALIK 2019 / 65 Modayı, tasarımı, üretimi bir bütün olarak gören Zeynep Kartal, yaşadığı ülke İngiltere’de Türkiye’yi temsil ediyor. ZEYNEP KARTAL “Gerçekten başarmak istiyordum, çünkü hem bu işi çok iyi biliyorum, hem de işimden de önce amacım bir Türk olarak orada başarılı olmaktı,” diyen Zeynep Kartal yaşadığı coğrafyanın kaderini değiştirdiğini düşünüyor. Kartal’ın Türkiye’den İngiltere’ye uzanan gurur verici yolculuğuna kulak veriyoruz. Kendinizden bahsedebilir misiniz? 30 yıldır moda sektörünün içerisindeyim. Kariyerim global bir markanın tasarımcısı olmakla başladı. Eşimin işi dolayısıyla İngiltere’ye taşındık ve burada Zeynep Kartal markası köklendi. Son 15 yıldan beri Türkiye ve İngiltere arasında mekik dokuyorum diyebilirim. Moda tasarımcısı olmamın yanı sıra aynı zamanda anneyim. 16 yaşında Berke ve Emre adında ikizlerim var. Kariyerime başladığım ilk günden bu yana işime büyük bir tutkuyla bağlıyım. Aslında işine tutkuyla bağlı bir anneyim desem daha doğru olur. Modaya olan ilginizi, yeteneğinizi nasıl fark ettiniz? Bir şeyler üretme aşkı küçük yaşlarımdan itibaren içimdeydi. İpler, renkler, kumaşlar ilgimi çekerdi. Aslında 9-10 yaşlarımda kendime bir etek tasarladım. Ardından arkadaşlarıma kıyafetler tasarlamaya başladım. Lise yıllarına gelince modadan kopamayacağımı anladım. Liseden sonra eğitim hayatımı buna göre şekillendirdim. Yaptıklarınızı görüp, dikmenizi isteyenler mi oluyordu? Evet çok… Gidip araba güderisinden kendime montlar dikiyordum. Herkes de çok beğeniyordu. Sonra kumaşı bulamıyor, araba pazarlarında onu arıyordum. Hatta o zaman bir kaç arkadaşıma benzer montlardan tasarlamıştım. Başka bir iş yaptınız mı? Belli bir konuda eğitim aldınız mı? Lise bittikten sonra Bursa’da özel sanat okulu FMS’e gittim, iki yıl eğitim aldım ve onu bitirdim. Sonra Bursa’da global bir markanın tasarımcısı olarak işe başladım. Kısa süre sonra da yönetici pozisyonuna geçtim. Her zaman bir işe başlamadan önce A’dan Z’ye her sürecini görmek ve deneyimlemek isterim. İngiltere’deki ilk koleksiyonumu baştan aşağıya her şeyiyle kimseden herhangi bir yardım almadan tasarladım. Bu işe başladığımda yanımda bana yardımcı olacak kimsem yoktu. Orada kaç yıl çalıştınız? Bu işi İngiltere’ye taşınmadan önce 19 yıl yaptım. Orada 10 yıl çalıştıktan sonra Kırcılar’dan teklif geldi. Kırcılar Deri ve Tekstil’in sahibi Mustafa Kırcı ile beraber çalıştım. Tasarımdan, imalata ve ihracata varıncaya kadar farklı pozisyonlarda görev aldım. Böylelikle işimin her safhasını öğrenme şansım oldu. Kendi işinizi kurma fikri nasıl doğdu? Türkiye’deyken böyle bir fikrim yoktu. Eşimin işi nedeniyle gittik İngiltere’ye. Eşim bir Amerikan firmasında çalışıyordu. Ben de bu süreçte zamanı değerlendireyim, İngiltere’deki modayı tanıyayım diye orada üç yıl tekrar moda tasarımı okudum. Sonra görevimiz uzadı ve biz kalıcı olduk İngiltere’de. İşime tutkuyla bağlı olmanın yanı sıra PODYUMLARDAKİ MELEK yazı ZELİHA KÖŞLÜ fotoğraflar ŞEREF YILMAZ

RkJQdWJsaXNoZXIy NzI1MDQ=